HABER MERKEZİ – Şengal Demokratik Özerk Meclisi, Türk devletinin Êzidîlere dönük soykırımcı saldırılarına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Meclisin açıklaması şöyle:
“Haftalardır biz Êzidîler yas durumundayız. Çünkü dünya iktidarları ve Êzdayati düşmanları Ağustos ayını bizler için soykırım ayına dönüştürmüşler. Yılın 8. ayını bizler için kara aya çevirmişler. Ayın başlangıcında 2014 Ferman’ının yıl dönümünde Ferman şehitlerimizi andık. 14-15 Ağustos’ta Til-Izêr, Sîba, Şêx Xidir, Girzerik ve Koço katliamının kurbanlarını andık. Aynı zamanda 15 Ağustos Êzidilerin Mam’ı, Êzidxan’ın sutunu Mam Zeki’inin şehadetinin yıl dönümüydü. Êzidxan için verdiği emekleri saygıyla andık.
‘ALÇAKÇA, TUZAKLARLA DOLU BİR SALDIRIYDI’
Fakat Êzdayati düşmanları bize yönelik gerçekleştirdikleri katliamlara doymadıkları için saldırılarını sürdürüyorlar. Önce 16 Ağustos’ta Şengal eski çarşısında, değerleri komutanımız ve Şengal’in savunucusu Seid Hesen ve YBŞ savaşçısı İsa Xwedêda’ya karşı alçakça bir saldırı gerçekleştirildi. Alçakça, oyun ve tuzaklarla dolu bir saldırıydı bu. Bilindiği gibi Seid Hesen arkadaşımız hem değerli bir komutanımız hem de Şengal sorununun çözümü için siyasi ve diplomatik alanda çok değerli çalışmalar yapıyordu. Daha önceleri Irak hükümetinin heyetiyle görüşmüş ve Şengal’in özerkliğinin güvenceye alınması için çaba vermiştir. İkin gün önce 16 Ağustos’ta Şehit Seid, Özerk Yönetim adına Irak Cumhurbaşkanı Mustafa Kazımi’yle görüşme hazırlığı yapıyordu. Böyle bir süreçte O ve arkadaşları hedef seçilip şehit edildiler.
Bu saldırı Irak Başbakan Mustafa Kazımi’nin gözleri önünde gerçekleşti. Kazımi Irak Başbakanı olarak Şengal’deydi. Fakat bu saldırı hakkında ne Cumhurbaşkanı Kazımi ne de Irak hükümeti herhangi bir açıklama yapmadı. Türk işgal saldırılarına karşı bir açıklama yapacağına, Kazimi, Koçe toplu mezarların üzerinde Türk devletiyle ilişkilerini geliştireceklerini söyledi. Aynı zamanda 9 Ekim Anlaşması’nı gündemi sokup, anlaşmanın uygulamaya sokmak istediklerini belirtti. Kazımi’nin saldırı sonrası gündemi, tutumu ve söylemleri bunlardı.
‘SOYKIRIMIN YENİ HALKASI’
Daha Seid Hesen ve İsa Xwedêda arkadaşlarımızın taziye çadırı kalkmadan ve yasları tutulurken dün de işgalci Türk devleti uçaklarla Sikêniyê Hastanesi’ne yönelik alçakça bir saldırı gerçekleştirdi. Her şeyden önce belirtmek istiyoruz ki son iki gündür Şengal’e yönelik gerçekleştirilen saldırı soykırımın yeni halkasını oluşturuyor. Bunlar gündelik, sıradan saldırılar değil. Êzdayati düşmanlarının bu saldırılarla neyi amaçladıklarını, ne mesaj vermek istediklerini yi biliyoruz.
Sikeniyê Hastanesi’ne yönelik saldırı sıradan bir saldırı değildir. İnsanlığa karşı işlenmiş suç olarak tarihe geçmiştir. Uluslararası yasalara, insanlık vicdanı ve ahlakına göre hastaneye yönelik saldırı suçtur, ahlaksızlık ve vicdansızlıktır. YBŞ’nin de belirttiği gibi bu hastane aynı zamanda Êzidî ve Arap toplumunun hizmetindeydi. Şengalli anne, çocuk, genç erkek ve kadınlar burada tedavi ediliyordu. Fakat işgalci Türk devleti tüm dünyanın gözleri önünde bu saldırıyı gerçekleştir ve hastaneyi bombaladı. Irak hükümeti, Birleşmiş Milletler, tüm dünyanın gözleri önünde bu saldırı gerçekleştirildi. Sadece bir kez değil 4 kez hastane bombalandı. İnsanlar ölümü göze alıp şehit ve yaralılarını yıkıntıların altından çıkardılar. Hastaneye yönelik saldırıda hastalar, doktorlar, sağlık çalışanları, hastane güvenliğini alan YBŞ savaşçıları hedeflendi.
‘IRAK-KDP-TÜRK DEVLETİ SOYKIRIM ANLAŞMASI YAPTI!’
Bütün bunlar Êzidîlere yönelik yeni soykırım saldırısıdır. Bu saldırılara zemin oluşturan Irak-KDP ve Türk devleti arasındaki 9 Ekim Anlaşması’ıdır. Halkımız daha ilk başta bu anlaşmayı soykırım anlaşması olarak tanımlamış ve bu anlaşmaya karşı tarihi bir direniş göstererek bu anlaşmayı hükümsüz kılmıştı. Şengal Demokratik Özerk Meclis kongresinde bu anlaşma yeni bir Ferman ve bir komplo olarak tanımlanmıştı.
Şu ana kadar siyasi baksı, kuşatma ve tehditlerle bu anlaşmayı uygulamak istediler fakat bizim irademizi teslim alamadılar. Görünen o ki Êzdayati düşmanları bu tutum ve duruşa karşı komplo düzeyinde yeni bir anlaşmaya varıp bunu uygulamaya sokmayı kararlaştırmışlar. Soykırımın yıldönümünde KDP Başkanı Mesut Barzani açıklamasında Şengal’i tehdit edip ”Şengal şimdiki durumda kalmayacak” demişti. KDP bir süredir açıklamalarıyla Şengal’i hedef alıp, işgalci Türk devletinin hedefine yerleştiriyor. Aynı gün Irak’taki ABD yetkilileri, Bağdat’taki Türk Elçiliği, Birleşmiş Milletler Temsilci ve Irak Cumhurbaşkanı Kazımi hep birlikte 9 Ekim Anlaşması’nı gündeme soktular. Şunu demek istiyoruz; doğrudur, saldıran işgalci ve soykırımcı Türk devletidir. Fakat şunu da çok iyi biliyoruz, bu saldırı uluslararası ve bölgesel bir onayla gerçekleşiyor.
‘NE BEDEL ÖDESEK DE İZİN VERMEYECEĞİZ’
Daha önce de belirttik, ne kadar bedel ödesek de 9 Ekim Anlaşması’nın gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz. Son sözümüz budur. İşgalci Türk devletinin saldırılarına sessiz kalan Irak hükümeti de, sessiz kaldığı sürece bu saldırıların ortağı konumundadır. 9 Ekim Anlaşması’ndan bu yana Irak hükümet yetkilileri Şengal’e her geldiğinde Türk devleti saldırılar düzenlemiştir. İlginç olan ne Başbakan ne de hükümet herhangi bir açıklama yapmadı. Soruyoruz; Irak hükümeti niye sessiz? Bu komploda Irak hükümetinin rolü nedir? Şu ana kadar Irak parlamentosu, Irak siyasi partileri, dini taraflar herhangi bir açıklamada bulunmadılar. Bu sessizlik bu güçlerin de saldırının ortakları oldukları görüşünü oluşturuyor. Görünen o ki Irak, KDP ve Türk devleti Birleşmiş Milletler’in Irak Temsilciliği gözetiminde 9 Ekim yürürlüğe sokulmaya çalışılıyor. Özellikle de BM Temsilciliği’ne sormak istiyoruz; gözlerinizin önünde bir katliam gerçekleştir. Sizin anlaşmanıza göre bu bir insanlık suçudur. Şengal’e yönelik sürekli bir biçimde açıklama yapan temsilciliğiniz bu saldırılara karşı neden sessiz kalmakta?
‘TEK YÜREK OLALIM’
Bu son saldırılar Türk devletinin eliyle gerçekleştiriliyor olsa da siyasi sorumluluğu Irak hükümetinde. Çünkü Şengal Irak’ın egemenliği altında. Bu saldırılarda da ortaya çıktı ki Irak, Êzidî toplumunu ve Şengal’i koruyamaz. Êzidî bir annenin sorduğu gibi, ‘Hani nerede Irak devletinin gücü?’ Bir kez daha kanıtlandı; Êzidî savunmasını ve yönetimini hiçbir güce teslim edemez. Şengal Özerk Yönetimi’nin güvence altına alınması dışında hiçbir yol ve yöntem Êzidîleri soykırım ve saldırılardan koruyamaz.
Bu temelde ilkin Êzidî toplumuna sesleniyoruz. Mam Zeki ve Şehid Seid Hesen’ini düşüydü de. Bu saldırılara karşı tek yürek olalım. Birlik ve ittifakla yeni Ferman’lara karşı duralım. Êzidîlere yönelik yeni bir komplo devrede. Hep beraber bu alçakça planı bozalım.
‘TÜM DÜNYADA HAREKETE GEÇİLMELİ’
İnsanlık vicdanına sesleniyoruz. Şengal’e yönelik saldırı insanlığa karşı bir saldırıdır. Tüm dünyada Şengal savunması için harekete geçilmeli. Ve en son olarak şunu belirtmek istiyoruz hiçbir komplo ve plan, bedelleri ne kadar ağır olursa olun bizleri özgür, özerk Şengal amacından bir adım bile uzaklaştıramayacaktır. Halkımıza söz veriyoruz, Şengal Özerkliği’ni garanti altına alma çalışmalarımızı daha da artıracağız. Tüm şehitlerimizin intikamını alacağız. Tüm şehit ailelerine ve tüm Êzidî toplumuna başsağlığı diliyoruz. Êzidî genç kadın ve erkeklerinin şehadeti irade ve inancımızı daha da büyütmekte. Şengal teslim olmayacak, Şengal direnecek ve Şengal özgürleşecek! Bu barbarca saldırıların sonucunda şehit ve yaralılarımız oldu. Dünden bu yana şehit ve yaralılarımızın kimliklerini netleştirmeye çalışıyoruz. Fakat bombardımanlardan dolay cenazelerin ve kimliklerin teşhisi gecikti.
‘HASTANEYE SALDIRIDA 8 ŞEHİDİMİZ VAR’
Dün Sikeniyê Hastanesi’ne yönelik saldırıda 8 şehidimiz ve 4 yaralımız var. Şehitlerden 4’ü hastanede tedavi gören YBŞ savaşçılarından oluşuyordu. Şehitlerden 3’ü de Êzidî toplumuna hizmet eden sağlık çalışanlarından oluşuyordu. Şehit düşen Muhlis Sidar adlı arkadaşımız aslen Şırnaklı olup, 2014 Ferman’ının yıl dönümünde seferberlik çağrısı yapıldığında Êzidî toplumunun yaralarını sarmak için bir doktor olarak Şengal’e gelmişti ve o zamandan bu yana sağlık hizmeti veriyordu. Yaralılardan Hesen, Evdi, Semir ve Macid’de sağlık çalışanlarıdır.”
Açıklamada, şehitlerin bilgileri de şöyle açıklandı:
“Hemîd Sadun (Qîran Sîba), YBŞ Savaşçısı
Xidir Şeref (Pîr Xidir), YBŞ Savaşçısı
Ramî El Salim (Ronî), Arap YBŞ Savaşçısı
Meytem Xidir Xelef (Serhed Zemar), Arap YBŞ Savaşçısı
Elî Reşo Xidir, Sağlık Çalışanı
Sedo Îlyas Reşo, Sağlık Çalışanı
Hecî Xidir, Sağlık Çalışanı
Muhlise Sîdar, Sağlık Çalışanı.”