QAMIŞLO – Surîye Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Yekîtîya Jinên Ciwan 13 Aralık günü 3 gün sürecek uzun bir yürüyüş gerçekleştirmişti.
Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Yekîtiya Jinên Ciwan’ın Qamişlo’dan başlattıkları uzun yürüyüş 3’üncü gününde Semêlka sınır kapısına ulaştı. Gençler ve genç kadınlar çadır eyleminde olan şehit annelerine destek vermek amaçlı gittikleri sınır kapısında, ihanetçi KDP’ye bağlı güçler tarafından, gaz fişeği ve gerçek mermilerle saldırıya uğradı.
KDP’nin işgalci Türk devleti ile yaptığı işbirliği ve gerilla cenazelerini ailelerine teslim etmemesi ayrıca Semêlka sınır kapısına annelere destek olmak için giden Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Yekîtiya Jinên Ciwan üyelerine saldırmasını şehit annesi Zeynep Ana’ya sorduk.
“Kürdistan’ın dört bir yanı kuşatılmış durumda. Kimi bizi öldürüyor, kimi idam ediyor kimi çocuklarımızı şehit ediyor. Anneler 3 aydır sınırda çocuklarının tabutlarını almak için bekliyor. Neden vermiyorsunuz? O şehitlerin tabutlarını ne yapacaksınız? Kendinizi onların tabutuna mı koyacaksınız, onların yanında mı yatacaksınız?” diyen Zeynep Ana konuşmasına şöyle devam etti:
Sen onlar sayesinde yok musun? Gerillanın dağdaki 40 yıllık direnişi olmasaydı Başûrê Kürdistan, Başûrê Kürdistan olmazdı. Türkmenistan olurdu ve sahibide Erdoğan olurdu. Burdan Mesut Barzani’ye sesleniyoruz: Aklınızı başınıza alın, elinizi Kürtlere verin. Kürt kardeşlerinize sarılın, bir olun. Görüyorsunuz ki bir yanda idam ediyor, bir yandan şehit ediyor, bir yandan toplarla, tanklarla üzerimize geliyor. Serêkaniyê’ye bakın, Efrîn’e bakın.
Niye köprüyü kapatıp cenazelerimizi vermiyorsunuz? Ciwanên Şoreşger üyelerini yaraladınız, ‘Şehitlerimizi getirin, derdiniz ne?’ demek onların hakkı değil midir? Şehitlerimizi getirin sizin derdiniz ne? Neden şehitlerimizi vermiyorsunuz? Cenazeleri ne yapacaksınız? Şehit düştüler! Kanlarını döktüler. Sınırdaki annelerin çığlıklarını duymuyor musunuz? Yüreğiniz yanmıyor mu? Yazıklar olsun ki kendinize Kürt diyorsunuz. Şimdi o gerillalar olmasaydı, Başûrê Kurdistan çoktan Başûrê Kurdistan olmaktan çıkmıştı.
Halkınızla birlik olun. Bugün DAİŞ burda dönüp size saldırıyor. Birlik olursanız kimse size saldıramaz, yaklaşamaz. Şengal’i kim kurtardı? Siz geldiniz kaçtınız. Gerilla gelip Şengal’i kurtardı. Niye PKK’ye karşısınız. Hiç düşünmüyor musunuz? Düşman sizin başınıza neler getirdi; nasıl sizi kandırıyor, sizi birbirimize kırdırıyor, aramıza fitne-fesat sokuyor. Bir tarafta bazılarımızı asıyor, bir tarafta top ve tanklarlar saldırıyor ve siz de buna ortak oluyorsunuz. Onlara yardım edip gerillaya tuzak kuruyor, onları şehit ediyor ve cenazelerini annnelerine vermiyorsunuz. Aklınızı başınıza alın. Kürt halkı aklını başına almalı. Birbirinizi kucaklayın. Nereye kadar ihanet? İhanete karşı ‘Artık yeter’ diyoruz. Yetmez mi? Kürtler düşmanın eliyle birbirine nasıl düşmanlık ediyor? Utanın! Yeter artık, düşman bizimle oynamasın. Her dört parçada da bizimle oynuyor. Niye?
Niye köprüyü kapatıyorsunuz? Niye daha önce parçalanan Kürdistanı yeniden parçalıyorsunuz? İki kezdir, aynı şeyi yapıyorsunuz. Önce hendek kazdınız, şimdi de köprüyü kaldırıyorsunuz. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Kime, ne söz verdiniz? Ayıptır ayıp! Hepiniz Kürtsünüz aynı kanı taşıyorsunuz. Verin sırt sırta, kimse sizinle alay etmesin. Düşman Lozan’da size yaptığını tekrar yapmasın. Onlar kim ki sizi üç-dört parçaya bölüyor. Aklınızı başınıza alın. Onlara çağrım şudur: İsterim ki tüm Kürtler birlik olsun. Siz bir taraftan cenazelerimizi vermiyorsunuz, bir taraftan idam ediliyoruz, bir taraftan birbirimizle savaşıyoruz. Bu nedir? Hiç düşünmüyor musunuz? Şimdi bir çocuk burda olsa, diyecek ki, Delirdiniz mi? Niye birbirinizle kavga ediyorsunuz, bazıları sizi birbirine kırdırıyor! Bu açık bir şekilde bellidir!
Bizler, Önder Apo’nun dediği gibi; Genç başladık, genç başaracağız. Şehit anneleri olarak o köprünün kaldırılmasını kabul etmeyeceğiz. Bizler Şehit Anneleri olarak artık o köprünün kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Eğer kaldırırsanız sizinle hesaplaşacağız. Niye kapatacaksınız, niye bizim gençlerimize saldıracaksınız, niye ihanetle çocuklarımızı Türk devletine teslim edeceksiniz. Niye şehitlerimizi Türklere teslim ediyorsunuz? Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Şehit anneleri olarak çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımızın bize teslim edilmesi gerekiyor. Gençlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Son damla kanımıza kadar, şehit anneleri olarak çocuklarımız için direneceğiz. Türkleri’de geçip yola devam edeceğiz. Kabul etmiyoruz! Köprü tanımıyoruz. Sınırları yıkıp geçeceğiz. Şimdiye kadar sabrettik ama artık sabretmeyeceğiz. Burası Kurdistan kimsenin el uzatmasına izin vermeyeceğiz. Kimsenin bizi birbirimize kırdırmasına izin vermeyeceğiz. Artık kabul etmiyoruz. Şehit anneleri olarak artık oturmak yok! Devrimci gençler zaferi elde edecek. Biz şehit anneleri olarak sonuna kadar gençlerimizin yanındayız ve artık köprünün kaldırılmasına izin vermeyeceğiz.