ŞIRNEX – Şirnex’ın Silopi ilçesinde 2015 yılında polisler tarafından işkence gören 3 yurttaşın şikayetine rağmen hala dava açılmadı. Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından 12 Kasım 2015’te akşam saat 22.00’de Şehit Harun Boy Mahallesi’ne bomba atıldı. Atılan bomba mahallede bulunan Servet Cin, Hişyar Konur, Fatma Yiğit, Evin Harput ile ismi öğrenilemeyen bir kişiye isabet etti. 5 kişi vücudunun çeşitli yerlerinden ağır yaralandı.
Ağır yaralananlardan 17 yaşındaki Fatma Yiğit’i, Bapir Cin, İbrahim Cin ve Aziz Acet isimli yurttaşlar araçla hastaneye yetiştirmek istedi. Ancak hastaneye varmadan aracın önü özel harekât polisleri tarafından durduruldu. Araçta bulunan 3 kişi ve ağır yaralı olan Fatma Yiğit, polislerin lojman olarak kullandığı Nuh Mahallesi’ndeki TOKİ’lere götürüldü.
“Ölmesini beklediler”
3 kişi götürüldükleri TOKİ’lerde polislerin işkencesine maruz kaldı. Fatma Yiğit ise ağır yaralı bir şekilde uzun süre bekletildi. İşkencenin ardından Bapir Cin, İbrahim Cin ve Aziz Acet isimli yurttaşlar Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, Fatma Yiğit ise ağır yaralı bir şekilde uzun süre bekletildi. Burada yaşamını yitiren Fatma Yiğit ardından, polisler tarafından hastaneye götürüldü.
İşkence gören 3 kişi, ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. İşkenceye dair polisler hakkında şikayette bulunmalarına rağmen aradan geçen 6 yıl 4 ayda henüz dava açılmadı.
“Önce TOKİ, sonra emniyette işkence”
İşkence gören ve polislerden şikayetçi olan 60 yaşındaki İbrahim Cin, ağır yaralı Yiğit’i hastaneye yetiştirmek isterken polislerin işkencesine maruz kaldıklarını söyledi.
Aradan geçen zamana rağmen henüz şikayetlerinin davaya dönüşmediğini kaydeden İbrahim Cin, olay gününü şu sözlerle anlattı:
“Akşam evimizin önünde oturuyorduk. Silah sesleri geldi. Silah seslerinden sonra çığlık sesleri yükselmeye başladı. Olay yerine baktığımızda Fatma ağır yaralıydı. Henüz 6 aylık evliydi. Onu bir araca bindirip hastaneye götürmek istedik. Hastaneye varmadan özel harekât polisleri etrafımızı sardı. Olayın ne olduğunu anlatmamıza fırsat vermeden saldırmaya başladılar. Yaralı olan Fatma ve bizleri TOKİ lojmanlarına götürdüler. Burası askeri ve polis lojmanları olarak kullanılıyordu. Bizleri buranın bahçesine götürdüler. Orada yaklaşık bir saat boyunca 20-30 polis bizi darp etti. Coplarla, tekme ve yumruklarla bizi dövdüler. Bizi öldüreceklerini söylediler. Daha sonra bizi Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler. Burada da bize işkence etmeye devam ettiler.
Emniyetteki işkenceden sonra bizleri Silopi Devlet Hastanesi’ne götürdüler. Hastaneye gidene kadar yolda yine işkence ettiler. Hastanede bir polis silahını başıma dayadı bana ‘kafana sıkacağım’ dedi. Hastanede bazı filimler çekildi ve rapor yazıldı. Hastaneden çıktığımızda polisler, ‘bunları götürelim yolda kafalarına bir kurşun sıkalım. Sonra kaçarken vurmak zorunda kaldık deriz’ diyordu. Hastaneden sonra da işkence devam etti.
Emniyete vardığımızda amir, ‘biz sizi öldürdük, ölmediniz mi?’ dedi. Daha sonra bizi ifadeye aldılar. İfade sırasında bize işkence yapıldığını söyledik. Onlar da bize, ‘işkence’ olarak yazamayacaklarını, bunun yerine ‘hafif şiddet ve baskı’ olarak yazabileceklerini söylediler. İfadelerimiz sabaha karşı saat 05.00 gibi bitti ve bizi serbest bırakacaklarını söylediler. Kapının önünde ‘terörist öldürdük’ deyip bizi öldürmelerinden korktuğumuz için 08.00’e kadar bekledik. Sabah emniyetten serbest bırakıldık.
“Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkenceden daha ağırdı”
Emniyetten ayrıldıklarında kendisine işkence den bir polisin alay edercesine “Amca size çok işkence ettim. Kusura bakmayın beni affedin” dediğini aktaran İbrahim Cin, 12 Eylül darbesi sürecinde Diyarbakır Cezaevi’nde 5 yıl tutuklu kaldığını fakat o gün orda gördüğü işkencenin Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkenceden daha ağır olduğunu vurguladı.
Gözaltından bırakıldıktan sonra ailesi tarafından Batman’da bulunan bir hastaneye kaldırıldığını ve orada tedavi altına alındığını belirten Cin, polisler tarafından darp edilmesinden sonra belinden ameliyat olduğunu dile getirdi. İbrahim Cin, o günden sonra bir daha eski sağlığına kavuşamadığını söyledi.
“İşkencenin hesabı sorulsun”
Hastane tedavisinin hemen ardından ilgili polisler hakkında Silopi Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden İbrahim Cin, “Türkiye’de hukuk yok. Gördüğüm işkencenin üzerinden 6 yıl 4 ay geçmesine rağmen şikâyetim hala davaya dönüşmedi. Bugüne kadar hukuki herhangi bir adım atılmadı. Bize bu işkenceyi yapanların yargılanmasını istiyorum. Bize yapılan işkencenin hesabının sorulmasını ve o polislerin yargılanmasını istiyorum” dedi.