QAMIŞLO – Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ağırlaştırılarak devam ettiriliyor. Tecritle beraber sadece Kürt halkı değil bütün halklar büyük bir kaos içerisine giriyor.
Gençler ve genç kadınlar başta olmak üzere birçok kesim Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecritin bir an önce kaldırılması gerektiğine dikkat çekerek her alanda eylem ve etkinliklerine devam ediyor.
Bizlerde Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrite ilişkin halktan duygu ve düşüncelerini aldık.
1999 yılında Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın komplo ile tutuklanmasının ardından Halklar Önderi’ne “Hayatımın sonuna kadar Önderlik ile yaşayacağım.” diyerek söz verdiğini belirten Derfa Hacı Ali tecrite ve Halklar Önderi’ne ilişkin duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Önderliği ilk olarak fotoğraflar ve görüntüleri ile tanıdım. 1992’de bir, 1995’te de bir tane fotoğrafı bana geldi ve onları çok sevdim. Babam o sırada çalışıyordu, parti faaliyetlerinde bulunuyordu. O zaman Cephe çalışması diyorlardı. Babam bana fotoğrafları getiriyordu. Arkadaşlar babama fotoğrafları veriyorlardı, o bana getiriyordu. Bir süre sonra 1999’da Önderlik tutuklandı. Başkan tutuklandıktan sonra üzerimde büyük bir etki bıraktı. Yani birçok arkadaşımız Önderliğe söz verdi ve bedenini ateşe verdi, kendini yaktı, can verdi. Önderlik için kendilerini feda ettiler ben ise Önderliğe bu sözü verdim; Hayatımın sonuna kadar Önderlik ile yaşayacağım. Önderlik; “Benim için kendinizi yakmayın, benim için kendinizi öldürmeyin. Benimle yaşayın” dedi. Önderlik bunu söylemişti. Dolayısıyla Önderlikle yoldaşlığım ve bağlılığım bugüne kadar devam etti, ediyor. Ben, Başkan adına hayatımdaki her şeyi yasakladım. Yani gerçek yoldaşlık böyledir ve ben de bugüne kadar Önderliğe verdiğim sözümü ve yoldaşlığımı bugüne kadar devam ettiriyorum. Önderliğin fotoğrafları bana geldiğinde çok seviniyordum, evet, onu şahsen görmüyordum ama sanki yanımda gibiydi. Televizyonda konuşmalarını dinlediğimde, Önderlik benimle konuşuyor sanıyordum.
Önderliği dinliyordum, söyledikleri dikkatimi çekiyordu. Ayrıca fotoğrafları ile de konuşuyordum. Evde tek başıma olsam dahi konuşmalarını dinliyordum ve anlıyordum. Bunu dışında Önderliğin konuşmalarını ya radyoda ya kitapları yoluyla, haberlerde yaptığı konuşmalarıyla, avukatı ve ailesi aracılığıyla bize ulaşıyordu. Bir ara Önderlik bir yazısında şöyle demişti; “Beni sevenler, benimle bağ kuranlar, benden yaşama gücü isteyenler çok. Ama siz, mücadeleyi güçlendirecek ve özgürlüğü değerli kılacaksınız ” dedi. Evet, Önderliğin çok konuşmalarını dinledin ama şimdi dile getiremiyorum.
Dediğim gibi, fotoğraflarını çok seviyorum ve onlara çok bağlıyım. Onları temizlemekle meşgul oluyor, onlarla sabahtan akşama kadar konuşuyorum. Onlarla konuştuğumda biri gelip pencerenin önünde durup, dinlese içeride birilerinin olduğunu sanacak oysa Önderliğin fotoğraflarıyla konuştuğumu bilmiyorlar. Tekrar belirtiyorum ki; 1999 yılında Önderliğe verdiğim söze dayanarak Önderlikle olan yoldaşlığımı, bağlılığımı ve yürekten sevgilerimi ifade ediyorum.”
Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecriti kınayan Şehit Zozan’ın kardeşi Evin Temir düşmanın Önder Apo’nun fikir ve düşüncelerinden korktuğuna dikkat çekerek şunları belirtti:
Öncelikle insanlığın Önderi Önder Apo üzerindeki tecridi kınıyoruz. Herkesin anlaması gerekiyorki Önder Apo, düşmanın zulmüne maruz kalan halkları vahşi düşmanın elinden kurtaracaktır. Düşmanın Önder Apo’nun fikir ve düşüncelerinden korkusu büyüktür. Çünkü Rêber Apo’nun fikir ve felsefesinin gelişmesi onların yokoluşu demektir. Onlar da biliyor ki sonları geliyor. Çünkü Önderliğin paradigmasi, eşit, özgür, zulme uğramayan, işgal ve sömürüye kapalı, Demokratîk Yönetim odaklı halkın kendini yönetebileceği bir toplum inşasını içeriyor. Bizler de görüyoruz ki, işgalci düşmanın sonu gelmiştir. Düşman da Önder Apo’nun fikirlerinin kendileri için ne kadar tehlikeli olacağını anladı ki Önder Apo’nun yakalanması için kirli planlar yürüttüler. Ancak, bu halkın Önderine ve şehitlerine bağlılığı var. Halkın artık kendi davalarına sahip çıkacak, bu mücadeleyi ilerletip, güçlendirip Özgürlüğe gidecek gücü var.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecriti lanetleyerek konuşmasına başlayan Tevgera Ciwanên Şoreşger Üyesi Amed Mehmûd konuşmasında devamla şunları belirtti:
“Uluslararası devletler, bu tecrit ile Önder Apo’nun fikir ve felsefesinin dört duvar arasında kalmasını sağlamak istiyor. Ancak, bilmiyorlar ki Önder Apo bu fikir ve felsefesiyle aramızda yaşıyor. Aramızda özgürce yaşıyor. Ancak bizler Önder Apo’nun sadece fikir ve felsefesiyle değil fiziki olarak aramızda olmasını istiyoruz. Zaman artık Önder Apo’nun özgürlüğü zamanıdır. Burdan uluslararası devletlere çağrımızdır: Zaman Önder Apo’nun özgür olması zamanıdır. Çünkü Rêber Apo sadece Kürt halkının değil tüm halkların Önderidir.