HABER MERKEZİ –
En az son iki yüz yıldır, Türk egemenleri seri katliamlar yapıyor. Peş peşe cinayet işleyen birine, Polis dilinde seri katil deniyor. Bu anlamda, Türk egemenleri ve devletleri, seri katliamcı olmuş oluyor. Google girin, Türk egemenlerinin ve devletlerinin işlediği katliamlar cümlesini yazın, karşınıza çıkacak dokümanlara bakın tabloyu görürsünüz.
Ben büyük katliamlardan bazılarını sıralayayım; Balkan halkları katliamı, Libya ve Mısır başta olmak üzere Kuzey Afrika katliamları, Arap katliamı, Ermeni katliamı, Kürt katliamı, Asuri-Süryani katliamı, Anadolu Rumları katliamı, Kıbrıs Rumları katliamı… Bir de çoğu Alevi olmak üzere Türkmen halkının katliamı. Bunları bilmeyen yoktur. Pardon Mesut Barzani, oğlu Mesrur ve yeğeni Neçirvan dışındakiler demem gerekiyordu. Bir de bunların para verip Türklere kiraladığı ENKS adı altında hareket edenlerden bazıları bunları bilmiyor. Daha doğrusu biliyor da bilmezlikten geliyorlar. Bilmemezlik bunlara para, mal ve mülk olarak dönüyor. Düşmanın aferini olarak da ‘itibar’ kazandırıyor. İtibar sözü tuhafınıza gitmiş olabilir. Böyle bir yaklaşımın neden ve nasıl itibar kazandırdığını anlamanız için, Kürt hainlerini tanımanız gerekiyor.
Başını KDP’nin çektiği siyasi çizgideki bazıları, Türk devletinin sadece PKK ile savaştığını iddia ediyor. Mesut, oğlu ve yeğeni, sıkılmadan Türk devletinin Kürtlere değil, sadece PKK’ye düşman olduğu algısını oluşturmaya çalışıyor. KDP basının Şengal katliamının yapıldığı gün Bağdat’taki faşist Türk elçisini utanmadan çıkarıp konuşturması gibi, onur ve haysiyetten yoksun ahlaksız kişilikler, yalan haber yapabiliyor. KDP ve parayla Türklere çalışan tüm adamları ne derse desin doğru başka bir şeydir. Ve veciz bir sözle söylendiği gibi Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Ve ya güneş balçıkla sıvanmaz.
Son bir aydır, Türk ırkçıları daha yoğun, örgütlü ve planlı Kürtlere saldırıyor. Haberdar olmayanlar bu saldırıların sadece kuzey Kürtlerine yönelik olduğunu sanabilir. Saldırıların sadece Türk şehirlerinde yapıldığını düşünebilir. KDP’deki bir gurup gibi Türk devletinin sadece kuzeydeki Kürtlere düşmanlık ettiğini varsayabilir.
Türk devletinin eğitip örgütlediği ve Kürtlere saldırttığı çetelerinin yaptığı şeyin ne olduğunu hatırlatmak için gerçekliği bir kez daha vurgulayalım. Bu saldırı dalgasının ilki, Türkiye’ye sebebini bilmediğim nedenle giden bir güneyli aileyle başlamıştı. Kürt Aile, Kürtçe konuşarak adres sorunca Antalya’da KDP’nin dost bilip ittifak ederek destek verdiği MHP’lilerin saldırısına uğramıştı. Türk ırkçıların Kürtlere saldırısı sınır tanımıyor. Avrupa, Amerika ve Avustralya’da da saldırılar olmuştu. Hatta bir ara Japonya’da da Türk devleti Kürtlerin dil eğitimi hakkına saldırmıştı. Kerkük’te Türk MİT’nin örgütlediği guruplar ki bunlar Türk kontrgerillasının güney ve Irak ayağı oluyorlar, Kürtlere saldırıyor. Doğu Kürdistan’da da özellikle Urmiye, Xoy gibi kentlerde ve İran’ın Tebriz, Tahran, Kereç ilerinde de Türk olduğunu söyleyen ırkçılar Kürtlere saldırıyor. Suriye’de kendisine Türkmen diyen ancak MİT tarafından örgütlendirildiğini bildiğimiz guruplar Kürtlere karşı savaşıyor, Kürtleri katlediyor.
Gerçek budur.
Peki KDP’deki bir gurup neden ve niçin Türk devletinin Kürtlere düşman olmadığını ısrarla propaganda ediyor? Bu gurubun Türklerle ilişkisi ne olabilir? Tam da bu katliamların yapıldığı günlerde beş on kişilik KDP komuta gurubu Türkiye’ye MİT ile ne görüşmeye gitti? Hemen her gün güneydeki Türk işgal üslerine giden KDP komutanları ve parastın elemanları kimdir? Bunlar işgalci Türklerle ne konuşuyor, kimin hakkında hangi bilgileri veriyor? KDP’li bu adamlar, Türklerin katlettiği Kürtler hakkında ne düşünüyor, yakınlarına ve Kürt halkına ne söylemek istiyor? Konya’daki Kürt aile Dedeoğluları katledildiği günlerde, KDP neden Xelifan’da üç kişilik gerilla gurubuna saldırdı? Kürt düşmanı soykırımcı AKP ve MHP yöneticilerinin ve bunların basındaki adam ve kadınlarının ‘bu saldırı Kürt düşmanlığından ötürü yapılmadı’ sözüyle üç Barzani ve adamlarının, ‘Türkiye, Kürtlerle değil PKK ile savaşıyor, Türkiye Kürtlerin değil PKK’nin düşmanıdır’ minvalindeki sözleri arasında ne fark var? Her iki kafa birbirine benzemiyor mu? Kürt düşmanı AKP-MHP idaresindeki soykırımcı Türk devletinin, Kürtleri katletmesini geçiştirmesi, suçunun üstünü örtmesiyle, KDP’nin Xelifan’daki gerilla gurubunun akıbeti hakkında sessiz kalması aynı değil mi? KDP yönetimi, kuzey Kürtleri hakkında ne düşünüyor? Hangi hakları istiyor? Ya da istiyor mu?
KDP neden Türk devletiyle aynı cephede gerillaya karşı savaşıyor?
KDP, Kürt örgütü mü, Türk kontrgerillasının Kürtler içinde örgütlediği bir oluşum mu?
KDP, Kürtler dört parçada haklarını elde etsin diye mi yoksa Kürtler haklarını elde etmesin diye mi var?
KDP, Kürdistan topraklarının sömürgecilerden kurtulması için mi, yoksa bir sömürgeci defolup gittikten sonra yerine yeni biri gelsin diye mi çalışıyor?
KDP, Kürt halkının siyasi birliği için mi, parçalanması için mi çalışıyor?
KDP, güneyin yer altı ve yer üstü zenginliklerinden Kürtler mi, sömürgeci faşist ırkçı Türkler mi faydalansın istiyor?
KDP yöneticilerinden her birinin kaç milyon ya da milyar dolar parası var? Bu paraların ne kadarı Türk bankalarındadır? Barzani ailesinin Türkiye’de, hem de faşist Kürt düşmanı Türklerle ortaklıkla kurduğu kaç şirketi var?
Bu sorulara yaşananlara bakarak cevap verin. Elinizi vicdanınıza koyarak da karar verin. Kürt’seniz safınızı netleştirin.
Tabi ki bu sorularım, Kürt ormanlarını kesip sömürgeci Türklere veren Ali Avni, Türkler için çalışan Serbest Lezgin, Aziz Weysi, Türklerle ilişkiye siyaset ve diplomasi diyen Sefin Dızeyi gibi adamlara değildir. Bu sorularım namus ve haysiyet sahibi Kürtleredir; Onurlu Kürtlerin bu soruları önce kendine sonra da etrafına sorup, Kürt halkının onurunu yükseltmesi, iradesini büyütmesi için hatırlatmadır; Sömürgeci soykırımcı Türklere sevdalı bu takım vazgeçmezse hadlerini bildirmeye çağrıdır.
Mehmet Gören/Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi