BEHDÎNAN – Komite yayınladığı açıklamada Başûrê Kurdistan’da işgalci Türk devleti ve işbirlikçi KDP’nin işbirliğiyle siyasi mültecilerin katledildiği ifade edilerek “Tüm dünya da bu siyasi cinayetler karşısında sessiz kalmakta ve seyretmektedir. BM mülteciler komiserliği ve Güney Kürdistan hükümeti, bu siyasi cinayetler karşısında şu ana kadar ciddi bir tutum geliştirmedikleri için, bu siyasi cinayetlerde sorumlulukları bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Başûrê Kurdistan’daki siyasi güçlerin ve halkımızın, bu siyasi cinayetlere karşı en üst düzeyde tavır alması, yurtsever ve devrimcilerin katledilmesine açık tutum göstermeleri gerektiğinin altının çizildiği açıklamada “Aksi durumda her bir insan kendi güvenliğini almak durumunda kalacak ve bu saldırılara misilleme hakkına sahip olacaktır. Böylesi bir sonucun doğmasını arzu etmemekle beraber olası sonuçlarının da sorumlusu olmayacağımızın bilinmesi gerekir” denildi.
Kürtler yenilmez hale gelmiştir
“Açıklamada devamla şunlar belirtildi: “Bu katliam ve politik cinayetler ile Kürt halkı, devrimciler ve yurtseverler korkutularak, sindirilmek ve geri adım attırılmak istenmektedir. Türk devleti, KDP iş birliği ile Özgürlük Hareketi ve gerilla karşısında yaşadığı yenilgi ve çıkmazı; insanlarımızı telefonla arayarak veya bizzat görüşerek tehdit etmekte, şantaj uygulamakta ve korkutarak, ajanlaştırmaya çalışmaktadır. Bu politikasında yeterince sonuç almamaktadırlar. Bundan dolayı her Kürdü düşman görerek, katletmektedir. Türk devleti için her Kürt insanı düşmandır ve katledilmesi gereken bir varlıktır. Mehmet Zeki Çelebi şahsında bir kez daha bu durum net olarak ortaya çıkmıştır. Ama Kürtlere bu saldırılar ile geri adım attırılmayacağı bilinmelidir. Tam tersi Kürt halkının öfkesini büyütmekte ve özgür Kürt cephesinin büyümesine vesile olmaktadır. Kürtlerin Özgürlük Mücadelesi büyük bedeller ve şehitleri ile yenilmez hale gelmiştir.”
KDP bu işbirliği politikasında yalnız kalmaktadır
“Bu saldırılar ile Süleymaniye kenti bilinçli olarak politik cinayetlerin merkezi haline getirilerek, Güney Kürdistanlı yurtsever partiler ve kurumlara da şantaj yapılarak, etkisiz kılınmak ve kirli iş birliğine çekmek istemektedirler. KDP’nin Türk devleti ile içine girdiği kirli iş birliği tüm Kürtlerden ciddi tepki almakta ve KDP bu iş birliği politikasında yalnız kalmaktadır. Kürt yurtseverliğinin merkezi olan Süleymaniye Kürtler için güvenli ve yaşanılır bir kent olmaktan çıkarılmak istenmektedir. Süleymaniye yönetimi ve politik sorumlular bu durum karşısında uyanık olmalı ve buna karşı net tavır almalıdırlar. Bu cinayetlerin arka planı da dahil tüm ayrıntıları ile açıklanarak, kamuoyu aydınlatılmalıdır. Kürt halkı ve katledilen insanlarımızın aileleri böylesi bir tutumu beklemektedirler.”
Hewlêr Kürt katillerinin korunduğu yer haline gelmiştir
“Süleymaniye’de politik cinayetleri işleyen katiller ve tetikçilerin tümü Hewlêr’e kaçmaktadır. Hewlêr artık Kürtlerin katledilmesi için tetikçilerin ve katillerin hazırlandığı, barındığı ve korunduğu bir zemin haline gelmiş bulunmaktadır. KDP, kendisi gibi düşünmeyen her Kürdün avcısı olma politikasına yönelmiş durumdadır. KDP’nin Türk devleti ile içine girdiği kirli iş birliğinden geri adım atacağına dair herhangi bir işaret olmadığı gibi, tam tersi gerilla alanlarını çevreleme, pusu atma, istihbarat ve hatta bizzat saldırılar içine giren politik bir tutum içerisindedir.”
Hesap sorulacak
“Halkımızın bu durumu görerek, KDP’ye net tavır olması artık kaçınılmaz bir durumdur. Mülteci ve politik insanların hakları ile ilgili uluslararası kurumlar olan Kızılhaç, BM mülteciler komiserliği ve insan hakları örgütlerine MİT-Parastın iş birliği ile geliştirilen politik cinayetler karşısında tavır almaya çağırıyoruz. Kürt halkı ve özgür Kürt, kendisine yönelen her türlü saldırı karşısında öz savunmasını geliştirme hakkına sahiptir. Katillerden mutlaka hesap sorulacaktır.”