HABER MERKEZİ –
“…Bir halkın meşru bir ulus olması için kendi kurtuluşunu arzulamasının ve kendi özgürlüğü için mücadele etmesinin zorunluluğu vardır.” J. Stuart Mill
“Kılavuzu karga olanın diye başlayan bir deyim vardır. Bu deyim KDP ve efendisi TC için söylenmiş adeta biçilmiş kaftandır. KDP’nin bugün Türk özel savaş politikalarının Güney ayağı ve sesi Rudaw’da ilan ettiği PKK ve Kürt halkına savaş açan bildirgesi Botan’ın ve MİT’in ortak kaleme aldıkları bir metin gibiydi. Botan ve MİT uzun süredir Erbil İtalyan-2 sitesinde koca bir bloğu birlikte kullanıyor ve toplantı üstüne toplantılar düzenliyorlar. Güney’de iş yapan tüm Kuzeyli iş adamları MİT’in Hewlêr karargahı olan TC Konsolosloğu ve KDP asayişinde misafir ediliyor ve kirli işler için teklifte bulunuyorlar. Bir diğer ana ihanet karargahıda Duhok’tur.
TC ihanet kılavuzu ve KDP üst aklı Botan ve ekibi Rudaw başta olmak üzere birçok yerde konumlandırılmış durumdalar. KDP-TC ortak yapımı stratejik kirli senaryoların akıl hocası bu unsur ve düşkünlerinden oluşan mehter takımıdır. Botan kendisini “savaş sanatı” kitabını yazan Çinli filozof Sun-Tzu sanıyor. KDP’nin oldukça derin bir kliği PKK ile savaşta kararlı. Bu kliğin uluslararası kirli ilişkileri de çok barizdir.
Ortadoğu’nun birçok politik suikastinde bu kliğin parmağı vardır. İnsan safarisinde tüm cinayetler mafyatik yöntemlerle ihale edilir. Kara paranın Dubai’den sonra yükselen yıldızı Erbil’dir. Erbil-Duhok Koordinasyon Merkezi’nde MİT bölgesel düzeyde saldırılar organize ediyor. Fidan, Akar ve Sinirlioğlu denetimindeki örgütlü yapılar Mansur “Parastın ve Botanla” eş güdümlü çalışıyor. Tehlike Kürt iç savaşı için sanılandan da büyüktür. Libya, Dağlık Karabağ ve İdlib’den çekilen paralı çetelerde PKK ile savaş için Güney Kürdistan’da KDP’nin öncülüğünde yerleştiriliyor. Kimi çevreler KDP-TC ve kimi küresel güçler arasında Haziran ve Temmuz ayına kadar PKK’nin tasfiyesi bu olmasa darbelenmesi adına ikinci bir tolerans tanındığını söylüyor. Şubat-Mart ve Nisan ayının bu planın ilk aşaması olduğunu KDP’nin bu ilk aşamada perde arkasında var gücüyle her türlü desteği verdiğini fakat PKK’nin Garê-Metîna-Heftanîn ve Avaşîn zaferlerinin bunu boşa çıkardığını dillendiriyorlar!
Türkmen cephesinin Erbil’deki Kürdistan parlamentosunda bulunan AKP-MHP kontenjan vekillerinden Muna Kahveci’nin bugün yaptığı açıklamada halkların ve insanlığın umudu PKK’ye attığı iftiralar ihanet cephesinin büyüklüğünü ve ortak stratejinin derinliğini gösteriyor. Kerkük’ü “Türkmeneli projesi” kapsamında TC paramiliter silahlı güçlerine peşkeş çeken KDP ihanetçiliği, Kürdistan halkının öz evladı gerillaya yabancı ve işgalci güç olarak tanımlıyor. Alçaklık çamuru Güneş’in hakikatini karalayamaz. Her şey ortadadır. Referandum adı altında Kürdistan toprağının % 41’ni tek kurşun sıkmadan satan bu satılmış klik herkesi kendileri gibi ahmak sanıyor. Kürt halkının belleği diridir ve yakın tarih bilinci de yerindedir. DAİŞ karşısında köşe bucak kaçan korkaklar Güney halkını DAİŞ katliamında kurbanlık koyun gibi ortada bırakmıştı. Halklar umudu PKK tıpkı Şengal’de, Maxmur’da, Erbil’de ve diğer tüm Güney Kürdistan kentlerinde olduğu gibi şehirlere inerek Kürt halkını katliamdan kurtarmıştı. PKK tüm Kürdistan halkı ve kardeş halkların öz savunma gücüdür ve tek meşru temsilcisidir. Kürdistan ve Kürt halkı hiç kimseye baba hanedanlığının mülkü ve tebaası olarak miras kalmamıştır. Kürdistan, uğrunda canını verenlerindir, onu sömürenlerin ve düşmana peşkeş çekenlerin değildir!
Maxmur, Şengal hava saldırılarında ve Medya Savunma Alanları’nda Kürt özgürlük fedailerine karşı kullanılan İHA-SİHA’ların istihbarat ve kalkış üsleri Güney Kürdistan’dır. Tüm katliamların birinci derece suç ortağı KDP’dir. Son peşmergelere yapılan saldırı ve Maxmur saldırısı da KDP-TC ortak yapımı bir provakasyondur. Amacıda ısrarla brakujiden kaçan PKK’yi hedef göstermek ve PKK ile savaşmak istemeyen Güney halkını ve Peşmergeyi bu suça ortak etmektir. Bu amaçla Güney halkı ve Peşmergesi uzun bir süredir açlıkla terbiye edilmek isteniyor. Maaş verilmiyor ve tüm sosyal yardımlar kesiliyor. Peşmergelere yapılan saldırıyı araştırmak için HPG bağımsız bir heyetin oluşturulması çağrısını yaptı. Maxmur hava sahası dahil. Bölgedeki İHA-SİHA uçuş hareketliliğinin haritası çıkarılsın yine olayın olduğu saatlerde hangi ülkeye ait uçaklar ve hava araçları vardı bu net olarak araştırılsın. Çünkü Irak hava sahasının tümünde rutin olarak ABD keşif uçakları ve radarları çalışıyor. Bir sinek bile uçsa haberleri vardır. Olayı çözmek hiçte zor değil yeterki hakikat çarpıtılmasın ve hakikatle bilinçli oynanmasın. TC ve KDP provakasyonlarına hava sahasını açan uluslarası güçlerin sahadaki hesapları da biliniyor. Bu olay araştırılırken bu güçlerin olası oyunlarıda mutlaka hesaba katılmalıdır. Rojava-Güney denkleminde farklı bir çıkarlar savaşı var ve PKK bu çıkar savaşı önünde engel olarak görülüyor. PKK haklılığını kimseye ispatlayacak da değildir çünkü PKK hakikatin ta kendisidir. İhanetçilerin saf tuttuğu Kürt soykırım uygulayıcısı TC her gün ömrünü Kürt halkının kanını dökerek uzatmak istemektedir. Tüm Kürt halkı TC-KDP ortak yapımı bu komployu mutlaka boşa çıkarmalıdır. Kürdistan ve Kürt halkının özgürlük mücadelesi KDP’nin hanedanlık çıkarları ve TC faşizminin Ortadoğu emperyal hayallerinden çok daha değerlidir!”
Serdem Amed