FRANKFURT – Kürt siyasetçi Nazdar Ecevit Almanya devleti tarafından Türkiye’ye teslim edilmek için Almanya’nın Frankfurt şehrinde havaalanında bekletiliyor. Cizre’de gerçekleştirilen Öz Yönetim direnişleri sürecinde ‘Barış Heyeti’ olarak gittikleri grubun taranması sonucu yaralanan ardından yaşanan gözaltı, tutuklama ve baskı süreçleri ardından kaçak yollarla Almanya’ya kaçak yollarla çıkan Nazdar Ecevit Alman devleti tarafından Türkiye’ye teslim edilmek isteniyor.
Kürt siyasetçi Nazdar Ecevit yaşadığı sürece ilişkin şunları paylaştı:
“2016 yılında Alamanya’ya kaçak yollarla geldim. 2005 yılında siyasi çalışmalar aktif olmaya başladım. politik hayatıma daha sonra DTP, BDP, ve HDP ile siyasi hayatım devam ederken sayısız gözaltı ve tutuklamalar ile devam etti. Son tutuklanmam “Barış Süreci “ ile başlayan ve adına KCK Türkiye adı verilen Siyasi Soykırım olan baskınlarda tutuklandım bu tutuklanma 5 yıl 4 ay kadar sürdü. Uzun tutukluluk ve delil yetersizliği nedeni ile salıverildim. Daha sonrasında ise defalarca mahkemeye gittiğimiz halde konuşma hakkı tanınmadı ve hiç bir şekilde kendimi savunamadım. Delil olmamasına rağmen mahkemeye çıkarılmadan cezalar verildi. Erdoğan bölgede uğradığı her yenilgiden sonra malum türkiye mahkemeleri vasıtasıyla bizleri yıldırmaya çalışıyordu bizler suçlu değil sadece elindeki rehinelerdik.
Cezaevinden çıktıktan sonra da baskı ve yıldırmalar devam etti. HDP’de kısa süreliğine çalışma yürüttüm. Bu dönem de Cizre’deki “Katliam”da gençler, kadınlar ve çocuklar yol ortalarında katledilirken, benimde içinde bulunduğum ‘Barış Heyeti’ olarak devlet tarafından silahlarla tarandık buna ilişkin görüntüler de mevcuttur. Ben yaralı kurtuldum yanımdaki arkadaşlarımdan malesef öldürülenler oldu. Bizim oradaki amacımız sivil insanların kurtarılmasıydı başarılı olmamıza izin verilmedi. Devletin istediği oradan belki tek bir canlının dahi kurtulmasını engellemekti. Ailemin ve Cizre’deki yüzlerce ev yıkıldı yakıldı. Türk devleti tüm dünyanın gözleri önünde yaptığı katliamdan kurtuldum fakat orada yaşama şansım olmadığı için benimde dahil olduğum yüzlerce insan ülkeyi terk etmek zorunda bırakıldık. Almanya’ya geldim ancak Almanya bu yaşadıklarımı yeterli bulamamış. Ölmem veya cezaevine girmem gerektiğini düşünüyor olmalılar ki sığınma hakkı tanınmadı. Türkiye’ye dönersem insanlık dışı muamele ile cezaevi bekliyor. Ayrıca gizlilik kararı olan dosyalar hiç bilmediğim suçlamalar… Ayrıca cezaevine girdiğime dair ve hala hakkımda sürdürülmekte olan davaların varlığına dair belgelerde mevcuttur. Türkiye cezaevlerinde karşılaştığımız çıplak aramaların ve insanlık onurunu küçük düşürücü hareketlerin Almanya tarafından benimsemesi ve aynı uygulamaya maruz bırakılmam da gerçekten düşündürücüdür.
Türkiye’nin insan hakları konusundaki tavrı belli olmasına karşın Almanya’nın Türkiye’nin bu tavrını destekler mahiyette beni Türkiye’ye teslim etmesi anlaşılır bir durum değildir. Ayrıca uluslararası anlaşmalara aykırıdır.”