AMED – Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla cezaevlerinde 27 Kasım 2020’de başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi, 230’uncu gününde devam ediyor. Şu ana kadar 5 günde devredilen eylem, bugünden itibaren 15 güne çıkarıldı. 47’nci grubun devraldığı açlık grevi tüm cezaevlerinde sürerken, cezaevlerindeki hak ihlalleri de arttı.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden 1-8 Mart tarihleri arasında Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilen 50 tutuklu arasında yer alan Recep Bal (38), yaşanan hak ihlallerini gönderdiği mektupla bildirdi.
2008 yılında tutuklanan, bir süre Rize ve Van cezaevlerinde tutuklu kalan Recep Bal, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin şu aktarımlarda bulundu:
“Disiplin cezaları sonucu görüş yasakları verildi. Çok sayıda tutuklu arkadaşımız telefon görüş yasağı aldığından aileleri ile uzun zamandır görüşemiyorlar. Yine birçok tutuklu arkadaş hücre cezası almış. 12 yıldır zindandayım son beş ayda aldığım disiplin cezalarını 12 yılda almadım. Sadece beş ayda 6 kez bana disiplin cezası verildi ve görüş yasağı konuldu. Burada hepimizin infazını yakmak için bu cezalar verilmektedir. Bunların yanında üç kişilik görüşme kontenjanına yazdığımız isimler reddediliyor. Bu cezaevinde var olan haklarımızı kullanamıyoruz. Ailem uzakta olduğu için kendileri ile görüşemiyorum, kolilerle gönderdikleri eşyalar ise tekrar aileme geri gönderiliyor. Gönderilen eşyaların verilmemesinin bizleri mağdur etmek için yapıldığını düşünüyorum.”
“Açlık grevine gireceğim için tek kişilik hücreye alınacağım”
Cezaevinde berber olmadığına işaret eden Recep Bal, 9 aydan uzun bir zamandır saç ve sakallarını kesmeyen tutukluların bulunduğunu söyledi. Recep Bal, süresiz dönüşümlü açlık grevine gireceğini belirterek, “Ben açlık grevine giriyorum ve açlık grevine gireceğim için tek kişilik hücreye alınacağım” dedi.
“Kürtçe savunmalar için bizlerden tercüman parası alınıyor”
Ceza İnfaz Hâkimliği’ne kendilerine verilen disiplin cezalarına karşı Kürtçe savunma yaptıklarını ifade eden Recep Bal, “Kürtçe savunmalar için bizlerden tercüman parası alınıyor. İnsanlar kendi anadillerini konuşmaları için para vermek zorunda bırakılıyor” diye kaydetti.