HABER MERKEZİ –
Yazmak, gönlümüzle aramızda ki mesafeyi kapatma adına büyük bir girişimdir. Beynin sadece düşündüğünü söyleyen yalan bilimsel verilere karşı, duygu ve düşüncenin çarpışmasını meydanı olan kalbin ürettiği fikirlerin kaleminin hareketliliğini ifade eder yazmak. Yazı; kelimeleri dizme sanatı olsa da özgürlük savaşçılarında yaşamı tarihe geçirme, yeni özgür yaşamı tarih adına kayıt altına almaktır. Kürdistan’ın birçok kahramanını, dağların eteklerinde yeni yaşamı kurmaya kendini adayan sosyalistlerini, devrimcilerini günlükleri üzerinden tanıdık, tanıttık. Belki de dağların özgür patikalarında hiç karşılaşmadığımız Özgürlük Hareketi’nin şehitlerinden olan Şehid Aryana Baran’ ı da o zaman tanıdım. Bir günceyi okudukça daha da onu yaşamsal kılacağının görüşüne varırsın. Şehid Aryana Baran da yaşadıklarını nasıl kaleme alacağının sorgusuyla meşgul ediyordu fikir ve duygularını. Ve şunları bırakmıştı ardında;
“PKK yaşamından önce, yaşadığım, ama asla anlam derinliğini yakalayamayacağım önemine varamayacağım bir yaşamı yaşadım. Fakat bu 20 yıllık PKK yaşamım boyunca yaşadıklarımın hiçbir şeyi hiçbir anı değersiz ve anlamsız değildi. Değersiz dediklerimin bile mutlaka bir anlamı olmuştu. Çünkü onlardan da bir şeyler öğrenmiş ve ulaştığım anlamlar olmuştu. İnanıyorum ki Bilinçli yaşanılan anlamlıdır. Bunun içinde hata, eksiklik yetersizlikler olmuş olsa bile kazandırdığı çok şey olmuştur. İyide bunca değeri yüksek, bunca anlamı büyük yaşanmışlıkları nasıl ölümsüzleştirip yaşatacağım. Ben nasılda bunca güzelliği yaşamış olduğumu anlatacağım. Nasıl inandıracağım insanları bu dağlarda altın değerinde bir hazinenin olduğuna. Az değil yaşadıklarım, bunca yaşanılanı anlatabilseydim diyorum. Tabi yaşadıklarım başkası için bir şey ifade etmeyebilir. Önemli olan benim yaşadıklarıma yüklediğim anlamdır. Yaşadıklarım…yaşadıklarım… yaşadıkları…”
Peki ama kimdi Aryana Baran, nerede doğup, hangi topraklarda demlemişti yürek oluşumunu. Nerde, ne zaman ölümsüzlerin katıldığı o köprüden geçip kervana dahil olmuştu. Gerilla Aryana Baran; ilk doğduğunda verilen ismiyle Yasemin Maç devrimciler için direnişin tohumlandığı ay olan Mayıs’ın on beşinde doğdu. Özgürlük felsefesinin ilk konfederalizm örneğinin verildiği, büyük devrimcilerin beşiğini sallayan Urfa nın Hilvan ilçesinde büyüdü. Yurtsever bir ailede, devrimcilik kültürüyle büyüdü. İşgalci, faşistlerin baskısı sonucu soğukluğun vatanı olan Rusya’ ya göç ederler. Yasemin adında ki genç kadın; buz gibi bir beyazlığın ülkesinde bile Orta doğu’ da ki sıcaklığın sarısını hissetti. 1999 yılında günümüzde ezilen birçok ulusun Önderliğini yapan Önder Apo’ nun esaret altına alınmasıyla Kürdistan dağlarına adım atmaya karar verir. Ve Kürdistan dağlarına gelir. Kürdistan dağlarını çok seven Yasemin, “Aryana” ismini seçer kendine. Arkadaşları sürekli onu; “Rus Aryana” olarak çağırırlar. Gerilla Aryana; dağlarda en çok yolu sever, yolları sever. Günlüğünden de yazdığı gibi; “Yollarla beraber değişecek, yollarla beraber yenileceğim” demişti. Ve sonrasında yazdıkları da onun yolu, yolun getirdiği zorlukları, yolda ki oluşumu sevdiğini daha da kavradım. İşte şöyle yazmıştı.
“Ne kadar anlatmaya çalışsam da hep eksik kalıyor. Bir türlü ifade edemiyorum yaşadıklarımı. Günler boyu geceler boyu yürüdüğüm yollar, bu yolların çıktığı noktalar, duraklar, yol boyu yaşanılanlar, yaşadığım duygular, düşünceler, kurduğum hayaller, düşler, yol koşullarının önüme çıkardığı zorluklar, bu zorlukları aştıktan sonra yaşadığım sevinçler ve yüce duygular. Yol sonrasında gerçekleşen anlamlı büyük buluşmalar. O anlarda yaşanan duygular, sarılmalar sımsıkı, sımsıcak kucaklaşmalar… Dolu dolu gözlerle bakan bakışlar sonrası sohbetler, özlem gidermeler, gülüşler, sevinçten dökülen pırlanta değerinde gözyaşı vs. vs.
Nice yol teptiğimi bir ben bilirim, birde dili yok bu 38 numara ayakkabı giyen ayaklarım bilir. Her yola çıktığımda yaşadığım acı, buruk bir yürek ve döktüğüm gözyaşları ve her yolun sonunda büyük sevinç yaşadığım ve yüreğime sığmayan özlemler olmuş. Yollar anlatmakla bitmez. Her yol alışımda, beraberim de olan bir yoldaşım olsa da anlatsa o yollar boyu yaşanılanı. Ve yol aldıklarımla yeniden buluşsam. Ve daha nice yol kat edeceğimi biliyorum. Nice yolculuk ve bu yolculuklar boyu hala yaşayacağım onca şey ve onların bana kattığı yenilikler olacak. Yollarla beraber değişecek yollarla beraber yenileceğim. Her adımımızda yol uzuyor. Yol uzadıkça yeni yüzler, yeni tanışmalar, yeni güzellikler çıkar karşıma, yol uzadıkça geride kalanlarda çoğalır. Özlemler büyür, yürek büyür. Bu yolun sonu nereye varır bilemem.
Evet yaşadıklarım, savaş, ölüm, yaşam. Bazen Ölüm korkusu, çoğunlukla yaşam aşkı, sonrasında gülüşler, yorgunluk, coşku, yağmurda ıslandığım anlar, karanlık geceler, köz başında en güzel anlar, yoldaş topluluğuyla yapılan sohbetler. Ateşte demlenen çay ve Amed tütününden sardığımız sigaralar sonra aç kaldığımız günler. En zor anlarda yanı başımda duran yoldaşın güç veren varlığı. Düşmanın çirkin suratı, gözümün doyamadığı mekanlar, bakışlarımın takılı kaldığı çiçekler, nefesimin karıştığı rüzgarlar her şey ve her şey. Hep yaşadıklarım ve hep geride kaldığını sandığım ama içimde saklı duran gerçekler. Ne çok şey yaşamışım, anlatamayacağım kadar.”
Bir ömre kaç hayat sığar sizce? Gerilla, bir ömre onlarca hayat sığdırıyor. Ve Gerilla Aryana’ da kendi ömrüne çok hayat sığdırdı. Yürüdü, yürüdükçe yeşil yollar keşfetti. Yeni yollar boyunca birçok savaşçının yüzünü yeniden tanıdı. Ve gittikçe daha da bağlandı yaşama. Ve 2021 yolunda bir yol sürecinde ölümsüzleşti. Şehit Aryana Baran, narinliği ile yaşamı hep zinde tuttu.
Laleş Rênas