HABER MERKEZİ – İşgalci TC devleti Kürt halkına dönük geliştirdiği soykırım politikaları ile içine girdiği çöküş sürecinden çıkmaya çalışıyor. Varlığını Kürt halkının yokedilmesi üzerine kuran işgalci TC devletinin son dönemlerde en çok yöneldiği alanlardan biride zindanlar.
Her gün işkence ve katliam haberleri gelen zindanlar adeta ölüm evlerine dönüştürülmüş durumda. İşkence haberlerinin en çok geldiği zindanlardan biri de Patnos L Tipi Cezaevi. Patnos L Tipi Cezaevi’nde bulunan tutsak Ersin Aslan yakınları ile yaptığı telefon görüşmesinde yaşanan işkencelere ilişkin bilgi vermiş ve bu yakınları tarafından medyaya yansıtılmıştı.
Ersin Aslan yaptığı telefon görüşmesinde işkencelerin Cezaevi Müdürü Mustafa Kılıç ve Baş gardiyan Mikail Anuk’un denetiminde gerçekleştirdiğine dikkat çekerek, “Hepsinin evleri Patnos’ta. Aileler önlerine çıkıp çocuklarımıza niye işkence yapıyorsunuz dese bile belki bunu yapacak cesaretleri olmaz. Ama kimse bize sahip çıkmadığı için bundan cesaret alıp bize saldırıyorlar.” dedi.
Tutsak Ersin Aslan’ın kardeşi Yasin Aslan yaşananlara ilişkin ajansımıza konuşarak şu çağrıları yaptı:
Bu güne kadar bir çok defa kendilerine karşı hakaretlerde bulunulmuştu, bir çok defa insani hakları ayaklar altına alınmıştı ama bu güne kadar, bu kadar şiddetli bir fiziki saldırı ile karşılaşmamışlardı. Bu gün telefonda annemle konuştu. İşkenceden ve dayaklardan bahsetti. Gelişen birçok olaydan bahsetti. Dışarıda soğuk havada ve ayakta sayım alınmak istenmiş. Fakat aralarında yaşlı ve hasta arkadaşları olduğu için bu dayatmayı kabul etmemişler. Bundan dolayı da yaklaşık 60 gardiyan tarafından saldırıya uğramışlar. Kardeşimin daha önce anlattıklarını sanal medyada da ses olarak paylaşmıştık ve sesini bir çok yere ulaştırmaya çalıştık fakat ben tekrardan söylemek istiyorum.
3 tutuklu arkadaş yaralanıyor. Birinin kolu kırılmış, birkaç kişinin de vücudunda morarma var ve kollarından darbe almışlar. Yani yaralıların sayısı fazladır, sade 3 kşi değiller onlar sadece durumu ağır olanlardır. Kollarında ve vücutlarının farklı yerlerinde kırıklar var. Malesef durum kötüdür. Bizler bu gün sesimizi nekadar çok kişiye ulaştırabilirsek bizim için o kadar iyi olacak. Yani partiler, insan hakları kurumları, barolar. Elimizden ne gelirse yapmamız gerekiyor. Bundan dolayı kardeşim tüm tutukluların sesinin ailelerine, avukatlara ve kurumlara ulaşmasını istedi. Bizler de elimizden geldiğince bunu yapmaya çalışacağız. Oradaki yaralıların durumlarının nasıl olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Kendileri iyi diyorlar fakat biz iyi olup olmadıklarından emin değilliz. Bir çok aile ve HDP milletvekilleri hapishane kapısına gittiler fakat onları da içeri dahi almadılar.
SESİMİZİ DAHA FAZLA GÜRLEŞTİRMELİYİZ
Bu hafta içerisinde aile görüşleri de olmadığı için durumlarını bilmiyoruz. Fakat bahsettikleri gibi durumları iyi değil ve hepimizin onlara sahip çıkması gerekiyor. Eğer biz onlara sahip çıkamazsak onları öldüredebilirler. Onlar öldürüldükten sonra oturup dizlerimizi dövmek de hiçbir şey değiştirmeyecektir. Bizler herşeyden önce siyasi tutsaklarımıza sahip çıkmalıyız. Bu gün onlara işkenceler yapılıyor ve bu sadace Patnos hapishanesinde olan birşey değil. Silivri’de de bir kişi öldürüldü ve bir çok kişi komalık oldu. Yani bu gün sedece bir hapishanede değil tüm hapishanelerde baskı, zulüm ve işkence vardır.
Kürt halkı bunun karşısında sessiz kalmamalıdır. Herkesin bu konuda tek dil sahibi olmasını istiyoruz ve herkesin elinden geleni yapmasını bekliyoruz. Çünkü gerçekten çok kötü bir durumdur. İnsanın bunu sadece sözlerle ifade etmesi bile o kadar rahat değil. Telefon konuşmasından bu yana annem hep ağlıyor. Evimiz yas evine dönüşmüş gibi. Bunu yaşamanın psikolojisi ifade edilemeyecek kadar kötü. Çok iyi biliyorum ki tüm tutsak aileleri aynı şeyi yaşıyorlardır. Hepimiz bu durumdayız ve artık buna karşı sesimizi daha fazla gürleştirmeliyiz ve bu olayların önünü almalıyız.