BEHDÎNAN – KCK Sağlık Komitesi, yazılı açıklama yaparak, Dünya Sağlık Örgütüne, sağlık sendikalarına ve çalışanlarına, insan hakları derneklerine, barış inisiyatiflerine, Birleşmiş Miletler Mülteci Komisiyonu’na ve Irak hükümetine açık çağrıda bulundu.
KCK Sağlık Komitesi’nin açıklaması şöyle:
“Türk devletinin savaş uçakları tarafından sivillerin tedavi gördüğü Şengal’e bağlı Sıkıniye Hastanesine yapılan saldırıyı kınıyoruz. Hastaneye 17 Ağustos günü üç kez ard arda yapılan bombalama sonucu içlerinde biri çocuk, sağlık görevlileri ve hasta olmak üzere 8 kişi vahşice katledilmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştır. Yaşamını kaybedenlerin ailelerine, sağlık camiasına, halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
‘TÜRK DEVLETİ İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLİYOR’
Uluslararası savaş hukukuna göre insani hizmet alanına giren sağlık kurumları ve hastaneleri bombalamak, zarar vermek, tedavi gören hastaları ve hizmet eden sağlık görevlilerini öldürmek bir insanlık suçudur. Savunmasız ve askeri hedef oluşturmayan hastaneye, köye, yine sivil araçlara kasten saldırarak dünyanın gözü önünde savaş suçu işlenmiştir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin işlediği ilk suç değildir. Daha önce Bakurê Kurdistan, Başûrê Kurdistan, Şengal, Maxmûr ve Rojava’ya defalarca yaptığı bombalamalarla sivillerin katliamına, doğanın tahrip edilmesine, Efrîn’de olduğu gibi yerleşim yerlerinin boşaltılmasına, kaçırılıp işkence edilerek ölümlere sebebiyet vermiştir. Geçtiğimiz yıllarda Kandil yerleşim bölgesindeki köylere hizmet eden hastane bombalama sonucu yerle bir edilmiş, genç sivil bir kadının ayağı kopmuş, yaylaya yapılan saldırıda bir anne katledilmiş, içinde Solin bebeğin ve ailesinin olduğu araç 24 Ağustos 2011’de kasten hedeflenerek bir aile tümden imha edilmiş ve her hava saldırısında sivil halka ait yüzlerce hayvan telef olmuş, malına zarar verilmiş, aynı şekilde bir ilkokul tümden imha edilmiştir. Yine 2014’te Zergele köyünün bombalanması sonucu 10 sivilin ölümüne sebebiyet vermiştir. Faşist AKP iktidarının işlediği suçlar araştırıldığında görülecektir ki sadece bu yakın tarihle sınırlı olmayıp Kürtlere karşı sistematik imha politikası izlemekte, soykırım gerçekleştirmektedir. Türk devletinin yıllardır işlediği bu suçların hesabı uluslararası alanda sorulmadığından suçlar zincirine 17 Ağustos 2021’de Şengal ve Rojava’da bir yenisi eklenmiştir.
‘KAMUOYU VE KURUMLAR SESSİZ KALMAMALI’
Türk devletinin işlediği suçlar saymakla bitmez ancak sivillerin ölümlerini bitirebilir, AKP iktidarını durdurabiliriz. İnsan yaşamı, hak ve özgürlüğü her türlü siyasi çıkarın üstündedir. Bunun için başta uluslararası kurumları göreve çağırıyor, bir an önce sorumluluklarının gereğini yapmaya davet ediyoruz. Tüm kamuoyunu, faşist Türk devletinin işlediği savaş suçlarına karşı sessiz kalmamaya çağırıyoruz. Bu korkunç sessizlik sürdüğü müddetçe bu katliamlar sürecektir. Faşist Türk devletinin vahşeti sürdürmesine, alenen uluslararası hukuku çiğnemesine zemin olan, yol açan uluslararası kurumların sessizliği olup başta ABD olmak üzere uluslararası güçlerin siyasi tutumlarıyla ortak olmalarıdır. Bu vicdansızlığı, ahlaksızlığı durdurmak herkesin insani görevidir.
Sessizlik öldürür, her sessizlik yeni katliamlara davetiyedir. Buna son verme zamanı gelmiştir. Türk devletinin işlediği savaş suçları Cenevre Sözleşmesinin açık ihlali olup başta çağrı yaptığımız uluslararası tüm kurum ve kuruluşları derhal harekete geçmeleridir.
Şehit düşen sağlık çalışanları ve doktorları vicdanlarımızın susmayan sesi olarak anılarını yaşatmak, katliamın hesabını sormak için faşist Türk devletinin işlediği sayısız ‘savaş suçlarına son’ şiarıyla bileşerek herkesi özgürlüğümüzü kazanmak, faşizmi yıkmak için mücadeleye, seferber olmaya çağırıyoruz.”