HABER MERKEZİ –
“Türkiye ve Ortadoğu halklarının nihai kurtuluşu için; Çare Halklar Önderi A. Öcalan’dır. Derman ise insanlığın demokratik sosyalizm ocağı PKK’dir.” S.Amed
“Beşli çete olarak dillendirilen Erdoğan’ın kirli işler şürekası ve talancı korusunun yanı sıra bir de derin devletin milli mafya burjuvazisi var. Peker-Ağar-Çiller ve Çakıcı gibi mafya devletinin Kürt soykırım ayakları Kürt düşmanlığı maskesiyle ülkeyi talan ediyorlar. Türkiye parsel parsel satılırken buna karşı çıkanların sindirilmesini işte bu Erdoğan-Bahçeli mafya çeteleri yapıyorlar. Erdoğan’ın haraç ve şantaj mafyası TC’de her türlü cezai yaptırımdan muaftır!
Milli mafya burjuva rejiminde ortak payda Kürt özgürlük mücadelesinin düşmanlığıdır. Türk halkı eğer Kürt halkına yapılan düşmanlığın perde arkasında dönen bu talan ve soygunu görüp karşı çıkmasa felaketini kendisi yaratacak. Eğer Kürt halkı ve mücadelesiyle barışırsa ve destek sunsa kurtulması için önemli bir şansı olacaktır. Envai çeşit çete ve mafya hücrelerinden oluşan bu TC çete ve mafya yapılanması karşısında ancak toplumu PKK fedailiğinin verdiği demokratik mücadele kurtarabilir. Geleceği Karartılmış bir faşizm girdabında battıkça batıyor Türkiye ve bu sapkın zihniyet toplumu kutuplaştırarak yoksullaştırıyor, yozlaştırıyor, manipüle ediyor ve çürütüyor.
Türkiye halklarına ait zenginlikler özelleştirme adına talan edilirken yine bu mafya çeteler devrededir. Kıbrıs da dönen tüm kirli işlerde de bu ekip yine iş başındadır. Kıbrıs halkları bu mafya devlet çetelerinden isyan etme noktasına gelmişler. Vatanseverlik, dincilik hepsi hikaye talan, soygun, cinayet bu çeteler için şahane. Türk derin devletini kutsayan TV dizilerinden biri olan” eşkiya dünyaya hükümdar olmaz” daki Hamdi Baba sanki Recep Tayyip Erdoğan tiplemesinin canlı kanlı modeli. Çalmadan duramıyorlar. Dizideki Hamdi Erdoğan repliğiyle yazacak olursak “Türkiye’nin dalını budağını kesiyorlar! Bu dizideki her karakter Erdoğan-Bahçeli-Ağar-Peker-Çakıcı-Eken, Yeşil ve Çilleri canlandırıyorlar! Yeşilinde Mafya suç İmparatorluğu Türkiye setine dönmesi an meselesidir. Beyaz Toroslar Siyah Rangerler yer değiştirsede karanlık ülkenin faşizm şafağında değişen bir şey yok!
Kürt halkına karşı soykırım uygulayan suç örgütü Jitem için “Kurşun atan da yiyen de şereflidir” Diyen Çiller Erdoğan’ın sağ koludur. Türkiye’yi her dönem yöneten ve soğana çeviren sağ faşizm soğuk savaşın palazlandırdığı bir NATO Gladyosu projesidir. Yığınsal olarak militarize edilmiş insan mühendisliğinin başarılı bir CİA modelidir Türkiye’deki sağ faşizm. Ama yolun sonuna gelindi PKK, TC’ yi Heftenin’den, Gare’den sonra şimdide Zapta, Metina’da ve Mamreşoda perişan etti. Disa Siwar Hatin Peya Çun! PKK azametine yenilen Doğan Güreş gibi Hulusi Ağarda İngiltere’de ağlıyor. ABD’den gelen şok sinyaller, Irak’ın operasyon için verdiği nota ve sürpriz gelişmeler yakın süreçte TC’yi çöküşün eşiğine getirebilecek gelişim dinamikleri de içinde barındırıyor.
İçten içe çürüyen Türkiye’de örnekleri çoğaltmak mümkün. Mesela TC mafya rejiminde futbol şikesinin başındaki kişi mafya devleti imtiyazları ile bahis kumar tekelini elinde bulunduran Yıldırım Demirören’dir. Diğeride TFF başkanı Erdoğan’ın beşli çetelerinden biri olan Limak holding patronu Nihat Özdemir’dir. Geçen yıl Erdoğan’ın takımı Başakşehir şampiyon yapılmıştı bu senede Eski başkanları olan Demirören grubun himayesindeki Beşiktaş’ın şampiyon yapılması bekleniyor. Yine Kürdistan’da asimilasyonist devlet politikalarıyla uyumlu spor takımlarının görücüye çıktığı pilot yerler Amed ve Adıyamandır. Şike, siyaset, ticaret ve mafya Türkiye’de iç içe işliyor. Milli faşizm her alanı karış karış yozlaştırıyor ve kirletiyor!
Birçok sporcu-siyasetçinin AKP-MHP listelerinden meclise taşınması tesadüfi değildir. İstinasız hepsi millet, vatan, Sakarya sloganlarıya Kürt halkının haklı mücadelesine saldırırken bununla Türkiye halkının gözü önünde soygun ve talan ile servetlerine servet katıyorlar. Ağar’ın AKP milletvekili oğlu genç bir kadını katlediyor ve elini kolunu sallayarak geziyor. Ağar Yalıkavak Yat Limanı’na çöküyor iş insanlarını 90’lı yıllardaki metotlarla ekarte ediyor. AKP-MHP koalisyonu aslında bir mafya ve çete koalisyonudur. Milletvekilleride bu mafya düzenin etkin elemanlarıdır. Siyasetçileri, futbolcuları, sanatçıları, bürokratları, tekelleştirilen yandaş medyası, cemaatleri ve tarikatları bu organizeli mafya rejimi içinde iş bölümü yapılmış olarak çalışıyorlar. Erdoğan gasp edilmiş kaçak sarayında bu düzenin yasaması, yürütmesi ve yargısını hayata geçiriyor. Bu kirli devlet mafyasının ekonomik politik ağı TC’nin kuruluşundan günümüze istikrarlı bir seyir izliyor ve her türlü demokratik alternatif daha doğmadan katı faşizan yöntemlerle boğuntuya getiriyor. Türk özel savaş politikalarının Kürdistan üzerindeki uygulamaları tarihsel bir derinlik taşıyor. Franko-Mussolini ve Hitler karması bir eklektik konsept söz konusu. Frankonun meşhur 3 F’si Kürdistan özgürlük mücadelesi karşısında kitle tabanı üzerinde her daim yürürlüktedir
Erdoğan’ın “Beşli çetesi” son yıllarda Türkiye’de neredeyse tüm büyük kamu ihalelerini alan beş şirkettir. “Beşli çete”nin icinde Limak Holding, Cengiz Holding, Kolin İnşaat, Kalyon İnşaat ve MNG Holding bulunuyor. Bunların çoğu mafya, siyaset, ticaret ağının içinde. Güney Kürdistan’da da bu şirketlerden çoğu aktif durumda ve Barzanilerle derin siyasi, ticari ve askeri işbirliği içerisindeler. Erdoğan’ın haraç, cinayet çeteci mafyası Ortadoğu’daki tüm halklar talanında en etkili yapılanmalardan biridir. Kürt soykırım suçlusu Ağar’ın “Konuşursam devlet yıkılır” tehdidi herşeyi özetler cinstendir!
Güney Burjuvazisinin elebaşlarından olan Şeyh Sirvan Barzani’nin yeni yaptırdığı şahşahlı villasında çalışan ve ayda 8 bin dolar alan emekli(!) TC uzman çavuşlarının sırrıda bu gizemli mafyatik ilişkiler ağında saklı. Gizli inşa edilen labirentleri Güney halkı bilmesin diye işsiz Kürt köylüleri buralarda çalıştırılmıyor. Halkından korkacak ve saklıyacak şeyleri olanlar Türk askeri varlığını teminatları olarak görüyorlar. Daha dün TC destekli IŞİD 7 Kürt peşmergesini şehit etti ama kimseden ses çıkmıyor. Slogan Kürtçülüğü yapanlar bu açık Türk mandacılık ve işgalcilik seviciliğini asla eleştirmeyi akıllarından bile geçirmezler. Güneyin nüfusuna göre kat be kat fazla olan milyarlarca dolarlık Kürt halkının parası Türk faşizmine kurtarıcı can simidi oluyor. Türk derin devleti mafyacılığının ana işlek kanallarından biride Güney Kürdistan’ın KDP kontrolündeki bölgesidir.
Uyuşturucu pazarının cennetti de milliyetçi- dinci Türkiyedir. Ahlaki yozlaşma ise zirvede. Susurluk, Paraları sıfırla Bilal kara mizah skandalı, 189 ton kayıp altın, 128 milyar doların bilinmeyen akibeti TC’nin mafya siyasetinde ve ekonomide yaşanan yozlaşmanın en belirgin göstergeleridir. Sürü olarak gördüğü ve manipüle ettiği kitlesini de HDP ve Kürt düşmanlığı üzerinden konsolide ediyor! İmralı kapıları açılmadan ve PKK meşru temelde demokratik örgütlenmesini her yerde yaratmadan Türkiye’nin ayakta kalması çok zordur. Bunu Türk halkının artık net olarak görmesi gerekiyor. Mertlik dergahı PKK’nin ve Önderliğinin kapısını çalacağınız günler hiçte uzak bir ihtimal değildir. Zira Heftenin, Garé, Zap ve Metina’da yaratılan devrimci ölçüye herkes saygı göstermek zorunda kalacaktır. Tarih şimdidir. Şuan Zap ve Metina’da yeniden yazılıyor!”
Serdem Amed