HABER MERKEZİ –
Dijital medyada Önder Öcalan’ın özgürlük çağı küresel ölçekte Kürdün özgür ruhsal isyanını haykıran milyonların sesiyle birleşerek her yerde vicdanları ayağa kaldırdı. Dünden beri sentetik vicdanların soyut ruhsuzluğuna canlı bir özgürlük ruhunun meydan okumasına tanıklık ediyor dünya. Dijital medya alanını canlı bir özgürlük platformuna dönüştürmek Arap baharından sonra Kapitalist Modernite güçlerine bir kere daha ecel terleri döktürdü. Önder Öcalan’a özgürlük kampanyası dijital medya da görkemli bir Kürt rönesansı rüzgarı estiriyor.
Kürdistan Dijital Medya Meclisinin öncülük ettiği “Önder Öcalan’a özgürlük hemen şimdi “ kampanyası uluslararası komplonun yıldönümünde küresel ölçekte 24 saatini doldururken twitter’da ulaşılan 300 binlik tweet atılması ve on milyonu aşan etkileşim rekoruyla dijital medya alanında bir milat oldu. Tepkilerin dijitalleştiği bu çağda kitle iletişim araçlarını tekelinde bulunduran güçler bu görkemli kampanyanın etkisini kırmak için yüzlerce teknolojik hileler sistematik metotlar devreye koymalarına rağmen başarılı olamadılar. ilk 24 saatte tüm engellemelere ve yönelimlere rağmen 300 bin Twittle milyonlarca etkileşime ulaşması dijital medya tarihinde görülmemiş bir rekordur!
Çok dilli, çok kültürlü bir tanıtım zenginliğine sahip bu kampanya dünyaya ulaşmayı hedefleyen devasa bir hedefi önüne koydu. Teknik, görsel, metinler, diplomatik ikna açısından tarihte ender görülebilecek başarılı bir kampanya örneği olarak rüştünü ispatladı. Önder Öcalan’nın adı bile dört parça Kürdistan başta olmak üzere dünyaya dağılmış tüm Kürt halkını, zindanları, sürgünleri ortak bir Apocu ruhta buluşturmaya yetti arttı bile. Önder Öcalan dışında yaşayan hiçbir insan bu tarihsel güce sahip değildir. Önder Öcalan ismi tüm özgür ruhları bir kez daha insanlığın kurtuluşunu müjdeleyen paradigması etrafında toplamayı başardı!
Bu kampanya Kürt halkının özgürlük ruhunu temsil eden ideolojik üretim merkezi KCK’nin çağrılarına tabandan güçlü bir cevap olarak da algılandı ve güçlü bir şekilde yansımasını buldu. Kürt özgürlük hareketinin dünyaya nam salmış keskin öngörüsünü de bir kere daha haklı çıkardı. Önder Öcalan’ı ve paradigmasının büyük çeşitlilik arz eden taban potansiyelini de gözler önüne serdi. Gündemden düşürülmeye ve etkisi kırılmaya çalışılan Önder Öcalan’ı tekrar dünya gündeminin en başına taşıdı. Yürürlükteki, Kürdü imha ve inkarı amaçlayan tasfiye konseptini darbelemiş oldu.
Önder Öcalan’ın özgürlüğünü amaçlayan bu kampanya küresel ölçekte Apocu bir vicdani irade beyanına ve referanduma dönüştü. Önder Öcalan’ın esaretiyle sonuçlanan uluslararası komplonun 24. yılında kampanya bu komplocu küresel güçleri ve işbirlikçilerini mahkum etti. Komplocular yenildi, Önder Öcalan bir kere daha kazandı! Kürt rönesansının ve aydınlanmasının kendisini dünyaya taşırmasına tanıklık ediyoruz. Apocu aydınlanma çağının şafağının yarattığı büyük umudu yüreklerimizde duyumsuyoruz.
10 Ekim akşamına kadar sürecek bu kampanyaya Şengal’den, Mexmûr’a ordan Rojava devriminin yansımasını bulduğu her yerde büyük bir sahiplenmeye ev sahipliği yapıyor. Beluci halkından tutun dünyadaki tüm halklara ve enternasyonalist güçlere Sayın Öcalan’ın özgürlük kampanyasını tanıtan mektuplar ulaştırıldı. Kürt halkının meşru ve demokratik talepleri Önder Öcalan paradigmasıyla ulaştığı çözüm gücüne vurgular yapıldı. Bu çağrılar onlarca dile çevrildi. Hz. İsa’nın havarilerini anımsatan bir adanmışlık ruhu kampanyanın hazırlık döneminin tümünde duyumsanan başat duyguydu! Yerelden evrensele halkın kendisini içinde gördüğü Önder Öcalan’a bağlılığın irade beyanına dönüşen kampanyanın coşkusu küresel çapta his edildi. Önder Öcalan çağının küresel ölçekte vicdan beyanı tüm vicdanları bir nebzede olsa ayağa kaldırdı. Emeği geçen herkesin ortak kolektif dayanışmayı esas alan çabasıyla çok anlamlı bir sosyal Apocu militan ruh açığa çıktı.
Bu kampanyada açığa çıkan büyük Apocu gücü dünya basını işlemeye başladı. Bunun olumlu bir yansıması Sayın Demirtaş’ın 3 Kasım da görülecek tahliye duruşmasında görülmesi yüksek olasılıklar arasındadır. Bu kampanyanın zamanlaması HDP’nin kamuoyuna açıkladığı deklarasyona kitlesel bir meşruluk kazandırdı ve olumlu bir sinerji yarattı. Biliniyor siyasetin meşruluk kaynağı halktır. Halkın iradesini açığa çıkaran özgün kamusal platformları yaratmak doğrudan halk demokrasilerinin de bir gereğidir. Zira halkın-halkların çıplak-hür iradesini bu platformlar açığa çıkarır. Bu kampanya da küresel ölçekte açığa çıkan Önder Öcalan ve PKK sahiplenmesi birçok çevreye muhataplık konusunda çok net cevaplar da vermiş oldu. Yeni dönem Kürt demokratik siyasetine de önemli mesajlar sundu. Kürtsüz Kürtlük projesi, işbirlikçi, sahte siyasi muhataplar yaratma hayallerini de suya düşürdü. Bu kampanya siyaset arenasına çok netleştirici bir şeffaflık da getirdi. Küçük siyasi hesaplar peşinde koşan kimi popülist ve inanç kırılması yaşayan çevrelere de önemli uyarılar içerdi.
Adanmışların adanmışlığını sınadıkları ve “yetersiz yoldaşlığın” bir özeleştirisi niyetine bu kampanyaya odaklanmaları ciddiyet ve disiplin kattı. Büyük emeklerle yaratılan bu kampanya ideolojik sapmalara karşı sürece doğru bir ideolojik doğrultu da vermiş oldu. Faşizmin ceberut kasvetli karanlığını Önder Öcalan’ın aydınlık ışığı deldi. Faşizmin bütün yalanlarını ve korku iklimini sarstı. Apocu ideolojinin ideasını bir kere daha dosta düşmana da bu kampanya göstermiş oldu. Cesaret ve özgüveni önceleyen bir moral ve motivasyon sağladı. Kürt halkı ve dostları milyonların irade beyanına dönüşen bu referandum babındaki kampanya ile küresel ölçekte Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü net olarak talep ediyorlar. Dünyanın Sayın Öcalan’a, PKK’ye ve Kürt halkına ertelenemeyecek bir özür borcu var. Bu borcun ve özrün pratikteki karşılığı Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü, PKK’nin mesnetsizce konulduğu terörist listelerinden çıkarılması ve Kürt halkının somut statü talebinin pratikte karşılanmasıdır. Bu irade beyanına dönüşen bu görkemli kampanyanın gösterdiği gibi dünyanın soğuk çıkarlar denklemi bile artık daha fazla bu haklı ve meşru taleplere direnemez. Yarın değil! “Önder Öcalan’a fiziki özgürlük hemen şimdi.”
Serdem Amed