BEHDİNAN – YJA Star Komutanı Zozan Çewlik, 1 Haziran 2004 Hamlesi’nin 17. yıl dönümü vesilesiyle Dengê Welat radyosuna değerlendirmelerde bulundu.
Zozan Çewlik, hamlenin yıl dönümünü Halklar Önderi Abdullah Öcalan, Kürt halkı, insanlık ve yine tüm savaşçı, komutan ve özgürlük savaşçılarına kutlayarak, şehitleri andı. Zozan Çewlik, tecride karşı uzun zamandır açlık grevinde bulunan tutsakları da selamladı.
“1 Haziran Hamlesi komplocu yaklaşımları yerle bir etti”
Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında gerçekleşen uluslararası komplo ile emperyalist güçler tarafından esir alındığını hatırlatan Zozan Çewlik, şöyle konuştu:
“Komplo, Önder Apo şahsında PKK, Kürt halkı ve özgürlük mücadelesinin tasfiyesini amaçlıyordu. Emperyalist güçlerin amacını gören Önder Apo komployu engellemek istedi. Faşist Türk devletinin Kürt halkına yönelik imha, inkar ve ve soykırım siyasetini de gören Önder Apo, farklı bir yöntem ile, siyasi yöntemlerle Kürt sorununu çözmek istedi. İmralı sürecinde bu temelde önemli adımlar attı, temel değişimler gerçekleştirdi.
1999-2004 yılları arasında Önder Apo siyasi çözüme odaklanarak bu temelde tek taraflı ateşkes ilan etti. Ancak Türk devletinin yaklaşımı bu yönde değildi. İnkar ve imha siyasetini sürdürerek ‘PKK artık bitti’ anlayışıyla sürece yaklaştı. AKP de bu süreçte temelini oluşturdu. Önder Apo’nun paradigma ve değişim çabaları sürüyordu. 1 Haziran Hamlesi devlet siyasetini ortaya çıkardı, deşifre etti.
1 Haziran Hamlesi Önder Apo’nun perspektif ve paradigma değişikliği temelinde gelişti. Hamleyle birlikte öz savunma savaşı stratejisi aktif savunma esaslarına dayanarak başlatıldı. 1 Haziran Hamlesi’nin tarihimizde anlamı nedir? 1 Haziran Hamlesi komplocu yaklaşımları yerle bir etti. Önder Apo’ya yönelik komplonun devam ettiği süreçte Türk devleti, PKK’yi içten tasfiyesini gerçekleştirmek için çetevari, tasfiyeci yöntemlere başvurdu. Hamleyle birlikte iç ve dış yönelimler boşa çıkarıldı. İçteki çeteci, tasfiyeci çizgi PKK’nin felsefesiyle, özgür yaşam, ahlak ve siyasetiyle oynamaya kalkıştı. 1 Haziran Hamlesi bu marjinal, çizgiden uzaklaştırıcı ve umutsuzluğu teşvik eden yaklaşımlara karşı bir duruştu.”
“1 Haziran Hamlesi’nin Apocu ruh ile PKK ve PAJK çizgisinde ısrardır”
Zozan Çewlik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu temelde gerçekleşen 1 Haziran Hamlesi Önder Apo çizgisi, değerler ile demokratik ulusun sahiplenmesi anlamına geliyordu. Dolayısıyla 1 Haziran Hamlesi’nin Apocu ruh ile PKK ve PAJK çizgisinde ısrar olduğunu söyleyebiliriz. O süreç tek taraflı ateşkesin de sonuçlanmasıydı. 1 Haziran Hamlesi aynı zamanda 15 Ağustos ruhunun da sahiplenmesi anlamına geliyordu. Mücadele tarihimizde 15 Ağustos Kürt halkının dirilişini ifade ediyorsa, 1 Haziran Hamlesi de bu ruhun temsili oluyor. Demokratik ulus inşası ile süreç aynı zamanda varlığa sahip çıkma niteliğini de taşıyordu.
2004 yılında kendisini daha yeni kurumlaştıran AKP’nin Kürt halkına yönelik soykırım yaklaşımları gözlemleniyordu. 1 Haziran bu gerçekliğini de deşifre edilmesiydi. Aynı zamanda umut ve tarihi mirası da temsil ediyordu. Hamle kendisiyle birlikte toparlanma ve umudu yarattı. Kısa zamanda tüm Kürdistan parçalarında ve dünya da etkisini gösterdi.
1 Haziran Hamlesi PKK’yi global hale getirdi, Kürt halkına öncülük rolünün yanısıra tüm Ortadoğu halklarına öncülük etmeyi de üstlendi. PKK artık tüm insanlık için üçüncü çizgiyi temsil ediyor, umut haline geldi. Kürt halkı ve tüm ezilenler Önder Apo çizgisi sayesinde irade haline geldi.”
“Önder Apo’nun perspektifleri temelinde tarihi sorumluluklarımıza sahip çıkmalıyız”
Konuşmasının devamında Türk devletinin içinde bulunduğu durumu değerlendiren YJA Star Komutanı Çewlik, şunları söyledi:
“Sistem, üçüncü çizgiyi temsil eden PKK’yi kendine tehdit gördüğü için Önder Apo’ya yönelik işkenceyle komployu yenilemek istiyor. Bununla birlikte özgürlük mücadelesini, Kürt halkının direnişini, Ortadoğu halklarının direnişin, devrimci, sosyalist ve demokratik mücadeleleri imha etmek istiyor. Türk devleti 2015 yılından sonra imha ve inkar konseptini yeniledi. Ancak AKP siyaseti tıkanıklığı yaşıyor. Türk devleti ciddi bir kaos ve krizin içinde bulunuyor.
1 Haziran Hamlesi fiziki ve kültürel soykırım saldırılarına karşı verdiği bedeller ile tarihe damgasını vurdu. Bu sürecin her anında bedeller verildi. Bugün devrimci halk savaşı aşamasını yaşıyorsak bu 15 Ağustos mirası ile 1 Haziran Hamlesi’nin temeli sayesinde oldu. Özgür bir ülkede özgür halk olarak yaşamak istiyorsak, Önder Apo’nun perspektifleri temelinde tarihi sorumluluklarımıza sahip çıkmalıyız.
Türk devleti 2021 yılında savaş konseptini ve inkar, imha siyasetini tekrar gözden geçirdi. Uluslararası komplonun yıl dönümünde Garê’ye saldırıda bulunan Türk devleti, 23 Nisan tarihinde ise Metina, Zap, Avaşin alanlarına yöneldi. Kuzey Kürdistan, Medya Savunma Alanları ile Kürdistan’ın diğer parçalarındaki operasyonlarının kapsamını genişletti.
Bu saldırılara karşı 15 Ağustos ile 1 Haziran hamlelerinin ruhu Şoreş Beytüşşebap şahsında temsil edildi. Bu arkadaşlar Apocu ruh ile, yeni dönemin komutan, militan ve gerilla tarzı ile, yurtsever duygularla değerleri koruyarak işgalcilere tarihi ders verdi. Türk devleti savaş konsepti çerçevesinde illeri yıllarda da kazanımların yok edilmesi ve PKK şahsında Kürt halkının tasfiyesine daha da yönelecektir. Buna karşı da Bazên Zagrosê ile Cenga Xaburê hamleleri öncülüğünde büyük direniş gösteriliyor.”
“YJA Star ve HPG güçleri olarak başarı için bizden beklenen bedelleri vereceğiz”
YJA Star Komutanı Zozan Çewlik, sürecin çağrıda bulunma süreci olmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bu süreçte hiç kimse beklemeyi tercih etmemeli, gerilla direnişine sahip çıkmalıdır. Direnişin sahiplenilmesi bizi başarıya ulaştıracaktır. Bedeli ağır da olsa Kürt halkının kimliği, varlığı ve düşüncesi oluşmuştur, elde edilmiştir. İçinde bulunduğumuz süreçte bunlara sahip çıkma sürecidir. Dolayısıyla değerlere, tarihe, 1 Haziran hamlesine sahip çıkmak bu süreçte rolünü oynamak ile mümkündür. Sürecin ruhu Şoreş, Serhed ve Nûjinlerin ruhudur.
PKK her koşulda kendini, halkını savunmasını bilmiştir. Kürt halkı fiziki ve kültürel soykırım saldırılarıyla karşı karşıya bulunuyor. Ancak geçmiş süreçlerden farklı olarak bizler Önder Apo’nun felsefesi, paradigması ile güç haline gelmişiz. Bizler YJA Star ve HPG güçleri olarak başarı için bizden beklenen bedelleri vereceğiz. Sadece direnmeyeceğiz, aynı zamanda başarı ruhu ile tarihi görevlerimizi yerine getireceğiz.”