HABER MERKEZİ –
“Nasıl ki Kasım Yoldaş 24 saat pratik içerisinde olmuşsa, her an saldırıları boşa çıkartarak devrimci görevleri yerine getirmeyi başarmışsa, onun anısına geliştirilecek Devrimci İntikam Mücadelesi de söz konusu çabaları daha çok artıracak, faşist-soykırımcı saldırıları daha çok kıracak, her alana yayacak, büyütecektir. AKP-MHP faşizmini daha çok kuşatarak, darbeleyecek, onu tarihi sona, yenilip çöp sepetine atılma durumuna mutlaka götürecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.”
“PKK’nin değerli militanı, Kürt halkının yiğit evladı, halk önderi ve gerilla komutanı Kasım Engin Yoldaşı faşist soykırımcı düşmanın 27 Mayıs şafağında gerçekleştirdiği alçakça bir saldırı sonucunda şehit vermiş bulunuyoruz. Kuşkusuz Kürt halkı ve Kürdistan Özgürlük Hareketi olarak acımız ve öfkemiz çok büyüktür. Ancak biz bu büyük acı ve öfkeyi çok daha büyük bir devrimci bilince ve eyleme dönüştürmek zorundayız. Kasım Engin Yoldaşın anısını önümüzdeki sürecin devrimci intikam hamlesine dönüştürmek durumundayız. Bu temelde öncelikle Şehit Kasım Engin Yoldaşı ve şahsında tüm özgürlük ve demokrasi mücadelesi şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Başta Önder Apo olmak üzere tüm partili yoldaşların, şehit ailemizin, yurtsever halkımızın ve dostlarımızın acısını paylaşıyoruz. Kasım Engin Yoldaşın anısının Özgür Kürdistan ve Demokratik Ortadoğu mücadelesinde her zaman yaşayacağını belirtiyoruz.
Şimdi Hareket ve halk olarak Kasım Engin Yoldaş gerçeğini doğru anlamamız ve şehadetinin üzerimize yüklemiş olduğu devrimci görevleri başarıyla yerine getirmemiz gerekiyor. Gerçekten de Kasım Engin Yoldaş 35 yıllık devrimci yaşamı boyunca, anlayana büyük güç veren çok zengin bir devrimci miras ortaya çıkarmış ve bizlere bırakmış bulunuyor. İşte bu devrimci mirasın doğru anlaşılıp başarıyla devrimci pratiklere dönüştürülmesi gerekiyor. 35 yıllık bir özgürlük savaşçısı ve gerilla komutanı, bir halk önderi, büyük bir propagandacı ve ajitatör, bir yazar, bir sanatçı, bir sporcu, her türlü görev ve sorumluluğun gereğini başarıyla yerine getirmeye çalışan komple bir devrimci militan, bir Apocu fedai olarak Kasım Engin Yoldaşın ortaya çıkartmış ve bizlere devretmiş olduğu çok büyük bir devrimci birikim vardır.
Çünkü Kasım Engin Yoldaş gerçekten de büyük bir devrimci çalışmayı durmadan, yorulmadan, usanmadan, deyim yerindeyse yatmadan, dinlenmeden, dağ-taş, ova-mıntıka dememiş, bilinen en yüksek tempoyla yürütmüş, tarihi öneme sahip devrimci bir birikim ortaya çıkartmayı başarmıştır. Önder Apo, Mazlum Doğan Yoldaşın pratik çalışmasını değerlendirirken “Günde 500 sayfalık kitap etüt ediyordu” demişti. Gerçekten de Kasım Engin Yoldaş Mazlum Doğan devrimciliğinde somutlaşan bu yüksek tempoyu en üst düzeyde temsil eden yoldaşlardan birisi olmayı rahatlıkla başardı. Günde ortalama 20 saat durmadan, dinlenmeden devrimci çalışma yürüttü. Her gün en fazla 4 saat dinlenmeyle yetinen, onun dışındaki tüm zamanını devrimci mücadeleye harcayan çok yüksek bir temponun sahibi oldu.
Gerçekten de hiperaktif bir devrimci pratiğin sahibiydi. Mazlum Doğan Yoldaş Hilvan Direnişi’ni değerlendirirken “Kürdistan devrimcilerinin bir elinde silah bir elinde kitap olmalıdır” demişti. Kasım Engin, bu Mazlum Doğan ilkesini 35 yıllık devrimci yaşamında en yüksek düzeyde temsil eden yoldaş oldu. 35 yıl boyunca bir elinde silah, bir elinde kitap, Avrupa’dan Kürdistan’a, Amanos ve Toroslardan Botan’a, Zagros’a, Behdinan’a kadar dört parça Kürdistan’ın her alanında ayak basmadık yer bırakmadı. Her gün 20 saatten fazla çalışarak Önder Apo’nun düşüncelerini halka ulaştırmaya, ihtiyacı olanları devrimci bilinçle eğitmeye, Önder Apo’nun çizgisini her alanda örgüte ve eyleme dönüştürmeye çalıştı.
Kasım Yoldaş her zaman büyük düşünen ve yüksek tempoyla çalışan bir devrimci militandı
Kasım Engin Yoldaşta kibir, büyüklük taslama, karamsarlık, umutsuzluk, şikâyet gibi sözlerin izi bile yoktu. Devrimci yaşamı boyunca çocukla, gençle, yaşlıyla, kadınla, erkekle, herkesle yoldaş olmayı bildi. Hiçbir zaman yüzünde gülümseme, beyninde umut, yüreğinde inanç eksik olmadı. Hiçbir zorluk ve engel Kasım Yoldaşın devrimci coşkusunu ve heyecanını azaltamadı, hiçbir düşman saldırısı Kasım Engin Yoldaşı daralma ve geri çekilme durumuna düşüremedi. O her zaman büyük düşünen ve yüksek tempoyla çalışan bir devrimci militan olmayı bildi. Her zaman, her türlü göreve ve sorumluluğa hazır oldu. Hiçbir zaman görev ayrımı yapmadığı gibi, her hangi bir görev karşısında başarılı olamayacak, o görevi yapamayacak kaygılı bir tutuma düşmedi. Öğrendiğini yoldaşlarıyla paylaşmaktan, çevresini eğitmekten her zaman büyük heyecan duydu. Kasım Engin Yoldaş işleri zorlayan değil, her zaman kolaylaştıran, tıkanma değil, her zaman çare ve çözüm gücü olan bir devrimci tutumun sahibi olarak yaşadı. Bütün bu özellikleriyle de gerçekten Apocu çizgiyi en üst düzeyde temsil eden devrimci bir militanlık ve tutarlı bir yurtseverlik ölçüsünü ortaya çıkartmayı bildi.
Şimdi hepimizin, tüm partili yoldaşların, kadınların ve gençlerin, yurtsever halkımızın kendi durumunu bu öncü, fedai militanlık ve tutarlı yurtseverlik çizgisinde değerlendirmesi gerekiyor. Yine Kasım Engin Yoldaşın Önderlik ve Şehitler gerçeğinde, bir kez daha somutlaştırdığı kahraman şehitler çizgisinde kendini değerlendirmesi, hata ve eksikliklerini gidererek doğru ve başaran devrimci militanlar ve yurtseverler haline getirmesi gerekiyor.
Kasım Engin Yoldaşı gerçekten de doğru anlamak ve doğru anmak gerekiyor. Önder Apo Egîd Yoldaş için, “Egîd Yoldaş şirin, Egîd Yoldaş cesur, Egîd Yoldaş fedakâr insan” demişti. Önder Apo’nun ölümsüz komutanımız Egîd Yoldaş için söylediği bu özelliklerin hepsi gerçekten de Kasım Engin Yoldaş için de söylenmeyi hak ediyor. Kasım Engin Yoldaş yiğitliğin, şirinliğin, cesaret ve fedakârlığın en büyük temsilcilerinden birisi oluyor. İşte bu büyük devrimciyi tüm bu yönleriyle ve ortaya çıkardığı özellikleriyle anlamak ve izinden yürümeyi başarmak gerekiyor.
Bilindiği gibi Kasım Engin Yoldaş Firat’ın batısında, Mereş’în Pazarcix İlçesinde doğdu ve ilk çocukluğunu Kürdistan’ın bu verimli topraklarında geçirdi. Tabii ilk doğuş anından itibaren de günümüzde adı ‘Fırat Kalkanı’ olarak konmuş olan sömürgeci-soykırımcı zihniyet ve siyasetin saldırılarına maruz kaldı. Daha çok küçük yaştan itibaren asimilasyona ve Türkleştirme operasyonlarına tabi tutuldu. Bunun bir parçası olarak da küçük yaşta doğduğu ana ve ata yurdu topraklarından kopartılarak Avrupa’ya sürgüne gitmek zorunda bırakıldı.
Kasım Engin Yoldaş gençlik yıllarını Avrupa’da, Almanya’da geçirdi. Ülkesinden ve halkından kopartılmış olmasına rağmen yaşamdan ve bir insan olarak gelişmekten umudunu hiçbir zaman koparmadı. İçinde bulunduğu alanla uyumlu olmak, oradan verilenleri en iyi biçimde temsil etmek için elinden gelen bütün çabayı harcadı. Keskin zekâsı ve yüksek temposuyla sürgün edilmiş olduğu Avrupalarda verili düzeni en iyi kavrayan haline gelmeyi de başardı. Almanya gibi bir yerde üniversite okuyabilecek bir düzey kazandı. Almanya birincisi olacak kadar sportif etkinlik sahibi oldu. İsteseydi kapitalist modernite sisteminin hem gözde bir sporcusu, hem de iyi bir bilim kölesi haline gelebilirdi. Yaşamda asimile olma ve soykırıma uğrama temelinde her açıdan önü açıktı. Aradığı her türlü imkânı bulabilecek bir konumdaydı.
Ülkeye dönme kararıyla Önder Apo’yla, özgürlük çizgisiyle, dağla, gerillayla, tarihle, özgür insanlıkla buluştu
Fakat Kasım Engin Yoldaş belli bir bilinç kazanıp kendi halk gerçeğini, içinde bulunduğu Avrupa ve kapitalist modernite gerçeğini biraz anladıktan sonra kendine sunulmaya çalışılan kapitalist modernite sisteminin tüm bu köleleştirici maddi imkânlarını elinin tersiyle itti. O asimile olmuş, kapitalizme hizmet eden bir fosil olarak maddi imkânlar bolluğu içerisinde yaşamak yerine, bir insan olmayı, insan olarak kalmayı, bunu da ülkesinin ve halkının özgürlüğünde bulmayı ve yaratmayı esas aldı.
İlk gençlik yıllarından itibaren Kürdistan’da gelişmekte olan Apocu Özgürlük düşüncesinden derinden etkilendi. Kürdistan’da başlatılan 15 Ağustos 1984 gerilla atılımının ateşiyle tutuştu, kendine sunulmaya çalışılan asimile edici ve köleleştirici tüm kapitalist modernite imkânlarını bir yana iterek Kürdistan’da gelişmekte olan Özgürlük Hareketi ve mücadelesine katılmaya ve onun içinde yer almaya karar verdi. Bir süre Avrupa’nın farklı alanlarında çok yönlü kitle çalışması ve propaganda faaliyetleri içinde olduktan sonra 1980’lerin sonunda Mahsum Korkmaz Akademisi’ne geçti. Avrupa’daki sürgün yaşamına son vererek ülkeye dönme ve bir özgürlük savaşçısı olma kararına ulaştı. Bu temelde Önder Apo’yla, özgürlük çizgisiyle, dağla, gerillayla, tarihle, özgür insanlıkla buluştu.
Kasım Engin Yoldaşın anlama ve uygulama sorunları yoktu. En zor konuları ve sorunları bile keskin zekâsıyla anlayabilen, çözüme ulaştıran bir düşünce gücüne ve yine hiperaktif temposuyla her türlü göreve koşabilen yüksek bir enerjiye sahipti. Bu temelde Mahsum Korkmaz Akademisi’ndeki Önderlik eğitimi ardından 1990-93 sürecinde doğduğu alan olan Firat’ın batısında, Amanos’tan Toroslara, Engizeklere, Binboğalara kadar tüm Batı Kürdistan’da gerillacılık yaptı. Dağ dağ, köy köy dolaştı. Ayak basmadık küçük bir toprak parçası bırakmadı.
Maraş Katliamı temelinde Firat’ın batısında yok edilmek istenen Kürt varlığını Apocu özgürlük çizgisinde yeniden diriltebilmek için elinden gelen her türlü çabayı harcadı. Ardından 1994 yazında bir Parti Merkez Okulu Eğitim Devresi gördükten sonra Kürdistan’ın direniş kalbi olan Botan’a yürüdü. 1994-2000 yılları arasında, uluslararası komploya kadar Botan’ın değişik alanlarında gerillacılık yaptı. Burada hem bir gerilla savaşçısı, hem bir gerilla komutanı oldu. Yüzlerce Botanlı genci eğitip gerilla saflarına kattı. Botan’da ayak basmadık yer bırakmadı. Hem bir Botan öğrencisi hem de Botan gençliğinin ve halkının bir öğretmeni olarak yaşadı. Demirel-Güreş-Ağar-Çiller faşist-soykırımcı çetesinin topyekûn özel savaş saldırılarına karşı gelişen Botan direnişinin büyük bir gerillacısı ve gerilla komutanı olmayı bildi.
Kasım Engin Yoldaş’ın esas kişilik özellikleri Uluslararası Komplo ardından ve komploya karşı mücadele süreci içerisinde ortaya çıktı. Kasım Engin Yoldaş, faşist-sömürgeci zihniyet ve siyasetin Önder Apo’ya saldırı temelinde Kürdistan özgürlük bilincini ve hareketini yok etmek istediği bu ağır baskı ve karanlık ortamında gerçek bir bilinç, irade ve umut gücü olarak ortaya çıkmayı başardı. Uluslararası Komplo’ya karşı Önderlik gerçeğini en iyi anlayan ve bu temelde Uluslararası Komplo karşısında Önderlik çizgisinde en güçlü mücadele eden devrimci militanlardan biri oldu. Komplonun vahşi saldırıları hiçbir zaman Kasım Engin Yoldaşı korkutmadı, umutsuzluğa sevk etmedi, iradesini kırmadı, bilincini karartmadı; tam tersine Önder Apo’nun aydınlatıcı ve yol gösterici gerçeğini her zamankinden daha fazla bu dönemde bilince çıkartarak Uluslararası Komplo’ya karşı mücadelenin öncü militanlarından birisi haline geldi. Komplonun vahşiliğini anlamak kadar, ona karşı mücadele edip yenilgiye uğratılacağını gösterebilen, anlayan bir bilincin, iradenin, cesaret ve fedakârlığın sahibi olmayı da bildi.
Bu temelde Uluslararası Komplo’yu yenilgiye uğratacak bir mücadelenin büyük bilinci, iradesi, coşkusu, heyecanı haline gelmeyi başardı. Kasım Engin Yoldaşın çok yönlü devrimciliği, komple militanlığı, devrimci mücadeleye her zamankinden daha büyük coşku, heyecan, umut, inanç ve iradeyle katılımı böyle zorlu bir süreçte ortaya çıktı. Bu temelde umutsuzluğa karşı umut, karanlıklara karşı ışık, irade kırılmasına karşı kararlılık, iddiasızlığa karşı yüksek bir irade, mücadeleden kaçınmaya karşı Önderlik çizgisini daha derinden anlayıp özümseme ve daha yüksek bir tempoyla uygulama gücü haline geldi. Uluslararası Komplo’ya karşı, her türlü göreve, her alanda sımsıkı sarılan öncü militanlardan biri olarak her türlü bireyci-oportünist-tasfiyeci eğilim ve anlayışlara karşı büyük bir mücadelenin sahibi oldu.”
Duran Kalkan
Devam Edecek…