HABER MERKEZİ –
Güler yüzün, coşkunun ve emeğin sembolü heval Mihan, dağlara sevdalandığı günden beri yüreği dağlara ulaşma isteğiyle çarptı. Umutlarını, hayallerini her gün biraz daha büyüterek çoğalttı. Bir defa özgürlük dağlarına bağlanmıştı. Ve özgür topraklarla buluşma heyecanını biriktirerek özgürlük kervanının ardına düştü.
Mihan arkadaş 1993 yılında, yoğun savaşın yaşandığı bir süreçte mücadeleye Rojava’dan katıldı. Bir süre Önderlik sahasında eğitim gördü ve Rojava’da çalışmalarda yer aldı. Önderlik sahasında kuryelik çalışmalarını da yürüttü. Bu çalışmasını büyük bir titizlikle ve hassasiyetle yürüttü. Mihan arkadaş mücadele ve ideoloji konusunda kısa sürede derinleşen ve birikim oluşturan bir arkadaştı.
Bir süre Rojava’da çalışma yürüttükten sonra özgürlük dağlarına gelmeye karar verir, arkadaşlar fiziki olarak dağ koşullarında zorlanacağını düşünerek gelmesini istemezler. Fakat heval Mihan özgürlük dağlarına o kadar sevdalıdır ki hiçbir engel veya olumsuz koşul onun bu sevdasından alıkoymaz. Bu coşku ile yıllardır özlemini çektiği dağlara yol alır.
Heval Mihan kutsal topraklara ulaşmanın heyecanını, coşkusunu yüreğinde ve beyninde hissettiği gibi çevresine de hissettirirdi. Her günü, her anı coşkuyla karşılar ve sevinçle kucaklardı. Özgürlüğe ulaşmanın bedelinin ağır olduğunun, kolay olmadığının bilincindeydi. Yaşamda büyük bir iddia ve ısrara sahipti. Dağlara olan bağlılığı, sevgisi güçlüydü. Fiziki olarak zorlanmasına rağmen bu sevgisinden hiç vazgeçmezdi, hep bir çaba içinde olurdu. Hiçbir zorluk onun önünde engel teşkil etmezdi. Yüksek kararlılık, inanç ve özveri ile yaşama katılırdı. Bu, Önderliğe olan inancının ve bağlılığının göstergesiydi. Fedakar, canlı, sıcak ve şakacı bir arkadaştı. Çevresine moral ve sevinç kaynağı olurdu. Yoldaşlarıyla sıcak ilişkiler kurmada, onlara yardım etmede, yaşamı örgütlemede Önderlikten aldığı perspektiflerle yürür ve yanındakileri de bu perspektiflere göre yürütürdü. Örgütün önüne koyduğu her göreve sahip çıkar ve bulunduğu her alanda rol ve misyonuna göre katılırdı.
Önderlikten aldığı eğitimi yaşamsallaştırma çabası içindeydi. Önderliğin görevi ele alışı, düzen-disiplin ve doğru tarzın oluşturulması konusundaki yaklaşımlarını esas alarak görevlerini yerine getirmeye çalışırdı. Düzen ve disipline dikkat edilmediği zaman bunun birçok soruna kaynaklık edeceğini söyler, bulunduğu ortamda disiplini yaratmak için çok çabalardı. Mihan arkadaş sağlıkçıydı ve bu görevini de çok dikkatli, hassasiyetle ve duyarlılıkla yürütürdü. Arkadaşlara olan sevgisi ve onları tedavi etme çabası o kadar fazlaydı ki, hasta ya da yaralı bir arkadaşın başında sabırla iyileşmesini bekler, bunu titizlikle ve yürekten yapardı. Onca çabasına rağmen arkadaşları kurtaramayınca çok derinden etkilenirdi. Herhangi bir sorun çıktığında bunu kolay kolay kabullenmez, en çok da kendisine kızar ve kendisini sorgulardı.
Mihan arkadaşın Önderlikten eğitim aldığı yaşam duruşunda ve katılımında belli oluyordu. Heval Mihan fedakarlığıyla ve emeğiyle tanınırdı. Bütün arkadaşlar da onun fedakarlığının farkındaydı. Arkadaşlar tarafından çok sevilirdi. Mihan arkadaş bir göreve gittiğinde yokluğunu hemen hissederdik. Görevden dönerken genelde çok yorulmuş olurdu ama onca yorgunluğa rağmen, coşkulu ve sıcak selamını hiç eksik etmez ve bize uzaktan yüksek sesle “merhaba” diye seslenirdi. O böyle sıcacık bir şekilde bize seslendiğinde hepimiz çok moral alırdık ve onun coşkusuna ortak olurduk.
KDP, 99 yılında Metina’nın Kaniguze ve Kanireşe alanında yaptığı operasyonla, tüm tepeleri tutmuş ve arkadaşların kaldığı noktaya baskın yapmıştı. Arkadaşlar noktadan çıkmaya çalışmış, fakat yerleri düzlükte olduğu ve düşman tüm tepeleri tutuğu için çıkamamışlardı. Burada çatışmaya giren arkadaşlardan beşi şehit düşmüştü. Şehit düşen arkadaşların içinde Mihan arkadaş da vardı. Heval Mihan çatışmada cesareti ve soğukkanlılığıyla tüm arkadaşların dikkatini çekmişti. Adeta halaya durur gibi kahramanca savaşmıştı. Ele geçmeyi asla kabullenmemiş ve bombasını kendi bedeninde patlatmıştı. Bu duygusal bir karar değildi, bilinçli bir eylemdi. Beritan çizgisine bağlılığını, bu çizgide ısrarını, yaşama olan sevgisini, özgürlüğe, halkına, halkların kurtuluşuna olan inancını ve kadın üzerinde yürütülen egemenliğe karşı duruşunu ortaya koymuştur.
Onda kadının gizli gücü ve enerjisi vardı. Bu gizli güç ve enerji şahadetinde de ortaya çıktı. Heval Mîhan kahramanca direndi. Halkların mücadelesinde ve tarihinde bu düzeyde direnen kadınlar, özgürlük mücadelesini ilerleten ve zafere taşıya hakikat savaşçılarıdır. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Mücadelelerine bağlı kazacağımızın sözünü yineliyoruz.