HABER MERKEZİ – YPG Sözcüsü Nûrî Mahmud Rojava Devrim’nin yıldönümü için ajansımıza konuştu. Büyük emek ve bedeller sonucunda Rojava Devrimi’nin kazanıldığını belirten YPG Sözcüsü Nûrî Mahmud konuşmasına şu sözlerle başladı: “19 Temmuz’u insan hatırladığında, şüphesiz ilk olarak devrim sürecinden önceki dönem insanın aklına geliyor. Devrimi gerektiren nedenlerden biri de özgürlüktü. Suriye devleti, bir çok insanı hakkı ayaklar altına almıştı. Tek parti sistemi her şeyi kendi kontrolü altında bırakmak istiyordu. Kendini Arap milliyetçiliği perdesi arkasında gizliyordu ve Suriye’deki diğer uluslar, kültürler özgürlüklerinden mahrum bırakılmışlardı. Özellikle Kürt halkı.
Kürt halkı bu süreçte önemli bir rol oynadı. 19 Temmuza mührünü basan Kürt halkının öncülüğüydü. Kürt halkı Suriye içerisinde bütün özgürlüğünden mahrum bırakılmıştı. Kimliğinden, dilinden, eğitiminden, kültüründen mahrum bırakılmıştı. Hatta kendi kimliğini bile koruyamaz bir haldeydi. Eğer bir Kürt Suriye’de yaşamak istiyorsa, sisteme ayak uydurarak yaşamak zorundaydı. Medeni hukukundan, kültürel hukukundan, insani hukukundan mahrum bırakılmıştı. Toprağına, siyasi görüşüne el konulmuştu. Sistemin içerisinde Kürt halkına herhangi bir hak tanıma yoktu. Kürt halkı, Araplardan ve diğer milletlerden daha çok özgürlüğünden edilmişti. Diğer halklarda bu durumdaydı tabii. Kürtler Rojava Kurdistan’da özgürlüğü için çoktan harekete geçmişti. Haklarını ve statülerini kazanmak için bir mücadeleleri vardı zaten. Bununla birlikte diğer halklarda, sistemden kaynaklı bir daralma yaşıyorlardı. Arap milletinin kendisi de bir çok özgürlüğünden mahrum bırakılmıştı. Buna bağlı olarak, Süryan, Ermen, Çerkez, Türkmen burada var olan bütün halk ve kültüler, özgürlüklerinden mahrum edilmişlerdi. Bundan kaynaklı devrime ihtiyaç duyuldu.”
19 TEMMUZ HALKLARIN DEVRİMİ OLDU
YPG Sözcüsü Nûrî Mahmud konuşmasının devamında Arap Baharı ve Rojava Devrimin farklılıklarına dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bazı yapılanmalar bu var olan devrim isteğini kendi lehlerine kullanmak ve tekrardan iktidara hizmet eder bir konuma getirmek istediler. Bunun içinde farklı farklı adlarla, güçlerle, DAİŞ, El-Nusra… gibi bir çok yapılanma ortaya çıktı. Devrim sadece Araplar içinmiş gibi görülmek istendi. Genel olarak devrimi, kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde kullanmak istediler. 19 Temmuz bunlardan çok farklı gelişti. Özellikle Kürt halkının öncülüğü ile Önder APO’nun düşüncesi ile Kürt halkını diğer taraf ve düşüncelerden farklı kılmıştı. Bunun içinde 19 Temmuz Arap Baharı’ndan farklıydı. Diğer tarafların hepsi ya iktidar olmak istiyor ya da iktidara hizmet etmek istiyordu.
Anladık ki hiçbir taraf güçlü bir proje ve düşünce de değil ama 19 Temmuz yıllarca üzerinde düşünülmüş bir fikirdi. Sistem anlaşılmıştı, toplumun ihtiyaçları anlaşılmıştı. 19 Temmuz, tamamen toplum özgürlüğünü amaç edindi bunun içinde farklıydı. Bugün de görüyoruz 19 Temmuz’dan sonra devrim yapacaklarını iddia eden bir çok taraf, ülkeyi, ülkenin çıkarlarını halkın menfaatlerini sattılar. Şimdi de görüyoruz ki onlarda şimdi kimse ülkenin içinde ülke için çalışan kimse yok. Olanlarda, Türk devleti ve diğer rejimlerin menfaatleri için hareket ediyorlar. 19 Temmuz ise, halkın özgürlüğünü, umudunu kendine amaç edinerek gelişti.”
DÜNYA ROJAVA DEVRİMİ ETRAFINDA TOPLANDI
YPG Sözcüsü Nûrî Mahmud konuşmasının devamında Rojava Devrimin insanlık ve onur devrimi olduğunu dile getirdi ve şunları ekledi: “2012’de devrim Kobanê’de başladı daha sonra Efrîn ve Cizîr ile devam etti. Ondan sonra, DAİŞ ve İslam’la hiçbir alakası olmamasına rağmen İslam’ı kullanarak var olan cihatçı gruplar ya da milliyetçiliği ön plana çıkaran grupların hepsini boşa çıkardı. Zaten bugünde görüyoruz ki, bu sisteme karşı olduklarını söyleyenler şimdi Türkiye ve İran rejiminin aklıyla hareket ediyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Rojava Kurdistan’ın ortaya koyduğu devrim ise özgürlük ve onur devrimidir amacı da budur.
19 Temmuz bu esaslar üzerinden üzerinden Suriya’de DAİŞ’i yok edebildi. Bütün milletlerin var olan bu devrim içerisinde birlik olması sağlandı. Bugün bile baktığımızda bu durum böyledir. Kürt halkının dışında, Arap, Süryan, Ermen, Çerkez, Türkmen halklarda devrimin içerisinde yer ve sorumluluk alıyor. Dünya’daki yapılanmalar bile bu devrimin etrafında toplandılar. Koalisyon devletlerinden tutalım Amerika ve Rusya gibi bir devletlerde DAİŞ’e karşı verilen bu savaşın etrafında toplandılar. Hiçbir ordu yoktu DAİŞ’i bitirebilecek olan ancak özgürlük ve onur isteyen devrim vardı bunun içinde bütün yapılanmalar 19 Temmuz Devrimi etrafında toplandılar.”
ROJAVA DEVRİMİ RUHU İLE ÖZSAVUNMAMIZI GELİŞTİRMELİYİZ
Nûrî Mahmud, Rojava Devrimi üzerindeki işgalci ve sömürgeci güçlerin tehlikesinin henüz geçmediğine dikkat çekerek buna karşın öz savunmanın örgütlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu örgütlenme içerisinde büyük oranda sorumluluğun gençliğe düştüğünü belirten YPG Sözcüsü Nûrî Mahmud, “2012’den şimdiye kadar görüyoruz ki duruma normal bakma gelişti. Yani artık herkes ülkemizde özgürce yaşayabiliriz, hiçbir tehlike devrimimiz üzerinde kalmamış tarzında yaklaşımlar ortaya çıkıyor maalesef. Şu an devrimin önünde tehlike olan durumlara karşı mücadele de insan zayıflama görüyor. Özellikle de gençlik açısından. Çünkü 19 Temmuz Devriminin öncüsü gençlikti. YPG, YPJ, QSD gibi güçlerimizin temelinde gençler vardı. Gençler bütün işgalcilere karşı, teröristlere karşı durabilecek olan gençlerdir Bugün de devrim ruhunu başlatan ve zaferi kazanan güçte rahatlık var, tedbirsizlik var.
19 Temmuz’da Rojava Kurdistan’ında yürütülen devrimci halk savaşı bugünde aynı ruhla devam etmelidir. Bugün eğer kurumlarımızı istendiği gibi örgütlemezsek, devrimin kazanımlarını ele geçirmek için bekleyenler vardır. Türk devleti, ve daha başka devlet ve rejimler bekliyorlar ki devrimin kazanımlarını yok etsinler. Devrim yaptıklarını iddia eden diğer tarafları denetimlerine aldıklarını gibi burayı da denetimlerine almak istiyorlar ve isteyeceklerdir. Bunun içinde güçlü bir örgütlenmeye, öz savunma örgütlenmesi gerekiyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkı devrimci bir halktır, bu halk kendilerini daha güçlü örgütlemelidirler. Çünkü kazanımlarımızı, uluslararasında daha tem olarak kesinleştirmemiş garanti altına almamışız. Rojava’da yaşayan halkımız öz savunma örgütlenmesi güçlendirmeli ve öz savunma örgütlülüğü içinde yer almalıdır. Devrimimiz üzerindeki tehlikeyi kaldırana ve statü kazanmanın yolunu açmalıyız. Öyle olmalıdır ki öz savunma siyasetin, ekonominin, onurlu bir yaşamın önünü açmalıdır.” dedi.
VERDİĞİMİZ ŞEHİT VE BEDELLERİ ÖRGÜTLÜLÜK İLE KORUMALIYIZ
Konuşmasını tüm devrim şehitleri ve yurtsever Kurdistan halkına 19 Temmuz Devrimini kutlayarak bitiren YPG Sözcüsü Nûrî Mahmud konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Son yıllarda verdiğimiz onlarca şehidi ve bedeli, örgütlenme ile her saldırıya karşı korumalıyız. 19 Temmuz Devrimi El-Kaide’yi yendi, Müslüman Kardeşleri yendi, DAİŞ’i yendi, işgalciliği yok edecek bir duruma getirdi. Bunun için devrimi korumak adına örgütlülüğümüzü güçlendirmeliyiz.
19 Temmuz Devrimi Yıldönümünde, devrim şehitlerini anıyor, yaralılarımıza başarılar diliyor, halkımıza daha güçlü bir örgütlenme için başarılar diliyoruz.”
NC//Nucan Serdoz-Mazlum Kobanê