ZAGROS – Türk ordusunun 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece Avaşîn Metîna ve Zap’ı hedef alan kapsamlı işgal saldırılarına karşı direnişte kadın gerillaların öncülüğü ve eylemleri damgasını vurdu. Avaşîn’de savaşan YJA Star gerillaları direnişin 6. ayını karşılamaya hazırlanırken, genel eylemlere öncülüğün yan sıra özgün eylemler de yapıyor.
Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi çerçevesinde Avaşîn’de direnişe katılan YJA Star gerillası Delîla Yusuf, Mervanos alanında gerçekleştirdiği suikast eylemlerini ve işgal saldırılarına karşı ayrıntıları ANF’ye anlattı:
ŞEHADETLER BÜYÜK ÖFKE YARATMIŞTI
Düşman ilk olarak yoğunluğunu Mervanos ve Mamreşo alanlarına vermişti. Mamreşo alanında her ne kadar darbe vurmak istese de oradaki arkadaşların cevap vermeleri ve kahramanlıkları karşısında düşman çaresiz kaldı. Daha sonra orada 7 arkadaşımıza karşı kimyasal gaz kullandı. O arkadaşlar Mamreşo’da şehadete ulaştı. Mervanos alanında da saldırı başladığında orada cevap olmak için başta Komutan Ronahî, Ekin ve Asya arkadaşlar olmak üzere birçok kadın arkadaş rol oynadı. Mervanos alanında yaşanan şehadetler bizde de çok büyük kin ve öfke yaratmıştı. Bu arkadaşların intikamı için eylem gerçekleştirmek istiyorduk. Ben kendim de o süreçte Mervanos alanında suikastçi olarak yer alıyordum ve düşman hareketliliği üzerinde keşif yapıyordum. Serhad Giravî arkadaşın dediği gibi, biz düşmanı ararken düşman kendisi ayağımıza geldi. O süreçte biz de oradaki savaş tünellerinde yer alıyorduk. Bizim bulunduğumuz savaş tünellerinin olduğu yerin arazisi zorluydu. Askerler geldiğinde burada yürürken bile birbirlerinin ellerinden tutup ilerleyebiliyorlardı. Onlar da nasıl yapacaklarını bilemiyordu. Onların hareketliliğini keşfettikten sonra ilk suikast eylemimi gerçekleştirdim. Bu eylemden sonra düşman askerlerinin hepsi panikle dağıldı. Savaş tünellerinden uzaklaştılar. Bizim avantajımız hem savaş tünellerinin içinden hem de dışardan vuruyor olmamızdı. YJA Star gerillaları olarak artık bu düşmana olan öfkemiz o kadar büyümüştü ki, hem içeriden hem dışarıdan sürekli vuruyor, o alandan düşmanı çıkartmak istiyorduk.
KENDİ CENAZELERİNE BİLE SAYGILARI YOKTU
Düşman bu suikast eyleminden sonra araziye gizli birliklerini yerleştirmeye başladı. Burası bizim arazimizdi ve bu arazideki en küçük bir değişimi bile hemen fark edebiliyorduk. Yaptığımız ilk keşifte hemen o gizli birliklerin konumunu tespit ettik. Yerlerini belirledikten sonra ikinci suikast eylemini de burada gerçekleştirdik. Burada en çok dikkatimizi çeken şey de askerlerin kendi cenazelerine yaklaşımıydı. Günler geçtikten sonra cenazelerin üzerine geliyor, arkalarından yerlerde sürükleyerek çekiyorlardı. Kendi arkadaşlarına karşı bile ne kadar vahşi ve saygısız olduklarını kendi gözlerimizle görmüş olduk.
SUİKAST EYLEMLERİ KORKU YARATIYORDU
Özellikle suikast eylemlerinin düşmanın üzerinde yarattığı çok ciddi psikolojik etkileri de oluyordu. O merminin nereden geldiğini bulamıyorlardı ve hep o korkuyla yaşıyorlardı. Bu yüzden içlerinden biri öldüğü zaman diğerlerinin hepsi panik yapıp kaçıp dağılıyordu. Bu eylemler düşmanın o alandan geri çekilmesine neden oldu. Arkadaşlar hem içerideki savaş tünellerinden hem dışarıdan vuruyorlardı ve bu yüzden düşman orada konumlanamadı.