HABER MERKEZİ –
- Kürt halkı her daim Afganistan halkının yanında olacaktır. Özellikle Rojava, Afganistan halkının dayanışmasını unutmamıştır. Kobanê direnişi sırasında 7 ayrı Afgan kentinde
Afganistan halklarının ve aşiret yapılarının kendi içinde demokratik birlik oluşturamamaları dış güçlere her zaman zemin vermiştir. Ülkede siyasi iktidarların el değiştirmesi topluma nefes aldırmaya yetmemektedir.
Afganistan halkının kaostan çıkışını sağlayacak çözümün dışarıdan müdahalelerle sağlanamayacağı defalarca kanıtlanmıştır. Dıştaki baskı etkili olsa da iç dinamiklerin zihniyet durumu belirleyici olacaktır.
Kapitalist ahlaksızlığa tepki olarak en tutucu bir zihniyete sarılmak çare değildir. Demokrasiyi bir “batı” değeri sayıp ona uzak durmak ise kendi toplumsal değerlerini inkâr etmektir. 20 yıllık direnişin sonu böyle olmamalıdır. Bu toprakların en köklü değeri toplumsal farklılıkları gözeten ortak yaşam kültürüdür. Demokrasi budur. Bunu reddeden bir anlayış Afganistan’da kaosu sona erdiremez.
Öte yandan Afganistan’da demokrasi ve kadın hakları savunulurken diğer bölgelerde sanki çok ileri bir düzey varmış gibi bir algı oluşturulmak istenmektedir. Oysa, kapitalist sistemden daha fazla demokrasi ve kadın düşmanı bir sistem yoktur.
Şeriat sistemini geri, kapitalist sistemi ileri gören tehlikeli anlayışa dikkat edilmelidir. İkisinden biri tercih edilemez. Ortada büyük aldatmacalar ve büyük tehlikeler vardır. Fakat eğer doğru yaklaşılırsa değişim-dönüşüm için de büyük fırsatlar vardır.
Kabil hava alanında yaşanan patlamalar DAİŞ tehlikesini gözler önüne serdi. Yüzlerce insan katledildi. Arkasında Türk devletinin olduğunu anlamayacak bir durum yok. Fakat yüzlerce yıl sonra bile hatırlanacak olan manzara, havalanmakta olan uçağa dıştan tutunmuş olanlar ve düşenlerin görüntüleriydi. Hiçbir şey bu görüntüyü hafızalardan silemeyecektir. Demokrasi dışında hiçbir sistem de bunu telafi edemez.
Bu insanlar neden kaçıyorlardı? Bu görüntüler neyi anlatıyordu?
Bu manzara hem ABD’ye hem de Taliban şahsında İslamiyet’e bir darbeydi. ABD oraya El-Kaide gerekçesiyle girdi ve şimdi işim bitti diyerek çıktı. Orayla siyasi olarak ilişkilenmeyi sürdürse de sorumluluk artık ABD’de değildir.
Bu süreci tersine çevirmek sadece Taliban’ın değil tüm Afganistan halkının sorumluluğundadır. Bunun için Taliban’ı DAİŞ ile birebir aynılaştırıp düşman ilan etmek yerine ideolojik-siyasi mücadele yürütmek gerekir. İki konu çok önemlidir:
Birincisi kadın özgürlüğü, ikincisi toplumsal çoğulculuk ve katılım konularında taviz verilemez.
Kapitalist vahşetle hesaplaşmak isteyen herkes, demokrasi ve kadın özgürlüğünü sonuna dek savunmalıdır. Bunun merkezi ise Kürdistan ve PKK’dir.
PKK bir demokrasi ve kadın özgürlüğü hareketidir. Bu özelliğiyle de her daim Afganistan halkının ve kadınlarının yanında olacaktır.
Bir diğer husus Taliban ile Türk devletinin ilişkilerindeki belirsizliktir.
Taliban Pakistan’la arasının açılmaması için Kürt halkını soykırımdan geçiren Türk devletine bugüne dek tavır almamıştır. Şimdi merkezi iktidarı elinde tuttuğuna göre bu politikayı sürdürmek için artık gerekçesi kalmamıştır.
Hak ve adaletten bahseden bir hareket, Kürt halkını soykırımdan geçiren Türk devletiyle dost olamaz. Taliban vaktiyle, Türk devletiyle dost olanları; yine, Taliban muhalifi olup da Türkiye’ye sığınanları “Türk devletinin köpeği” olarak tanımlamıştır. Şimdi bu söyleminde ne kadar tutarlı olduğu görülecektir.
Politik ilişkilerin olması ayrı ama Türk devletinin dostu olmak ayrıdır. Türk devletine dostluk yapan herkes bugünkü durumda Kürt soykırımına ortak olmaktadır. Taliban T.C. konusunda dikkatli olmazsa kaos derinleşecektir. Bizzat T.C. bunu yapacaktır.
Yeni dönemde Afganistan’da çoğulcu, kapsayıcı bir sistemin kurulmasını sağlamak Tüm Afganistan halkının tavrına bağlıdır. Afganistan’da demokrasinin gelişmesi, tüm Orta Asya ülkelerinde değişim-dönüşüme vesile olabilecek kadar büyük önem taşımaktadır. Taliban tek başına bunu yapabilecek durumda değildir. İktidar değişimleri çözüm olmuyor, zihniyet değişimi gerekiyor. Tüm dinamikler bu sürecin demokrasiye evrilmesi için çabaladığında değişim mümkün olacaktır.
Ne olursa olsun Kürt halkı her daim Afganistan halkının yanında olacaktır. Özellikle Rojava, Afganistan halkının dayanışmasını unutmamıştır. Kobanê direnişi sırasında 7 ayrı Afgan kentinde kadınlar Kobanê ile dayanışma eylemleri yaptılar. Bugün de Rojava halkı kadın direnişi, demokratik sistemi ve politik duruşuyla Afganistan halkını en fazla destekleyecek olan yerdir.
Türk devleti bu demokratik sistemi yok etmek istemektedir. Bu nedenle her zamankinden daha fazla herkesin Kürdistan’daki direnişe yönünü dönmesi gerekiyor. Afganistan’ın feyz alacağı demokratik modeli ve onun uygulandığı ülke olan Kürdistan’ı savunmak tüm insanlığın görevidir.
Nurettin Demirtaş/Yeni Özgür Politika