LÜKSEMBURG – PKK’nin AB terörist örgütler listesinden çıkarılmasına ilişkin Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı’nda görülen davanın tek celse duruşması öğleden sonra devam etti.
Avrupa Adalet Divanı’nın 2018’de PKK’nin AB’nin kara listesinde yer alması için sunulan argümanları yetersiz bularak, 2018’e kadar olan listeleri iptal etmesi ardından Avrupa Konseyi’nin itirazı ve yeni listelere karşı açılan davalar birleştirildi.
Şimdiye kadar yazılı savunmalar halinde yürütülen tek celselik ilk duruşma, bugün görüldü.
AVRUPA KONSEYİ’Nİ ZORLAYAN SORULAR
Sabah saatlerinde başlayan davada, PKK, Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu argümanlarını ortaya koydu.
11.30’da verilen aranın ardından 12.00-13.00 arasında mahkeme heyeti taraflara sorular yönelterek, konuyu daha da derinleştirdi.
Mahkeme Başkanı, Avrupa Konseyi’nin PKK’nin avukatlarının PKK’yi temsil etmediği yönündeki iddiasını reddetti.
Mahkeme Başkanı, ayrıca Avrupa Konseyi’nden 2018’de alınan karara neden uymadığı konusunda açıklama istedi ve Avrupa Konseyi’ni kararlara uymaya çağırdı.
Hakim ayrıca Avrupa Konseyi’nin itirazlarında “kopyala yapıştır” yaparak aynı argümanlarla gelmesini eleştirdi.
PKK’nin iki avukatı, sorunu sadece silahlı eylem çerçevesinde ele alınamayacağını belirterek, PKK’nin amaçları olduğunu, siyasi, toplumsal ve ekonomik olarak geniş bir örgütlenmeye sahip olduğunu anlattı. Silahı çatışma boyutundaki eylemlerin ise uluslararası hukuk çerçevesinde “meşru” olduğunu ifade eden avukatlar, bir iç silahlı çatışmanın otomatik olarak “terörist” olarak sayılamayacağını kaydetti.
Mahkeme heyeti, oturumda kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde PKK mücadelesini ele alarak tartışmayı daha da derinleştirdi. PKK’nin eylemleri ve kendi kaderini tayin hakkı, uluslararası hukuk ve BM kararları ile açıklanmaya çalışıldı. PKK’nin avukatı, Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkına dair bir BM kararının olmayışının bu hakkın var olmadığı anlamına gelmediğini vurguladı. Hakim de bu tespiti doğruladı.
Duruşmanın öğleden sonra 14.30 sıralarında başlayan son oturumunda da tartışmalar devam etti.
HAKİM AK’YE ABDULLAH ÖCALAN’IN AÇIKLAMALARINI HATIRLATTI
Oturumda mahkeme hakimi ilk soruyu Avrupa Konseyi’ne yöneltti. Hakim, aradan zaman geçmesi ve koşulların değişmesinin yaratacağı etkinin ne olabileceğini sordu ve özellikle Suriye’de yaşananların durumun yeniden ele alınmasını gerektirdiğini kaydetti.
Hakim, bu ifadelerle Avrupa Konseyi’nin neden değişen koşulları dikkate almadığı eleştirisinde bulundu.
Hakim konuşmasının devamında, terör risklerinden bahseden Avrupa Konseyi’ne PKK’nin listede tutulmasını başka ne tür gerekçeleri olduğunu sordu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2019’da şiddet dışında demokratik çözüme hazır olduğu yönündeki mesajlarını da hatırlatan hakim, Avrupa Konseyi’nin bu yeni unsurlara ilişkin ne düşündüğünü de sordu.
Avrupa Konseyi, düzenli bir şekilde örgütleri incelediğini ve FARC örneğini gösterdi.
PKK’nin birçok kez ateşkes ilan ettiğini ve daha sonra ihlal ettiğini iddia eden Avrupa Konseyi’nin avukatı, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın açıklamalarını da analiz ettiklerini söyledi. Konsey, bu verilerin yeterli olmadığını öne sürdü.
Ancak mahkeme hakimi, Avrupa Konseyi’nin Abdullah Öcalan’ın açıklamasının “kamuya açık” karakterini dikkate almadığı izleniminde olduğunu söyledi.
AVUKAT: ÖCALAN’IN AÇIKLAMALARI PKK’Yİ BAĞLAR
PKK’nin avukatı Tamara Bruma, Avrupa Konseyi’nin FARC örneğinde olduğu gibi sadece resmi bir sonuç elde edildiğinde listeyi gözden geçirdikleri yönündeki açıklamasını hatırlatarak, Türkiye’nin resmi bir anlaşmaya gelmediğini ve Avrupa Konseyi’nin de böyle bir argümana sarılamayacağını kaydetti.
Avukat, Konsey’in PKK’nin amaçlarının yeterince açık olmadığı yönündeki açıklamasına da yanıt vererek, Abdullah Öcalan’ın açıklamalarının PKK’nin amaçları konusunda büyük bir ağırlığa sahip olduğunun altını çizerek yeterince açık olduğunu söyledi.
HAKİM: PKK’Yİ TEMSİL ETMEK KAHVE İÇMEK GİBİ BİR ŞEY DEĞİL!
Mahkeme heyetinde yer alan kadın hakim, avukatların PKK’yi temsil etmediği yönünde Avrupa Konseyi’nin iddiasına değinerek, PKK’yi açıktan temsil ettiğini söylemenin “bir araya gelerek kahve içmek” gibi bir şey olmadığını ve risklerini olduğunu belirtti. Kadın hakim, “Siz Abdullah Öcalan’ın bu iki kadın (avukatlar) bizi temsil etmiyor dediğini duydunuz mu?” diye sordu. Avrupa Konseyi bu soru karşısında, avukatlarla ilgili taleplerini geri çektiklerini belirtti.
Mahkeme heyeti saat 16.05’te duruşmayı sona erdirerek, karar tarihinin daha sonra taraflara bildirileceğini belirtti.