HABER MERKEZİ – 21 Şubat Anadil Günü, aslında Anadili Hareketi Günü’dür. Tarihsel olarak, Bangladeş halkının kendi anadilinde okumak için ağır bedeller verdiği ve yürüttüğü zorlu mücadele sayesinde kazandığı gündür.
Anadil evrendeki her canlının kimliğini oluşturmaktadır. Kürt halkı yüzyıllardır yürütülen dil kırım politikaları ile soykırımdan geçirilmek ve bitirilmek istenmiştir. Bugün Rojava’da gerçekleştirilen devrim ile Kürt halkı eğitimden sağlığa yaşamın her alanında anadilini konuşuyor. Bizler de anadilin önemine ilişkin gençler ve genç kadınlar ile konuştuk.
Dirbesiye’de yaşayan 10. sınıf öğrencisi genç kadın 21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle Kürtçe diline ilişkin şunları belirtti:
Ayın 21’i anadilin yıl dönümüdür. Anadilimiz, varolduğu günden beri, zengin bir dildir. Ancak işgalci devletler ana dilimizi yok etmek istediler. Ama anadilimiz, Avesta kitabından önce, binlerce yıldır sözlü olarak varlığını korumuştur. Avesta kitabından sonra da, varlığını yazılı olarak devam ettirmiştir. İşgalci devletler, Kürdistan’ı dört parçaya böldükten sonra, anadilimizi de yoketmek istediler. Ama biz geçler olarak, dilimiz yok olmasın diye ana dilimizi her zaman konuşuyoruz. Her yıl ana dilimizi geliştiriyor, zenginleştiriyoruz. Dört parça Kürdistan’da anadilimizin yayılmasını istiyoruz. Kürtçe bizim anadilimizdir. Anadilimizi geliştirmek ve zenginleştirmek istiyoruz. Anadilimiz kutlu olsun.
Roza Cudi Okulu öğrencisi Fera Heblo ise şunları belirtti:
Öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın anadil gününü kutluyorum. Umut ediyorum ki, dilimizi konuşmaya, öğrenmeye ve kendi dilimizde başarılar elde etmeye devam ederiz. Dil ve edebiyat, iki balık gibidir. Bir denizin derinliklerinde birlikte sevinirler. Dilin, birlik olma, ulusal değerler, toplum ve tarih üzerinde etkisi vardır. Eğer dilimiz yok olursa, değerlerimiz de yok olur.
Rewşan Metini ise şunları dile getirdi:
Dirbesiye şehrinde yaşıyorum. Roza Cudi Okulu’nda okuyorum. 10. sınıf öğrencisiyim. Dil gücü, güç dili inşa eder. Dil, işaret, sembol ve bilimin araçlarından biridir. Topluluklarda iletişim kurmanın bir yoludur. Dil olmadan, eylem olmadan, biz insanlar eksik kalırız.
Eyüp Asım Ahmet ise son olarak şunları belirtti:
Dirbesiye şehrinde yaşıyorum. Dilimizi korumalıyız. Dilimize çok baskı yapıldı. Dilimizi korumak istiyoruz, okulda dilimizi okuyor ve öğreniyoruz. Dilimizi koruyabiliriz. “Yabancı dil giydiğimiz giysi, Kürt dili vücudumuzdaki deri gibidir” sözünde söylendiği gibi. Biz öğrenciler olarak, dilimizi öğrenmek ve korumak istiyoruz.