SILÊMANÎ – Başûrê Kurdistan’lı Saiwan Hussein, Başûrê Kurdistan’a yönelik işgalci Türk devleti ve KDP tarafından 17 Nisan’da başlayan işgal saldırılarına dair ajansımıza konuştu.
Saiwan konuşmasına şu sözlerle başladı: “İşgalci Türk devleti 1995’ten beri askeri olarak Başûrê Kurdistan’a ve 2022’den bu yana KDP’nin yardımıyla Başûrê Kurdistan’da giderek daha fazla düşman gücü geliyor. Kurdistan dağları her gün savaş uçaklarıyla bombalanıyor, bu da kayıplara neden oluyor, köyleri ve dağları bombalıyorlar. Başûrê Kurdistan’daki piyasa ve siyasi çizgi işgalci ülkelerin tekelinde tutulmaktadır.
Başûrê Kurdistan Parlamentosu’nun ilk kararının iç savaş olduğunu belirtmekte fayda var. PKK ile bir savaştı. Bu da Başûrê Kurdistan’da ihanet, Başûrê Kurdistan’daki partilerin siyasi çizgisinden kaynaklı gerçekleştiğini gösteriyor.”
Başûrê Kurdistan’da yürütülen siyaset gençleri göçe yöneltiyor
Saiwan isimli genç, “Başûrê Kurdistan’ın siyaseti göçe, işsizliğe ve gençlerin Liya Suyu adına intiharına yol açtı” dedi.
Saiwan sözlerine şu şekilde devam etti, “Ancak gençler işgallerine karşı kendilerini siyasallaştırmalı, tarihlerini iyi bilmeli, işgalin farkında olmalı ve kendi ülkelerine sahip çıkmalıdır. Başûrê Kurdistan’daki casus ajansları resmi olarak siyasi partilerle, casus üsleri ve merkezleriyle çalıştığı için ülkeyi koruyacak bir Kürt otoritesine güvenmiyorlar.”
Kürtleri parçalayarak yönetmek istiyorlar
İman Omida isimli Başûrê Kurdistan’lı ise işgalden şu şekilde bahsetmiştir: “Kürtler tarihten beri birçok aşiret ve parçaya bölünmüş, Kürtlere yönelik saldırılar hep parçalanmaya dayalı olmuştur. Kürtler ve Kurdistan Amerikalılaşmıştır ve Kürdün kendi arasında parçalandığını, bir kısmının başka parçalara karşı kullanıldığını görüyorsunuz.
İşgalciler, PKK bahanesiyle Kurdistan’a saldırıyorlar. PKK bir Kürt partisi olduğu için Kurdistan’da çalışma hakkına sahiptir. Bu, Başûrê Kurdistan siyasetinin ihmali ve zayıflığıdır, bu da gençleri ülkeden ve Kurdistan’ın hayatından uzaklaştırmış, hepsi göç etmiş ve ülkeyi terk etmiştir. Hiç kuşkusuz bu siyaset ülkemizin işgaline yol açıyor.
Konuşmasının devamında, Başûrê Kurdistan’da yandaş medyadan farksız çalışanlar hakkında ise şunları söyledi: “Başûrê Kurdistan’daki medya işgalcilerin politikalarına hizmet etmemelidir. Eğer bu şekilde devam ederlerse, işgalciler Başûrê Kurdistan topraklarına saldırdıklarında, Başûrê Kurdistan topraklarını savunacak hiçbir siyasi güç kalmayacak. Kürt ulusuna ve özgürlük çizgisine karşı çalışan bir basın kabul edilemez.”