MÊXMÛR – Egid’in ve Zilan’ın çizgisine yaklaşmak, onların ruhunda yaşamak esasında 27 Kasım’ın ruhudur.
Mexmûr gençleri bütün Kürt gençlerine çağrıda bulundular; “Werin Cenga Azadîyê” katılımlarınızı daha da güçlendirin, biz bu hamleyle sömürgeciliğe son vereceğiz.
Şehid Rüstem Cudi Kampı (Mexmûr) gençleri Rojhat Alturk ve Nergiz Kara 27 Kasım’ı kutladılar ve PKK’nin 44’üncü yıldönümü üzerine görüşlerini Nuçe Ciwan ile paylaştılar.
“27 Kasım başta Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a, Kürdistan özgürlük gerillasına ve bütün şerefli ve namuslu Kürt halkına kutlu olsun.” diyen Mêxmûr Gençlik Hareketi üyesi Rojhat Alturk Kürt halkının tarihine dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti:
“27 Kasım’ı değerlendirecek olursak Kürt halkının tarihine bakacağız, Kürdistan tarihinde yaşanmış olan bütün başkaldırılar bütün direnişler, belli bir noktaya kadar gelmiştir ve belli bir noktadan sonra ihanetçilerin ve faşistler tarafından yenilgiye uğramıştır. Şimdi 27 Kasım PKK’nin atılım hamlesi öyle sıradan bir hamle değildi, temelinde Kürdistan tarihini yeniden canlandırmaktı. Türkiye’de 68’de başlayan gençlerin başkaldırıları temelinde 27 Kasım’ın ruhu vardı, bu başkaldırılar başladıktan sonra artık öyle bir süreç başlamıştı ki Kürdistan için bir devrim şarttı, Önderlik ve arkadaşları böyle bir devrim yaptılar. Bu devrimin başlangıcı ile öyle sarsılmaz bir ruh ortaya çıkmıştır ki o ruh hâlâ da devam etmektedir. 27 Kasım 1978’de Haki Karer’in şehit düşmesiyle ortaya çıkan ruh, şimdi Zendura, Avaşin, Zap ve Kürdistan’ın dört parçasında Kürdistan özgürlük gerillası öncülüğünde devam etmektedir. Burada Kürt gençleri olarak, Ortadoğu bölgesi gençleri olarak biz özel gücün etkisi altındayız. Şimdi bölgede yürütülen savaş, startı 1999’da verilmiş savaştır, bu savaş öyle normal bir savaş değildir. Biz Kürt gençleri olarak Kürt, Arap, Türk ve Ortadoğu gençleri olarak, temelde önderliğin bize armağan ettiği felsefeyi ruhumuzda hissedelim, biz bu felsefeyi bu ideolojiyi genç olarak kendimiz için esas almadığımız ve gerçekleştirmediğimiz sürece Ortadoğu bölgesi ve Kürdistan’ın hayali gerçekleşmeyecektir. Biz gençler olarak Egit’lerin, Zilan’ların, Beritan’ların ruhunu ve bugün Avaşin, Zendura, Kuzey Kürdistan ve Batı Kürdistan’da direnişte bulunan savaşçıların ruhunu esas almalıyız. Egitleşmek, Zilanlaşmak temelinde 27 Kasım ruhudur, bunun için de gençler olarak Kürt, Arap gençleri olarak yıllardır altında olduğumuz Batı sömürgeciliğinden kurtulmamız ve zamanı geldiği için artık dünyada söz sahibi olmamız şart.
Rojhat Alturk konuşmasının devamında yüzyıllık anlaşmanın sonlarına doğru yaklaştığımızda, devlet bütün saldırı biçimleri ile Kürdistan’a saldırıda bulunuyor diyerek şöyle devam etti:
Bu saldırılar karşılığında sadece Egit’lerin, Zilan’ların ruhu ve sadece Avaşin’deki şehitlerin ruhu direnişte bulunmuştur, sadece o ruh bu sömürüyü yenebilir bunun dışında herhangi bir alternatifimiz yoktur. Bizim o ruhu da esas almamız gerekiyor ki bugüne kadar ulaştırılmış devrimi daha da güçlendirelim daha da canlı tutalım ve özgürlüğümüzü görelim. Bunun dışında hiçbir güce inanmıyoruz, inancımız biz’leriz ve bunu Kobanê’de ispatladık, eğer ki ispatımızı kabul etmemişlerse ve bir yerleri tekrar tehdit ederlerse kendimizi tekrar ispatlarız, bunun dışında hiçbir çözüm yolu yoktur. Çözüm İmralı’dır, çözüm Kürt halkıdır. Kürt halkı muhatap alınmadıkça Ortadoğu’ya çözüm gelmeyecektir. Biz Kürt gençleri, biz Ulusal Demokratik Sistemin gençleri olarak bu bölgeyi kilit bölge yapmalıyız. Kendimizi eğitmemiz gerekiyor ki yürütülen savaşa cevap olabilelim.
Rojhat Alturk konuşmasını bitirmeden önce tüm gençliğe seslendi; bizim çağrımız Kürdistan’ın dört parçasında yaşayan gençleredir özellikle bölgede yaşayan gençlere, yeni oluşan hamlelerde katılımları olsun. Biliyoruz ki AKP ve MHP öncülüğünde yürütülen ve başında Erdoğan’ın bulunduğu bu faşist ve diktatör sistemin hakkından biz gençler gelebiliriz. Bu devrim 44 yılı arkasında bıraktı bu esasta biz Kürt halkı olarak çok güçlü bir iradeye sahip olduk. Gençlik olarak; “Werin Cenga Azadîyê” hamlesi ile katılımları daha da güçlendirelim, bu hamleyle işgalin üstesinden geleceğiz. Bizim topraklarımıza el uzatacak olanlar bu kirli planlarından vazgeçsinler. Bu topraklar yüz yıl önce böldüğünüz topraklar değildir, artık bu topraklarda bir güç var, bir ideoloji var ve Kürt halkının güçlü iradesi var. Bunun için de devrimin başlangıcından bu yana gençliğin pratikleri ön plandadır, biz gençlik olarak bu pratikleri esas alıyoruz ve önümüzdeki süreçleri de bu ruh ile başarıya ulaştırıyoruz. Tekrardan PKK’nin 44’üncü yıldönümünü kutluyor ve herkese başarılar diliyoruz.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın ve bütün gerillanın 27 Kasım gününü kutlayan Nergiz Kara PKK’nin çıkışına ilişkin duygu ve düşüncelerini şöyle belirtti;
“27 Kasım 1978’de PKK Halklar Önderi tarafından kuruldu. PKK’nin kurulmasıyla Kürtler artık kimliklerini ve topraklarını tanıdı. Bildiğimiz üzere günümüzde binlerce genç Werxêlê ve Avaşin’de kimyasal silahlara karşı direniyor.
Biz Mexmûr Kampı gençleri olarak, kimyasal silahlara karşı gerillayı yalnız bırakmamalıyız ve kendimizi daha fazla geliştirip katılımlarda bulunmalıyız. Kürt halkı direnişçi bir halk olduğu için NATO’nun hemen hemen bütün devletleri Kürtlere karşı savaşıyor. Kürt halkı hiç bir zaman boyun eğmedi bunu için de bütün amaç ve hedefleri biz’leriz, eğer bizden korkmamış olsalardı Önderliğimizi 23 yıl boyunca zindanda tutmazlardı. Buna rağmen Önderliğin ve bizim direnişimiz hâlâ da sürmektedir.
Biz, Mexmûr gençleri olarak katılımlarımızı daha da güçlendirmeliyiz, çünkü bütün devletlerin hedefi biziz, direnişimiz sağlam olmalıdır ve onların yetkisinde olmamalıyız bizi telefon, internet ve daha birçok özel savaş ile düşürmek istiyorlar. Önderliğin “Mexmûr’un çocukları benim çocuklarımdır” dediği için daha da çok direnmeliyiz. Çünkü Mexmûr’lu çocuklar Botan’lı çocuklar PKK’nin kuruluşundan bu yana önderliğin yanındaki çocuklardır bu konuşmaya sahip çıkmalıyız, davalarına ve iradelerine sahip çıkmalıyız.
“Ciwan fedaîyê rêber Apo ne” sözü, PKK’nin kurulmasından bu yana gençlerin en çok bedel ödediği, temelinin şehitlerin bedeniyle sağlamlaştığını ve gençlerle büyüdüğü anlamında kullanıldığını bilmek lazım. PKK’nin kuruluşundan bu yana Kürt gençleri ve başka birçok kavimden gençler katılım sağlamıştır, dış devletlerden çoğunluğu Brezilya, Avrupa gibi yerlerden olan gençler de katılım sağlamıştır, bunlar gibi çok daha fazla genç Önderliğin felsefesini tanıyıp katılım sağlamıştır.
Nergiz Kara konuşmasının sonunda bütün gençliğe çağrıda bulunarak; “Katılımlarımızı daha da çoğaltmalıyız, çünkü bizler her zaman önderliğin fedaileriyiz. Önderlik bizi bu seviyeye kadar getirmiş, bizimde bundan sonra bu felsefeye sahip çıkmamız gerekiyor. Biz Türkiye devletini ve Kürtlere karşı çıkan diğer devletleri kınıyoruz.” dedi.