HABER MERKEZİ –
Şengal işgali, baskını, binlerce Êzîdî Kürt kadınının kaçırılışı olaylarıyla Şengal’in özgürlük sorununu tartışıyoruz. Tarihin direniş mekanı Şengal’de, tarihin sürekli egemenler karşısında direnen halkı Êzîdîler, günümüzde nasıl oldu da varoluş sorununu yaşıyor? Tarihte sürekli direnen Êzîdî halkı, nasıl da bu kadar savunmasız hale geldi? Bir halk nasıl bu düzeyde savunmasız hale gelmiştir?
Direniş; tarihte Êzîdîlerin yaşam tarzı haline gelmiştir. Binlerce yıl sürekli her türlü egemenliğe, baskıya, sömürüye karşı direnmiştir. Fakat günümüzde egemen sistem ve devletler tarafından halkın direnişi tecride dönüştürülmüştür. Dünyadan, uluslararası gelişmelerden, bölge siyaset gerçeğinden, genel diğer toplumların yaşamından tecrit edile edile halkın direnişi, özgürlüğü değil savunmasızlığı getirmiştir. Varolmak için direnen Êzîdîler, tecrit edilerek günümüzde varlık ve özgürlük sorununu yaşamaya mahkum edilmişlerdir.Bu bir soykırım gerçeğidir. Binlerce Kürt kadını nasıl da savunmasız bırakılarak kaçırıldı. Çağımızda soykırım kıskacında olma gerçeği bu durumu ifade etmektedir.
Şengal direnişi ile tüm yoldaşlar Şengal’de olmak istedi.Kürdistan’ın kuzeyinden, doğusundan, güneyinden, batısından ve Kürtlerin yaşadığı tüm ülkelerden herkes Şengal’e gitmek istedi. Başta gerillalar olmak üzere tüm yurtsever halk Şengal’e gitmek istedi, Şengal’in coğrafyasını araştırdı, öğrenmek istedi. Hepimiz RêberAPO’nun Kürdistan savunmasında ‘Şengal dağlarında olsaydım…” diye başlayan şiirini okuduk, yazdık ve buna göre Şengal’e doğru yol almak istedik.
Şengal işgali ve direnişinden sonra Rêber APO; halkın nasıl savunulacağının perspektifini verdi. Bu perspektifleri arasında Irak parlamentosunda yer alan Êzîdî Kürt kadın milletvekili Leyla Daxil’ın parlamentodaki konuşmasını eleştirdi, yaklaşımını çözümsüzlük ve çaresizlik olarak tanımladı. Yani bu düzeyde soykırım, işgal uygulamaları karşısında böyle mücadele edilmez dedi. Bu halkı doğru, radikal yöntemlerle savunulmasının perspektifini biz Kürt kadınlarına verdi. Doğru olan Kürt kadınlarının gerilla kıyafetleriyle, silahlarıyla, raxtıyla Şengal dağlarına gitmesiydi. İşte bu noktada ViyanDaxil gerçeği karşısında şehit Xanê Êzîdî yoldaş aklımıza geliyor. Xanêyoldaş halkını özgürlük temelinde savunan gerilla duruşudur. Xanê yoldaş; 2008 yılının Mayıs ayında Doğu Kürdistan’ın Kelareş alanında yaşanan bir çatışmada şehit düştü.
Şengal direnişi ile birlikte Xanê yoldaşı bir kere daha anıyoruz
Şengal direnişi vesilesi ile mücadele içerisinde bir kere daha gördük ki, özgür duruşu sağlayan Xanê arkadaş’ın mücadelesini, kişiliğini, şehadetini daha derin anlamak ve bugün için sunduğu perspektif düzeyini kavramak gerekiyor. Xanê arkadaş’ın şehadet yıldönümü değil tabii. Şehit yoldaşlarımızı yıldönümlerinde anmak, eylemlerini, şehadetlerini anlamlandırmak, yaşadığımız güne dair sunduğu perspektifi kavramak örgüt geleneğimiz ve kültürümüzdür. Tabii ki salt yıldönümlerinde anmıyoruz, yıldönümleri de andığımız önemli bir zaman dilimidir mücadele yaşamımızda ama biz şehitlerimizi her daim anmayı ve yaşatmayı esas alıyoruz.
Xanê yoldaş; Doğu Kürdistan halkının ve kadınların özgürlük mücadelesinde büyük emek ve çaba gösterdi. 2007-2008 yıllarında Doğu Kürdistan’da halka yönelik baskı yoğunlaşmıştı, gerillaya yönelim artmış, özgürlük davasına kendisini adayan, tutuklu yoldaşlara idam cezası verilmiş, Agit arkadaş idam edilmişti. Özgürlük mücadelemizin tarihinde hiçbir devlet hiçbir yoldaşımızı idam edememiştir. Ama İran 2008 yılında bu arkadaşımızı idam ederek şehit düşürmüştür. İşte bu yıllarda Xanê arkadaş; Doğu Kürdistan’ın Kelareş, Mako alanına gitmeyi önermiş, bu alanda halkın üzerinde idam siyaseti ve baskısı yürüten İran devletine karşı mücadele etmek istemiştir. Büyük bir heyecanla yola koyulmuştu. Mako alanına gitmeyi çok istiyordu. Daha önceki yıllarda Ermenistan alanına gitmeden önce kısa bir süre Mako alanında kalmış ve burada yaşayan halkı çok sevmişti. Oradaki analardan, genç kızlardan çok etkilenmişti ve bu yüzden oralara gidip çalışmalara aktif katılmayı çok istiyordu. Çalışmalarını planlamış, kendisine birçok hedef belirlemişti. Bu hedeflerinden bazıları; idam rejimi karşısında halkı savunmak ve bilinçlendirmek, diğeri isekadınların gerillaya katılımını sağlamaktı. Bu hedeflerinden ve gerçekleştireceği görevden dolayı büyük heyecan duyuyordu.
O, yoldaşların yoldaşıydı
Xanê yoldaş; ‘90’lı yıllarda Avrupa’dan özgürlük mücadelesine katılmıştır. Özgürlük saflarına katıldığı gibi, belli bir süre Botan eyaletinde kalmış, Botan eyaletinde gerilla yaşamını öğrenmiş, mücadele içerisindeki kişiliğini, duruşunu, tarzını oluşturmuştur. Xanê yoldaş; sadeliğiyle, çalışkanlığıyla, sorumluluğuyla yaşamda sürekli örnek bir duruşu sergilemiştir. Söylediği her söz, geliştirdiği her yaklaşım örgütsel ortamı sağlıyor, örgütsel yaklaşımları güçlendiriyordu. Xanê, sadeliğiyle yoldaşların yoldaşıydı. Xanê yoldaş da yoldaşlığın sevgi gücü yaşanıyor, bu sevginin tüm sevgilerden daha yüce olduğunu yaşıyor, özgür yaşamın yoldaşlık sevgisi ile gerçekleşeceğinin bilincini kavrıyordu.
Şehadetinin üzerinden yıllar geçti. Şengal baskını ve direnişi, kaçırılan binlerce Êzîdî Kürt kadınının yaşadıkları ardından şehit Xanê arkadaşın özgürlük mücadelesine katılmasına ve bu uğurda şehadetine daha da güçlü anlam vermek, anlamlandırmak gerekiyor. Özgürlük tarihinin yorumu biraz da böyle gelişiyor. Özgürlük mücadelemizin tarihi böyle gelişiyor. Tarihi neden yorumlama ihtiyacı duyarız? Geçmiş zamanlarda gerçekleşmiş olayları sürekli neden yorumlama ihtiyacı duyarız? Daha önce olaylar, gerçekler yorumlanmış olsa bile neden yaşadığımız günde tekrar yorumlama, anlamlandırmaya çalışırız? Çünkü yaşanan olay ve gerçeklerdeki özgürlük değerini daha da anlamak ve kavramak için. Gerçeğin, yaşanan olayların özgürlük yanı hemen ilk bakışta, ya da ilk değerlendirildiğinde ortaya çıkmıyor, yaşandıkça, zaman üzerinden geçtikçe, koşullar değiştikçe gerçekte saklı olan özgürlük değeri daha da somut açığa çıkmaktadır. Gerçeğin hakikati, yani özgürlüğü adım adım anlaşılmaktadır. Bu yorumlarımızdan hareketle Xanêarkadaş’ın kişiliği ve eylemindeki özgürlük değeri günümüzde daha da net ortaya çıkmıştır.3 Ağustos 2014 yılında gerçekleşen Şengal katliamıve ardından gelişen Şengal direnişi neden Êzîdî Kürt kadınlarının kendisini savunmayı öğrenmesi gerektiğini en yakıcı şekliyle ortaya çıkardı. Şehit Xanê yoldaşın bir Êzîdî Kürt kadını olarak özgürlük mücadelesine katılımı, direnişi, eylemi, kişiliğindeki özgürlük tutkusu bu şekilde daha da anlam kazanmaktadır. Viyan Daxıl’ın çaresiz, yakaran duruşu karşısında özgür yaşam ve mücadelede ısrar eden Xanê Êzidî yoldaşın duruşu bir çizgi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Êzîdî Kürt kadın kişiliğinde özgürlük duruşu
Xanê yoldaş da Êzîdî Kürt kadınıydı. Êzîdîlerin binyılları bulan direniş geleneğinden güç alarak PKK saflarında direnişi özgür yaşama dönüştürmek istiyordu. Xanê yoldaş özgür yaşamın öyle kolay gerçekleşmeyeceğini, bunun için çok büyük emek ve bedellerin verilmesinin şart olduğunun bilincindeydi. Bunun içinherşeyden önce özgür ülke için mücadele edilmesinin zorunlu olduğunu biliyordu. Bu yüzden Avrupa’nın bir ülkesinden Botan’a gelmeyi ve burada dağ dağ yürüyüp sömürgeci-işgal güçlerine karşı savaşmayı esas aldı. Böylelikle özgürlük mücadelesinde yol almaya devam başladı. Xanê yoldaş; Êzîdî Kürt kadın kişiliğinde özgürlük duruşudur. Ama bir yandan günümüzde Şengal’de binlerce Kürt kadınının kaçırılışı da Êzîdî Kürt kadınlarının yaşamak zorunda kaldığı bir gerçektir. Böylesi savunmasız bırakılıp da kaçırılan kadın gerçeği karşısında bir de çözümsüzlüğü yaşayan Viyan Daxil gerçeği var.Xanêyoldaşın kişiliğinde ve eylemliliğinde ifade bulan; tarihi direniş geleneğini günümüze taşıran, yani salt direnen değil direndiği gibi sürekli her koşulda mücadele eden, özgür ülke-özgür halk arayışıyla yol alan bir duruş, diğeri tarihi direniş geleneğini bilen ama bu direnişi günümüze taşıramayan, bu yüzden egemen sistemler tarafından tecrit edilen ve bu yüzden savunmasız bırakılan bir duruş. Bu duruş, savunmasız, gerçeklik karşısında doğru mücadele yolunu aramayan, çaresiz ve çözümsüz bir duruştur.
Şengal direnişinin gün yüzüne çıkardığı asıl gerçek; PKK ideolojisine dayalı özgür kadın duruşunu ortaya çıkaran Xanê yoldaşın çizgisidir. Şengal direnişi Xanê yoldaşın şahsında, direnen ve özgürlüğe tutkulu olan Êzîdî Kürt kadın kişiliğini ve özelliklerini gün yüzüne çıkardı. Xanê yoldaşın sadeliğini, güzelliğinibir kez daha yoldaşlarına ve halkına gösterdi.Biz yoldaşların sorumluluğuna kalan ise bu duruşu kavramak, bu duruşun dayandığı çizgi doğrultusunda Şengal’de yaşayan halkımızı, kadınları savunmak ve onlara özgürlük yolunu göstermek ve onlarla birlikte bu özgürlük yolunda yürümektir.
Berfîn Nurhak