HABER MERKEZİ – Yazılı bir başsağlığı mesajı yayınlayan PKK TEV-ÇAND Komitesi, Bawer Botan için “devrimci, sanatçı ve edebiyatçıydı” dedi.
Mesajda şunlar ifade edildi:
“Bawer Botan heval devrimciliği ve sanatçılığı kişiliğinde birleştirmeyi başarmış nadir insanlardan biridir. Bawer hevalin yaşamı bir sanatçının halkına karşı nasıl sorumluluk duyduğunun göstergesi olmuştur. Hele mesele bir halkın özgürlük sorunu ise heval Bawer örnek bir duruş ve mücadelenin sahibi olmasını bilmiştir.
Siirt’li olan heval Bawer Batman’da büyümüştü. Daha 1990’lı yılların başında Bawer heval halkı sazı ve stranları ile coşturmuş, serhildana kaldırmıştır.
Arkadaşları ile kurdukları “Zembilfiroş” adlı grupla düğünleri, sokakları devrim stranlarıyla inletmişlerdir. Küçük yaşına büyük şeyler sığdırmış, zapt edilmez kişiliği ile aynı anda birçok işi yapma becerisini gösterebilmiştir. Sanatını devrimci propagandanın hizmetine koymuş ve bu nedenle de erkenden düşmanın hedefi durumuna gelmiştir.
Heval Bawer daha 18 yaşına girmeden sömürgeci faşist Türk devletinin zindanlarıyla tanışmıştır. Genç yaşında büyük tecrübeler kazanmış ve devrimin ateşinde erkenden pişmiştir. Sömürgeci faşizmin işkence ve zindanları Bawer yoldaşın gözünü korkutmamış, ancak düşmana kin ve öfkesini bilemiştir. Bawer heval işkencede direnmiş, zindanda onurlu bir duruş ve pratiğin sahibi olmuştur.
17 yaşında girdiği zindanda düşmanı yakından tanımış, yoldaşlarının sevgi ve dayanışmasını da derinlemesine yaşamıştır. Zindanı kendini ideolojik olarak eğitmenin bir mekanı olarak değerlendirmiştir. Yaşamının değişik kesitlerinde buluşacağı İrfan Güler (Adil) arkadaşla ilk kez burada tanışmış ve ondan çok şey öğrenmiştir. Zindanda yoldaşlarından manevi, moral olarak çok şey aldığı gibi enerjisi, yaşama aktif katılımıyla, yine sazı ve stranlarıyla yoldaşlarına moral vermesini de bilmiştir.
Bawer heval zindandan çıktıktan sonra devrim saflarında bu sefer gerilla olarak yer almaktan bir an için tereddüt etmemiştir. Büyük bir özlemle geldiği dağlarla hemen bütünleşmiş ve devrimin zorlukları kadar gerilla yaşamının tüm güzelliklerini de doyasıya yaşamıştır. Cesareti ve düşmandan intikam alma tutkusuyla dikkat çekmiştir. Düşmana daha büyük nasıl vurabileceğinin hep arayışı içinde olmuştur. Dağda yoldaşlarıyla yaşadıkları her anı hafızasına kaydetmiş ve zamanı geldiğinde bu anıları yazıya dökmüştür. Özellikle şehit yoldaşlarına karşı duyduğu bağlılık ve sorumluluk gereği anılarını kalıcılaştırmaya ve halkın yüreğinde yaşatma çabası içinde olmuştur. Zap direnişinin içinde yer almış ve gerillanın bu destansı direnişini kitaplaştırarak tarihe mal etmiştir.
Bawer heval devrimci görevlerinin yanında sanat ve edebiyat alanında da devrime büyük katkıları olan bir yoldaşımızdır. Önderlik roman serisinin ikinci kitabı olan “APO Umut Işığı” kitabının yazarıdır. İşini ciddiyetle yapma ve başarıyı esas alma Bawer hevalin temel bir özelliği olarak bu çalışmalarda ön plana çıkmıştır. Kitabı yazmadan önce ayrıntılı bir hazırlık yapmış ve her şeyi inceden inceye araştırmıştır. Yüzeysel yaklaşmamış ve işin kolayına kaçmamıştır. Zaten çalışmaya bu şekilde hakkını verdiği, büyük bir emek harcadığı için başarılı olmuştur. Kitap okuyucular tarafından çok beğenilmiş ve taktir edilmiştir. Heval Bawer için en büyük ödül de bu olmuştur. Emekleri boşa gitmemiş, devrime ve yoldaşlarına hizmet etmenin haklı onur ve gururunu yaşamıştır.
Romandan sonra sinema alanına ilgi duymuş ve dizi film senaryoları üzerinde yoğunlaşmıştır. Öz yönetim direnişlerini, yurtseverliği, ihaneti işleyen bir senaryo yazımına başlamış ve bunu uzun bir dizi film olarak tasarlamıştır. Çalışmasının bir proje olarak kabul görmesinden sonra kolları sıvamış ve bu işe dört elle sarılmıştır. “Tava Sor” ismini alan bu dizi film çalışması üzerinde büyük bir özenle çalışmıştır. Heval Bawer sadece senaryo yazmakla yetinmemiş, çalışmanın neredeyse tamamını örgütleme sorumluluğunu üstlenmiştir. Denebilir ki, sıfırdan bir ekip oluşturmuş, kıt imkanlarla dizi filmi çekim aşamasına getirmiştir.
Heval Bawer işini severek yaptı. Çalışmasıyla bütünleşti ve sonuna kadar motive oldu. Bawer yoldaşın en göze çarpan özelliklerinden biri hedefine kilitlenmesi ve bu hedefine ulaşmak için koparıcı bir tarzın sahibi olmasıdır. Tembellik, ertelemecilik, disiplinsizlik heval Bawer’in en çok tepki duyduğu şeylerdi. İşine sarılmayanı sevmez, işini ciddiyetle yapmayanı ciddiyete davet eder, örgütsüz ve dağınık çalışanları zamanında uyarır ve eleştirirdi. İşini disiplinli ve yüksek bir tempoda yapmayı severdi. Herkesin de böyle yapmasını isterdi.
Bu nedenle elini bir işe attı mı sonuç alacağı konusunda yoldaşlarında güven oluşturmuştu. İşin zorlukları, yoluna çıkan engeller onu yıldırmazdı. Kafasına koyduğu ve inandığı hedefe ulaşmak için ne gerekiyorsa yapardı. Bunun için emekçiydi, pratikçiydi ve sürekli bir koşturma içindeydi. Bawer hevalin boş durduğu, zamanını boşa harcadığı görülmezdi. Kendi sağlığını bile ihmal etme pahasına işine ve hedeflerine odaklanırdı.
İdealleri ve hayalleri büyük olanların başarıları da büyük olur. Heval Bawer de büyük hedef ve hayallerin sahibiydi. Azla veya var olanla asla yetinmezdi. Devrimin neye ihtiyacı varsa onu başarma tutkusu vardı. Daha iyisini, daha fazlasını yapmak ve başarmak istiyordu. Her zaman aktifti, hareket halindeydi. Üzerinde çalıştığı birçok proje ve çalışma vardı. Biri bitmeden diğerini hazır hale getirirdi. Kürt sinemasında bir ekol geliştirmek istiyordu. İddiası büyüktü. Bu iddiasını gerçekleştirmek için de büyük çaba sarf ediyordu.
Heval Bawer sıra dışı bir yoldaş, arayışları bitmeyen bir sanatçı ve edebi yanı güçlü bir arkadaşımızdı. Yapabileceği ve başarabileceği çok şey vardı. Yaşamıyla, tecrübe ve birikimi ile bunu kanıtlamıştı. Ne yazık ki, üzerinde çalıştığı ve başarabileceği birçok çalışma varken zamansız bir şekilde aramızdan ayrılarak ölümsüzler kervanına katıldı. Bawer arkadaşı hastalıktan dolayı bu şekilde erkenden kaybetmemiz bizim için büyük bir acı ve yeri doldurulamaz bir kayıp olmuştur.
Heval Bawer’i saygı ve minnetle anıyor, devrimci ve sanatçı mirasına sonuna kadar sahip çıkacağımızın ve yarım kalan hayallerini gerçekleştirme sözünü veriyoruz.”