HABER MERKEZİ –
Topraklarını koklamak istiyorum Ülkemin
Bedenim toprak olmadan
Yeniden büyümek istiyorum
Çocukluğumu büyüttüğüm
Yıkıntıları arasında
Köklerinden aldığım yaşamı
Özgürlük suyunda yıkamak istiyorum
Yaşamı yeniden yaratmak istiyorum
Kutsallığında Mezopotamya’nın
Ve güneşin kutsal ateşinden
Koparılan tüm çiçekleri
Yitirilen çocukları
Koklamak istiyorum yeniden
Çocuk gülüşlerini
Gün ağardığında yeniden
Dağlarına çıkmak
Bir çağlayan olmak istiyorum
Doruklarında
Destur istiyorum geçit vermezliğine
Gün ağarmadan
Yaşama akmak istiyorum
Yeniden
Özgür yaşamın somut ifadesi olan komutanım Beritan’a
Şimdi senin yaşadığın yaşamı tüm güzellikleriyle yeniden yaratığın topraklardayım. Artık Hakurke denilince dost, düşman tanıyan ya da tanımayan herkesin bildiği bir şey var. Burası direnişin, özgürlüğün yaşama yeniden nakşedildiği bir alan… Burası Beritan’ın diyarı.
Burada bulunmak, soluk alıp verdiğin bu diyarda nefes almak seni hissedebilmek özgürlüğe bir adım yaklaşmaktır. Beritanca yaşamak, Beritanca sevmeye, Beritanca hissedebilmek, özlemek tüm bunların anlamına bir adım daha yakın olmaktır. Biliyorum ne kadar yazılsa da, şiirler, şarkılar kelimeler seni anlatmaya yetmeyecektir. Senin gibi sade sadeliğin anlamına ulaşamayacaktır.
Savaştığın yerler direnişin sıcaklığını taşıyor hala Mezopotamya gibi acıların, sevinçlerin, umutların izleri hala çok sıcak.
Yüreğinin sıcaklığı, özlemlerin, inancın doğanın tüm güzelliğiyle baharla birlikte burada yeniden yeşeriyor, yeniden filizleniyor.
Her taştan ve uçurumundan senin kokun özgürlüğün kokusu yayılıyor yaşama.
Günceni bir manganın yıkıntıları arasında bulmuştum. Öykünü biliyordum daha önce seni senin dilinden dinlemek, seninle tanışmak bir başka güzel ve anlamlıydı. Okurken günceni seni tanımaya acılarına, sevinçlerine, özlemlerine ortak olmaya onlara dokunmaya çalıştım. Çektiğin sancılar Mezopotamya’nın Kürdistan’ın çektiği sancılara ne kadar benziyordu.
Yıkıntıların arasında güncen biraz eskimişti ama umutların, sevinçlerin, yeni ve özgür bir yaşama dair özlemin ve inancın kendi yıkıntıları arasında yeniden dirilen Kürdistan kadar diri ve tazeydi.
Öykün özgürlüğe yüzünü çeviren her insanın ilk anda tanıştığı, kendisine rehber edindiği bir öyküdür artık… Senin ve soylu çizgin tüm kahramanların ve güzel yoldaşlarının öyküsü… Özgürlüğün öyküsü Güneşe yüzünü dönen her insanın beynine, yüreğine bir daha hiç çıkmayacak şekilde kazındı.