HABER MERKEZİ –
Bundan sonra kendinize özgü yaşam yok. Halk olarak bütün yaşam devrimci çizginin denetimi altına alınmış ve gittikçe hükmünü yürütecektir. Buna tepki duymaya, bununla yetersiz uğraşmaya gerek yok, büyük özgürlük hamlesini güçlü karşılayın, güçlü katılın ve elinizden geldiği kadar sağlam bir savaşçısı olun. Biz kimsenin sırtına kaldıramayacağı yükü yüklemiyoruz. Ama herkesin de yapabileceği bir iş vardır. Hepinizi bu işi görmeye ve gereklerini yerine getirmeye çağırıyorum. Bunu yapacaksınız, bunun şakası yok, bunun ucuz tartışması da yok, iş iştir gerekleri yerine getirilecektir. Yani düşmanın size yakıştırdığı ad, sizi içine sürüklediği kargaşa ve laçkalık bitsin. Bu kadar özüne, insanlığa ters, kimliğine ve cinsiyetine ters yaşam bitsin.
Daha fazla kendiniz için olan, halkımız ve ülkemiz için olan ve dolayısıyla insanlık için olan yaşam, layığımız olsun. Bizi bu teskin edebilir, rahatlatabilir. Bunun dışında hiçbir yaşam, hiçbir para, pul, hiçbir çıkar asla bizi tatmin edemez ve elimizin tersiyle de itmeliyiz. Biz böyle yaptık ve gördüğünüz gibi de bu gerçekliğe ulaştık. Ve yine böyleyiz, yani başka türlü değerlendirilmem ve kullanılmam mümkün değil. Bağlı olmaya geliyorsunuz, Önderlik kimdir, nedir diye soruyorsunuz, selam vermeye çalışıyorsunuz. Ben buyum işte. Önderlik, sizden daha fazla size yakın, sizden daha fazla sizi yürüten güçtür. Bugün farkında olmazsanız yarın veya mezarda farkına varırsınız. Önderlik deyip geçmemek gerekiyor. Akıllı olun, iyi anlayın ve zamanında karşılık verin, bu sizin çıkarınızadır ve kişiliğinizin zaferi olur.
Görüyorsunuz biz halk gerçekliğimize karşı etkili, tepkili ve eleştirisel olmaya çalışıyoruz, bu gerekli. Bunun yanında doğru yolu çok net olarak çizmeye çalışıyoruz. Zaten katılmışsınız, bizim istediğimiz bundan sonrasının kesin zaferini, sağlam tarzını yakalamanızdır. Bu zafer mümkündür. İlk ve son defa bu bir zafer imkanıdır. Onu elden bırakmamaya büyük özen gösterin. Bunun için her şeyimizi ortaya koyalım, kesin başarıdan başka hiçbir şeye fırsat vermeyelim. Ve bütün bunlara benden daha fazla sizin ihtiyacınız vardır. Belki şimdiye kadar istediğiniz gibi katılamadınız, kendinizi yargılayamadınız ama bundan sonra da bu başarı şansınız var. Onu mutlaka müthiş bir şekilde ve asla tarihte yapıla gelmediği gibi yapacak ve sizden her şeyin çalınıp çırpılmasına da bundan sonra dur diyeceksiniz. Bundan sonra kendimiz için düşünürüz, çalışırız, var ederiz, koruruz, geliştiririz ve biliriz.
Bütün bunlar önemli, umarım bunlarla kendinizi yeniden büyütmeye çalışırsınız. Kalan ömrünüzün bu dönemini, bu büyük doğruların hizmetine verebilirsiniz ve vermek için de büyük çaba gösterin. Düşünün ki, kimse emretmiyor, herkes kendi tutkularıyla, kendilerini bu işe veriyor. Zaten üsten emir ve dayatma oldu mu, orada bürokrasi ve ağalık olur. O yok, tamamen özgürlük var. Özgürlük bu anlamda en büyük otorite ve en büyük emreden kuvvettir. Sizde özgürlük tutkusu oldu mu duramazsınız, dünya birleşse sizi durduramaz. Bizi durdurabildi mi? Ama sömürgeci ve işbirlikçi egemenlik içine girdin mi, gücün ne olursa olsun bitersin. Bunun etkisini yaşayan kadromuz, militanımız kesin başaramıyor ve bela oluyor, ama birisi özgürlük yoluna girdiğinde ve bunun yöntemini tutturduğunda kimse onu tutamaz. Mesela ben tekim ve kesinlikle hiç kimse beni durduramıyor.
Bu partililer beni öyle taşıma, yürütme ve savaştırma hareketi değil, kusurlarıyla ve zayıflıklarıyla beni durdurma hareketidir. Biz şunu da kanıtladık; önemli bir kısmı kontra hareketi gibi çalışıyor, ama tek olmama rağmen şu anda korkunç güçlüyüm. Zaten geçenlerde Doğan Güreş, “Bu işler, APO’nun işleri olamaz” dedi. Aslında tepeden tırnağa benim işim, nefes nefese herkesi böyle görüyorum, ama o hafızasına sığdıramıyor. Adam haklı, böyle bir olayın olmaması gerekiyor, ama onun anlamadığı sırlar ve anlamadığı bir ruh vardır, anlamadığı dünya var, kişilik var ve bunlar iş yaptırır, bunu anlamanızı istiyoruz veya bunu böyle anlar ve özgürlükçü olursanız, hiç kimse sizi durduramaz ve sizden de epey önder kişilik çıkabilir.
Sabırlı olun ve düşünün, ben öyle bildiğiniz gibi bir hareket değilim, düşünce ve duyum gücü çok yüksek, planlama gücü çok olan, ölçme-biçme yönü ağır basan bir yürüyüş tarzım var. Üslubu, tarzı ve temposu çok yerinde olan bir yürüyüş tarzım var. Siz de böyle oldunuz mu öndersiniz, hatta ulusal düzeyde bile sürükleyici olabilirsiniz, kendinizi her çevreye sığdırabilirsiniz. Böyle olmak çaba istiyor, bizi kavramayı gerekli kılıyor, bu anlamda ben size yardımcı olabilirim veya beni anlamanız, yaşamanız size büyük bir yardımdır. Yardım almaya geliyorsun veya halkımız yardım istiyor, ona en büyük katkı kendinizi böyle yaratmaktır ve böyle sunmaktır. Nitekim bunun büyük bir yardım olduğu da ortaya çıktı.
Eskiden halk, “Hangi dünya devletleri bize yardımcı olur” diyordu. Eğer bütün dünya devletleri yardımcı olsaydı bu hareket böyle doğmaz ve bu halk böyle yaratılmazdı. En büyük yardım, insanın kendini yetiştirip sunmasıdır. Bunu kendi gözlerinizle gördünüz. Kendiniz de böyle yapın, bu kendinize de ve halkımızın kendisine de en büyük yardımıdır ve hatta insanlık bile bu yardımdan nasibini alır.
Temelde bir halkı kendi içinde özgürce üretmeye çalışırken, onları yaşadım. Demin söylediğime geldim, kendilerini bulmaya, kendileriyle tanışmaya çalışıyorlar ve kesinlikle çok amansız bir Önderlik bağlılığı var. Önderliği çok görmek isterler, aslında orada kendilerini görmek istiyorlar veya benim şahsımda kendilerinin kazanılmış gerçeğine kavuşmak istiyorlar. O konu da tabii anlamlıdır. Yitirilmiş kişilikler, yitirilmiş bir yaşamın kazanılma sahasını bizde görmek istiyorlar, bu doğrudur. Biz de tanışmayı şöyle yapacağız; kendini gör, kendini geliştir, kendini büyüt, bu sizin içinde geçerlidir. Görme resimlerde de olabilir, filmlerde de.
Beni şu anda da belki bir resim gibi görebiliyorsunuz, belki bir film gibi, fark etmez. Ben sizi hiç görmeyebilirdim de. Ama görüp de etkilerim, görmeden de etkilerim ve kuşatırım. Görmeyi şu temelde sağlama bağlayacağım; bazı temel amaçlarımız var, işte ülkeden, halkın gerçekliğinden bahsettiniz, mutlak onu çalıştırır, mücadelenin hizmetine sokarım, ona yol aldırırım ama onu birebir tanımam. Seni kesinlikle bir vatanseverlik yoluna, halkın gerçeğini şu veya bu düzeyde tanımış biri haline getirirsem bu bir tanışma olur ve bunun bir anlamı vardır. Bunun dışında tanışmanın fazla bir anlamı yok. Kim olursan ol, nereden gelmiş olursan ol, yine de gel. Tanışmak, sağlam ilkeler gerçeğimizin can alıcı kısımlarıyla olmalı.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan