HABER MERKEZİ –
“20 Ocak’ta sömürgeci Türk devletinin işgalci saldırısına karşı başlatılan Efrin direnişi 58 gün sürdü. Efrin’in yapısı ve yönetilişi gibi direnişte de halk ve savaşçılar bütünleşmiş, direniş adeta komünalleşmişti. Aradaki teknik güç eşitsizliğine rağmen Efrin kırsalında Türk ordusu ve çetelerine adeta kök söktüren direniş kısa zamanda “Çağın Direnişi” olarak isimlendirilmişti.
Öyle ki işgal saldırısı 30. günlerindeyken ve Türk basını kent düştü naraları atarken ‘Çağın Direnişçileri’ Hatay sınırından TC’ye saldırı başlatabilecek güç ve kararlılıktaydı.
Barbar TC elindeki bütün savaş uçaklarını ve savaş tekniğini hunharca kullanıyordu. Fakat buna rağmen yüzlerce ölü vermekten kurtulamıyor üstelik öldürülen askerlerinin cenazelerine bile sahip çıkamıyor, bırakıp kaçıyordu.
Arazide yapılmış savaş tünelleri sayısız bombalama ve kimyasal silah kullanımlarına rağmen işgalciliğe geçit vermiyordu.
Faşist şefin sarayındaki hesap Efrîn’de direnişle boşa çıkarılınca psikolojik travma geçiren askerlerin yardımına yine özel savaş olgusu yetişiyordu. Yalan haberlerden satılık sözde sanatçıların sınıra gitmesine kadar TC’nin bütün imkanları seferber edilmişti. Fakat NATO’nun 2. Büyük Ordusu adım atamıyordu.
Bu eşitsiz savaş koşullarında 58 gün boş arazide süren savaş kent merkezinin sınırlarına vardığında Efrîn halkı ve savaşçıları kent merkezinden ayrılma ve bir gün mutlaka tekrar dönme kararı alarak kentten çekildi.
Ve TC ordusu ile çeteleri tarihlerine yakışır bir şekilde 18 Mart 2018 tarihinde kent merkezini yağmalayarak ve talan yaparak işgal ettiler.”