HABER MERKEZİ – Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, Ulaş Adalı’nın şehadet yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, “Birleşik devrim hareketimizin kurucusu ve komutanı, DKP/BÖG’ün kurucu delegesi ve Merkez Komite üyesi Ulaş Adalı yoldaş, bundan tam 4 yıl önce ölümsüzleşti. Ulaş yoldaş tıpkı bir serüvenci gibi durdurak bilmeden yaşamış, devrim idealleri peşinde yaşamını ilmek ilmek örmüştür. Lise sıralarından üniversite kampüslerine, sokaklardan barikatlara, işçi grevlerinden boykotlara, direniş meydanlarından özgür alanlara-dağlara kesintisiz bir mücadele ile devrimciliğini inşa etmiştir” denildi.
‘YETERSİZ VE EKSİK DEVRİMCİLİĞİ REDDETMİŞTİR’
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
“Statükoculuğa, iktidarcılığa, tasfiyeciliğe karşı mücadeleyi geriye çeken ne varsa ona karşı savaşmış; yetersiz ve eksik devrimciliği reddetmiştir. Kendisiyle kavgası hep onu ileri fırlatmış; nefsine karşı büyük savaşı kazanmış, hep devrimin ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmiştir. Komünar devrimci kopuş temelinde, yeni bir devrimci inşayı ve kuruculuğu yaratmak için hem düşünsel hem de pratik olarak ileri sıçramış, tereddütsüz öne fırlamıştır. Devrim ideallerini ve iddiasını gerçekleştirmek için Gezi barikatlarından Kobanê savaşına mücadelesini taşımış ve bir bütün olarak kendisini kavgaya adamıştır. Devrimciliğini ateş çemberinin içerisinde yaratmıştır. Ulaş Adalı yoldaş yaşamında sade, özverili, mütevazı ve emekçi bir duruşa sahip olduğu gibi bu duruşu yoldaşlarında örgütleyen olmuştur. Çıkarsız ve hesapsız bir şekilde devrim mücadelesinde konumlanmıştır. Hayatını devrime adamış bir militan ve öncü olarak savaş cephelerinde, ateş hattında yılmaz bir savaşçı ve komutan olmayı bilmiştir.
Rojava devrimini boğmak ve yok etmek için faşist TC devleti ve IŞİD, Kobanê’ye işgal saldırısını başlatmış, Erdoğan’ın ‘Kobane düştü, düşecek’ dediği zamanlarda Ulaş yoldaş yüzünü Kobanê’ye çevirmiştir. ‘Şimdi tarih devrimcilere bir görev veriyor, insanlığın kurtuluşu için bu tarihi mücadelenin içerisinde yer almak ve savaşa katılmak zorundayım’ diyerek zamanın devrimci ruhunu kavrayarak savaşa katılmıştır. Rojava devrimi, kanıyla canıyla bu coğrafyanın ve dünyanın umudu haline gelmişti. Kobane savaşı da bu devrimin kalbiydi. Tam da bunun için Kobanê’ye koşmuş, bazı anların hiçbir zaman tekrar edilemeyeceğini bilerek savaşın tam ortasında yer almıştır. Türkiye ve Kürdistan devriminin iç içe geçmişliği ve kader ortaklığı, enternasyonalist devrimcilik O’nu Kobanê savunmasına taşımıştır.
‘KÜRT HALKI VE İŞÇİ SINIFININ İTTİFAKINI HEDEFLEDİ’
Ulaş Adalı yoldaş, Kürt halkı ile Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin ittifakının oluşturulması ve faşizme karşı güçlü devrimci bir cephenin inşa edilmesi amacıyla HBDH’nin kuruluş çalışmalarında aktif yer almış, birleşik devrimin mayasını oluşturmak için emek harcamış, birleşik devrim hareketinin yaşamda karşılığını oluşturacak pratiğin örgütlenmesinde yoğun çaba göstermiştir. Devrimin yürüyüş kolunda stratejik olarak gördüğü HBDH’ın siyasal, örgütsel ve askeri çalışmalarında görev ve sorumluluklar almış, komutanlık düzeyinde öncülük etmiştir. Faşizmin topyekûn saldırısına karşı seferber olmayı, mücadele ve direnişi geliştirmeyi ve eyleme geçmeyi benimsemiştir. Yaşamı ve duruşuyla birleşik devrim şiarımızın öncüsü, yol göstericisi olmuştur. Bugün, Ulaş Adalı ve birleşik devrimimizin öncülüğünü yapan diğer ölümsüzleşen yoldaşlarımızın izinden yürüyor, onların amaç ve ideallerini, iddialarını çok daha güçlü bir biçimde sahipleniyoruz.
AKP-MHP faşizmi bugün ekonomik, siyasal, toplumsal bir bütün olarak kriz içerisindedir. Çöküşü ve çürümüşlüğü gün yüzüne çıkmıştır. Bu çöküş sürecini hızlandıracak, onu yıkacak mücadele hattını örme sorumluluğuyla karşı karşıyayız. İşçi ve emekçi sınıflarda, kent yoksullarında açlığın ve yoksulluğun öfkesi birikiyor. Bıçak kemiğe dayanmış durumda. Bu öfke, eylemlerle, direnişlerle kendisine yol arıyor. Kadınlar ve ezilen cinsel kimlikler kapitalizme, erkek egemenliğe, heteroseksizme, kadın kırımına karşı cins özgürlük mücadelesinin bayrağını dalgalandırıyor; barikatlara yükleniyor ve faşizmin duvarlarında çatlaklar açmaya devam ediyorlar. Gençlik, geleceksizliğe ve özgürlük yoksunluğuna, kayyum rektörlere, adaletsizliğe karşı birleşik mücadele yürüyüşü ile faşizmin karşısına dikiliyor. Suruç katliamının hesabını sormak için okulları, sokakları, meydanları, yaşam alanlarını birleşik devrimci iradeyle zaptetmeye ve korku duvarlarını yıkmaya devam ediyor. Faşist devletin Kürdistan’ın her karış toprağında yürüttüğü siyasal-askeri-ekonomik işgal, yağma, saldırı politikalarına karşı Kürt halkı Kürt Özgürlük Hareketinin öncülüğünde, direnişi ve mücadeleyi, özgürlük yürüyüşünü yükseltiyor. Kapitalist barbarlığın bir diğer yüzü olan doğa katliamcılığına karşı ülkenin dört bir yanında direnişler yaygınlaşıyor. Bugün faşizme karşı ayakta olan, itiraz eden, ses çıkaran; onu reddeden tüm direniş odaklarını kavramak, kapsamak ve bu odakları birleşik devrim mücadelesi içerisinde harekete ve eyleme geçirme görevi en yakıcı haliyle karşımızdadır.
‘FAŞİST İKTİDARDAN HESAP SORACAĞIZ’
Faşizmi yıkma, özgürlüğümüzü kazanma perspektifiyle tüm toplumsal muhalefet dinamiklerini örgütleyecek öncü çıkışlarımızla devrimci kitle şiddetini açığa çıkaracak, faşist iktidardan hesap soracağız. Ulaş Adalı yoldaş bir röportajında; ‘Fransız Devrimi’nin meşhur bir sloganı vardır; sen diz çöktüğün için onlar sana büyük geliyorlar. Ayağa kalk!” diye… Evet, gerçekten de zaman şimdi, dik duran ve diz çökmeyenlerin zamanı’ der. Evet zaman, şimdi dik duran ve diz çökmeyenlerin zamanıdır! Bu bilinç, ruh, cüret ve eylem ile devrimin zamanını yaratma hedefiyle düşmana karşı ULAŞ’ça yürüyeceğiz!
Ulaş Adalı yoldaş ve tüm ölümsüzlerimizin mücadelesini saygı ile anarken, onların devrimci ruhu ve cüretini kuşanarak, birleşik devrim mücadelemizi ‘ileri, daha ileri’ şiarıyla büyüteceğimizin ve zafere ulaşacağımızın sözünü yineliyoruz.”