HABER MERKEZİ –
Niçin bunları söylüyorum bu 94 yılı ve sonrası gerçekten bizim için de ya Zafer ya Zafer’di. Nasıl onlar için ya bitecek ya bitecek ise bizim için de ya zafer ya zafer’di. Ama işte böyle yaklaşırsanız. Kendi halk gerçekliğinizi, onun dirilişini onun bütün yanlış ve eksikliklerine karşı savaşarak kendini sağlamlaştırışını, tamamlayışını yaparsanız bu böyledir. Demek ki geçmişte de ERNK adına iş yaptığımız, Cephe adına iş yaptınız, serhildan yaptınız. Doksanlardan itibaren büyük bir serhildan dönemine de girdiniz. Gerçekten selamlıyorum bu serhildanları. Fakat görüyorsunuz ki düşman da zor vuruyor, sert vuruyor. Binlerce yurtseveri katlediyor. Durmak olmaz, daha fazla daha gizli, örgütlü, daha yaygınlaşmış serhildanları geliştireceğiz. Eskisi gibi açık yapamıyorsak aniden gizli yaparız. Gündüz yapamıyorsak gece yaparız. Düşmanın kuşatması altında yapamıyorsak gerillanın kuşatması altında olan alalarda yaparız, yer çok. Yapılmayan bir yer yerine yapılacak bir yerde yaparız. Herkes katılamıyorsa bir kısmımız katılırız. Bir günde bir kısmı katılır, diğer gün de bir kısmı katılır. Yeterki düşünelim, yeterki tartışalım. Sömürgeci metrepolde yapacağız. İmkanlar tükenmez.
O halde 94 kararlılığımız ona kendi halk savaşımımızı, kendi ordulaşmamızı dayatmamız tarihi önemde bir görevdir. Zaten çok iyi biliyorsunuz ki yaşamınızın düşman nazarında ölümden farkı yok. Yani öldürülmesi gereken bir halk haline gelmişsiniz. Düşmanın kararı bu ise bizim de vereceğimiz karar. Ülkemizde, üzerimizde düşmanın öldürülmesi kararıdır. Her şeyiyle o öldürmeye çalışıyor. Bizde her şeyiyle öldüreceğiz. O herşeyini örgütlüyor bizde her şeyimizi örgütleyeceğiz. Görülüyor ki 94 yılı sadece umut yılı değil, büyük savaş yılı, büyük savaşımda siyasal, askeri kazanımlar yılı haline gelebilir. Yeter ki kendimizi doğru ele alalım. Görevlere doğru yaklaştıralım.
Biz bu temelde değerli halkımız, çilekeş, mazlum ve mutlaka kazanması gereken Kürdistan halkımıza, yurtsever halkımıza emin olun derken boşuna konuşmuyoruz. Umutlu olun ve bu umudunuzda gerçekleşmeye doğru yüz tutuyor derken sadece güven telkin etmek için söylemiyoruz. Adım adım gerçekleşen başarılardan günlük çalışmalarımızla kopardığımız adeta tırnaklarımızla söktüğümüz başarılardan bahsediyoruz ve daha doğru yaklaşırsanız daha vurursanız daha kesin kazanabileceğini den bahsediyorum. Bu temelden kendi savaş yılınızı kendiniz kazanın! Bu savaşı her zamankinden daha fazla bir Kürdistan Ulusal Kurtuluş Savaşı, Kürdistan’da insanlığın kazandığı bir savaşım haline getirir. Bütün bu çabalar aslında bir yerde sizin yanınızda ülkemize, kimliğinize özgürlüğünüze ulaşmanız içindir, sahip olmanız içindir.
Bin yıllardan beri biz ülkemizden kaçıyoruz. Kimliğimize karşı hep ihanet ettirildik. İnsanlığımıza karşı suç işledik, işte tamamen sona erdiriyoruz. Belki de bu yıl bin yıllık düşürülmeyi, durdurduğumuz gibi kaybedilenleri de ele geçirebiliyoruz. Öyle bir umutla böyle bir coşkuyla siz bu yıla bunun savaşımına katılırsanız sadece kendimizi yeniden özgür temalar da var ediyorsunuz. Bu savaş sizin savaşınızdır. Biz sadece bir aracıyız, bir hizmetkarız. Bizden her şey bekleme değil, ihtiyacınız olanı bekleme böyle bizi değerlendirme böyle bizden iş talep hakkınız var. Bizde karşılıksız yapıyoruz. Önderlikten benim anladığım budur. Herkes bunu adınıza düşünmedi biz düşündük. Herkes ilk adımı atmadı biz attık. Örgüt kurmadı, savaşa cesaret etmedi. Artık cesaret ettik ve herkes çok ince düşünemezdi biz düşündük. En ince detaylarına kadar düşündük yenilmez bir savaş, yenilmez bir örgüt, yenilmez bir taktik neyse onu zamanında devreye koymaya çalıştık. Benim halk önderliğinden anladığım veya sizler adına iş yapmaktan anladığım, cesaret bulduğum ve yaptığım budur. Hiç birimiz bana özel olan ne şu kadar para verdiniz, ne şu kadar silah verdiniz, ne şu kadar savaşçı. Ben sizden hala bulup buluşturdum itiraz etmediniz, doğru yapıyorsunuz dediniz. Daha fazla katıldınız ve şimdi görüyorsunuz ki büyük bir iradeye kavuşmuşsunuz.
Önderlik iradesi demek, sizin iradeniz demektir? Saygılıyız. Ben de saygılıyım. Siz de saygılısınız. Gerçekten bu irade ülkeye dönüş iradesidir. Kendini kazanma, kendini özgürleştirme iradesi. Bunun için her savaşı, her tür savaşımı verme iradesi. Yoksa benim gibi çok zavallı birisi neden böyle konuşsun? Neden böyle yürüsün ve savaşsın? Mümkün mü? Değil. Demmek ki ortada yürüyen, savaşan bir iradeniz var. Bazıları iyi bazıları kötü temsil ediyor. Öyle değil. Daha kararlı olunursa, örgütlerimiz böyle olursa, ordunuz öyle kurulursa, meclis ve hükümetleriniz oluşursa, sadece gerçekleşen sizin özgür kimliğiniz, ulusal varlığınız, kazanan ülkeniz olur. Hiç kimse bu konularda demesin artık eskisi gibiyiz, elimizden daha fazla iş gelmez. Hayır her işimizden gelebiliyor. Dünyada karşımıza dikilse, kıyamette koparılmak istense üstte kalan yaşayan biz oluyoruz. Bu ortaya çıkmıştır. Biz bu temelde sizin bol çok zorlu geçen, daha da geçecek olan yaşam ve savaşım yılınızı selamlıyoruz. Ülke içindeki halkımıza olduğu kadar özellikle düşmanın açık işkence, tehtidi ve katliamını yaşayan köylerimize, kentlerimize, binlerce boşaltılan köylere, evleri başına yıkılan halkımıza daha fazla direnmelerini ve hatta bundan gurur duymalarını ama kararlıca kendi savaşımlarını örgütlü bir biçimde ne yapabiliyorlarsa öyle yapmalarını çıkarması gereken sonucu olduğunu