HABER MERKEZİ –
Kürdistan’da gelişen siyasi gelişmeler bugün itibariyle önemli bir aşamaya ulaşmıştır. Özellikle Kürt Özgürlük Hareketinin tarihi önemde mücadelesi önemli bir etken konumundadır. AKP-MHP faşizminin özel bir konsept halinde geliştirdiği saldırılar özel olarak gençlik üzerinden yürütülmekte, gençliğin var olan direnişçi ruhu böylelikle söndürülmeye çalışılmaktadır. Kuzey Kürdistan gençliğine yönelik geliştirilen bu saldırıların temelinde bir bütünen yok etme ve bununla beraber özelde var olan isyancı karakterini bastırma durumu vardır. Faşist düşman bunu hem fiziksel hem de duygulara, hislere, algılara saldıran özel savaş konseptini devreye koyarak yapmaktadır. Geliştirilen politikaların temelinde hiç kuşkusuz bu yöntem kullanılmaktadır. Peki neden Bakurê Kurdistan gençliği bu kadar özel savaşa tabi tutulmakta? Ya da faşist AKP-MHP rejimi ne tür yollara başvurmaktadır? Bilmeliyiz ki özel savaş sadece fuhuş, uyuşturucu ya da ajanlaştırmadan ibaret değildir. Özel savaş insan psikolojisine hitap edecek, insanı yönlendirecek, algılarını dağıtabilecek bir çok yöntemi barındırmaktadır. Algı yaratan ve yartılan algıları bir çok kirli yöntemle uygulayan bir sistem omaktadır. Sadece bazı görünen olaylardan yola çıkarak özel savaşı dar ele alıp değerlendirmek doğru olmaz. Her yönlü saldırıyı kendisine reva gören toplumun her şeyini analiz edip ona göre bilinçli-planlı politikalarla yürütülmektedir. Her şeyi planlı ve örgütlü yürütmektedir. Toplumun en dimik ve arayışçı kesimi genç kesim olduğu için esas hedefide her zaman geçlik omaktadır. AKP-MHP faşist, sömürgeci sistemin politilarını biraz incelenirse bu gerçeklik çok rahat görülecektir.
AKP-MHP faşist rejimi MİT eliyle son dönemde Bakur gençliğine dönük ciddi saldırı planlamaları uygulamaktadır. Yurtseverlik ölçüleri sağlam bir temele dayanan Bakur gençliği üzerinde her yönüyle özel savaş konsepti uygulanmaktadır. Gençlik özel savaş yöntemleri sonucunda mücadelenin dışına itilmeye çalışılmaktadır. Bu özel savaş uygulamalarında biri ise Kürt gençlerinin kendi ülkesini, doğduğu büyüdüğü topraklara sırtını çevirerek Avrupa ülkelerini bir nefes borusu olarak görmesidir. Avrupa’da yaşamın çok rahat, konforlu, refah olduğu safsatalarıyla büyük bir kandırma politikası uygulanmaktadır. Kürt gençliği hem aç bırakılarak terbiye edilmeye hem de kendisine Avrupa kapıları aralanarak mücadeleden uzaklaştırılıp durum normalize kılınmaya çalışılmaktadır. Bu politikaların temelinde gençlik ülkesinden, toprağından, toplumundan uzaklaştırılarak mücadeleden kopartılmaya çalışılmaktadır.
Son dönemde Avrupa kapılarının Kuzey gençliği tarafından yoğun olarak tercih edilmesinin en önemli dayanağı da bu temel politikalar olduğunu biliyoruz. Temel mücadele alanından uzaklaşan bir genç buna paralel olarak farklı tercihlerle karşı karşıya kalıp yurtseverlik ölçülerinden ve ahlaki politik toplumun özelliklerinden uzaklaşma gerçekleşir. Düşman çok ince ve özel politikalar geliştirerek gençleri Kürdistan Dağları yerine mücadelenin dışı olan alanlara sürüklemiştir. Kürdistan dağlarında bu kadar yakıcı bir savaş varken neden biz Avrupa yollarını tercih ediyoruz? Neden özgür bir Kürdistan ve onurlu bir yaşamın mücadelesini verecekken kendimizi hayali bir yaşamın kucağına bırakıyoruz? Neden böylesi bir yaşamı düşlüyoruz? Her bir Kürt gencinin kendisine sorması gereken temel sorulardan biri de bu olmalıdır. Son dönemde Avrupa’ya gidip yerleşen gençlerin mücadeleden uzaklaşıp kapitalist modernitenin liberal yaşam tarzı içerisinde temel toplumsallık özelliklerini kaybedip bireysel yaşama entegre olması ne kadar doğrudur?
Kuzey Kürdistan gençliği Kürt Özgürlük Hareketi içerisinde her zaman kilit role sahip olmuştur. Tarihiyle bunu kanıtlayan Bakur gençliği özellikle PKK’nin filizlenip büyümesinde temel rolün sahibi olmuştur. Önemli öncülükler geliştirerek tarihi direnişler sergilemiştir. Özgürlük Hareketi bu mücadeleci ruhu ile Bakur gençliği içerisinde bir iz bırakmış ve bu miras giderek büyüyüp gelişim göstermiştir. Hakeza bugün özgürlük dağlarında faşist düşmana karşı geliştirilen tarihi direnişlerin temelinde bu ruh yatmaktadır. Gençlik Hareketi bu bağlamda kendini Bakurê Kurdistan gençliği ile özdeşleştirmiştir. Böyle bir tarihi zemin üzerinden büyüyen Bakur gençliği devrimin en temel gücünü oluşturmaktadır. Nitekim Bakurê Kurdistan’ın her parçasında, her sokak her mahallesinde şehadete ulaşan birçok özgürlük gerillasının emeği mevcuttur. Bu anlamda her zaman kimin daha çok bu mücadeleye sahip çıkması gerektiği açıkça ortadadır.
Düşman aralıksız olarak ideolojik saldırılar geliştirirken Kuzey Kurdistan gençliği öncülükler geliştirip bu mücadelenin temel merkezinde yer almak yerine neden daha farklı tercihler geliştiriyor? Düşmanın bu özel savaş politikalarını boşa çıkartmak ve Önderliğimiz ile özgür bir Kürdistan’da yaşamak için Bakur gençliğinin gereken rol ve misyonu oynaması gerekiyor. Kapitalist modernite Bakur gençliğinin yaşamına karşı tuzak kurma ustasıdır. Gençlik karakterinin verdiği esnekliği kullanarak yaşamı bükmüş ve adeta bin bir zincirle bir daha doğrulmaması için kayalara bağlamıştır. Ahlak kurallarını yaşamdan uzaklaştırmış bunun yol açtığı ölçü tanımazlığı yaşamın esnek hali diye topluma sunmuştur. Bu işte özellikle AKP-MHP faşist sisteminin gençlik üzerinde geliştirilen politikalardan bir tanesidir. Son dönemlerde Kuzey gençliği üzerinde geliştirilen politikaların temelinde biraz bu yatmaktadır. Özgürlük hareketinin temel zemini nasıl ki büyük bir dinamizm, ruh, canlılık ve bununla beraber toplumsal kültürün verdiği temel nüvelerden gelişip bu aşamada ise bugün özellikle sistem politikalarını bu temel üzerinden geliştirmeye çalışmaktadır. Önderliği tutsak bununla beraber halkı soykırımla karşı karşıya bırakılan, toprağı işgal saldırıları altında kalan bir halkın ve hareketin gençliği adeta kıyamet koparırcasına bu sistemin her türlü saldırılarına karşı kendini seferber ederek direniş karakterini ortaya çıkarmalıdır. Kendini sistemin kucağına değil tam tersine sistemin dışına çıkarak adeta sistemi kabinden vurmalıdır. AKP-MHP faşizminin gençlik üzerinde geliştirdiği özel savaş politikalarına bağımlı hale getiren bu konsepti yıkarak temel yurtseverlik ölçülerini yerine getirmelidir. Düşmanı Kürdistan’dan def ederek mücadeleci yapısını ortaya koymalıdır.
Bakurê Kurdistan gençliği Avrupa’ya giderek adeta kendisini sistemin üyesi konumuna getirmektedir. Ş. Erişlerin, Newallerin, Serhildanların, Gelhatların ve nice gençlik öncülerinin bıraktığı mirası devralmak yerine Avrupa’ya gitmek, faşist sistemin kucağına düşmek, AKP-MHP faşist sisteminin politikalarının sonuç aldığını gösterir. Yanılgılı yaklaşımlara gitmemek gerekir. Ben Avrupa’da rahat bir yaşam sürebilirim, maddi bütün ihtiyaçlarımı rahatça karşılayabilirim demek gaflete düşmek demektir. Kuzey Kurdistan gençliği kendisini kandırmamalıdır. Düşman her gün Kürdistan’da katliamlar gerçekleştirip özel bir konsept halinde saldırı geliştirirken bizler kendi gerçekliğimizden uzak düşemeyiz, topraklarımızın işgalini destekleyen devletlerin işçisi olamayız. Şu unutulmamalıdır ki bizler varlık yokluk mücadelesi yürütüyoruz. Varlık yokluk mücadelesi yürüten bir halkın gençliği kendisini bu mücadelenin merkezi konumunda görmelidir. Eğer biz bu sorumlulukla hareket edersek gelişen bu saldırılara karşı güçlü bir mücadele yürütebiliriz.
Kürdistan gençliği dönemin ruhu ile hareket etmeli. Bu dönemin direniş ruhunu esas almalı ve her türlü saldırılara karşı öz savunma refleksini geliştirmelidir. Kuzey Kürdistan devrimin motor gücü konumundadır. Bununla paralel olarak bu temel motor gücünü oluşturan da kuşkusuz Kuzey Kurdistan gençliğidir. Kuzey gençliği sistemin özel politikalar halinde şehirlerimizde, köylerimizde, sokaklar ve caddelerimizde geliştirilen her türlü özel savaş saldırılarına karşı kendisini örgütlemeli düşmanın bu politikalarını boşa çıkartacak yol ve yöntemler geliştirmelidir. Kurdistan’da bugün gençler sistemin uyuşturup etkisizleştiren araçlarına karşı kesintisiz mücadele yürütmelidir. Kuzey gençliği kendisini etkisiz hale getiren, mücadeleden uzaklaştıran gerçekleşebilecek hayaller yerine hayali hayaller oluşturan bu sisteme ancak şehirlerde sistemin kucağında değil özgür dağlarda cevap olabilir. Hakeza özel olarak geliştirilen konsept halinde mücadeleye karşıt hale getiren bu ideolojik saldırılara karşı kendi örgütlülüğünü oluşturarak temel sorumluluk bilincini yerine getirebilir.
Dönem bizden Werxelê, Zendura, Girê Sor direnişlerinin zafer iradesini taşımamızı emrediyor. Onların her bir çağrısı bizler açısından düşmanı Kurdistan şehirlerinden def etme nedendir. Eğer doğru mücadele tarzı geliştirilirse Kuzey gençliği bu dönemde tarihi bir misyon yükleyip bu süreci sonuca ulaştıracak tarzı yakalayabilir. Gün gençlik ruhuyla hareket edip intikam ateşini Kürdistan şehirlerinde harlayıp her sokağı ve mahalleyi düşmana dar etme zamanıdır. Gün bütün asimile edici, kendisi olmaktan çıkarıcı saldırılara karışı kesintisiz mücadele etme zamanıdır. Gün Bakur gençliğinin zafer sancağını eline alıp Önderliğiyle yoldaş olma zamanıdır.