HABER MERKEZİ
Kürt Analarına ve Kadınlarına Açık Mektup
Sizleri televizyon ekranlarında görürken o büyük başkaldırı gerçekliğinize kilitleniyor ve bu direngen ruhunuza hayran kalıyoruz. O büyük ve onurlu ruhunuzu yüreğimizde kucaklıyoruz. Bütün analarımız şunu iyi bilmeli ki; o başkaldıran görüntüler bizleri çok etkiliyor. Ve o çağrıların, istemlerin, ağıtların ve o zılgıtların bizlere büyük bir güç verdiğini, bizi daha çok mücadeleye sevk ettiğini bilmenizi isteriz. Tüm anaların acıları ve ağıtları, bizi büyük bir intikamla canı gönülden savaşmaya yöneltirken, istem ve çağrıları da bizi daha çok başarı iddiasına yöneltmektedir. O içten, dokunaklı zılgıtları ise devrim coşkumuzu en yüksek zirveye ulaştırmaktadır. Onun için o acılı, umutlu, cesaretli, zılgıtlı, öfkeli, duygulu ve akıl dolu görüntüleriniz bizi daha çok görevlerimize sarılmaya ve sorumluluk yüklemeye götürüyor.
Son olarak Beytüşşebap örneğinde gelişen halk kahramanlığı işlenmeye değer bir niteliğe ulaştı. Özellikle orada bir anamızın “30 yıldır sizleri dinliyoruz elimize ne geçti. Ciğerlerimiz yanarken vatan nasıl sağ olacak” diye elini düşmanına uzata uzata büyük gerçeği büyük cesaretle dile getirmesindeki bu güçlü sözler, devlet zihniyetine vurulan bir kurşun niteliğinde olmuştur. Ayrıca o serihıldanda ölüm makinesi olan panzere ulusal renklerimiz olan yeşil, sarı ve kırmızı flamanın örtülmesi bir ilk olarak bizim ulusal direniş belleğimizden silinmeyeceği gibi düşmanın korkulu rüyalarından da eksilmeyecektir. Direnen ve haykıran tüm o insanlarımız, halkımızın doğal önderleridirler. Sergilediğiniz o büyük cesaretinizi canı gönülden selamlıyoruz.
Halkımız, özelde analarımız böyle oldukça mücadelemiz hep öyle radikal bir seyirde ilerleyecektir. Yine gerek Beytüşşebap’ta gerekse de son olarak Kato dağlarında gerilla cenazelerine fedai bir tarzda sahip çıkılması, halk ile gerillanın birliktenliğini daha ileri bir aşamaya götürmüştür. Kendi öz değerlerine bu cesaretle bağlılığın sergilenmesi, düşmanda büyük bir korku ve panik yaratmıştır. Halkımız artık kendi öz tercihlerini belirtmiştir. Bu tavırlarıyla düşmanını dinlemeyerek en başta Réber APO’yu, kendi özgürlük istemlerini ve örgütlü gücünü dinleyeceğini bir kez daha açık ve net bir biçimde gözler önüne sermiştir. En başta analarımız olmak üzere tüm halkımız artık haksızlığı kabul etmeyecektir. Bu haksız dayatmalar karşısında onların yüreğinden kopan isyan, pratiklerine yansıyan eylemsellik ve dillerinden düşmeyen beddualar düşmanın inkarcı ve imhacı zihniyetinin mutlaka aşılmasını sağlayacaktır.
Şu an bunu rahatlıkla belirtebiliriz ki analar ile evlatlarının birbirini hissetmesi ancak bu yücelikte olabilir. Artık aralıksız olarak ve çok sıkı bir biçimde birbirimizi seviyor ve hissediyoruz. Bu yüzden Kurdistan’da olduğu gibi hiçbir yerde analarla çocuklarının arasındaki bağlılık bu derecede olmadı ve o kadar gelişmedi. Çünkü özgürlük mücadelemiz analarla kızları ve oğulları arasında çok anlamlı bir bağlılık yarattı. Bu bağlılığı değerli oğul olan Réber APO geliştirdi. Réber APO anasının vefat edişinin yıldönümünde ilk defa anaya olan bağlılığı dile getirerek -her ne kadar anasının istemine rağmen 5 metrelik kumaş almamışsa da- kendi anası şahsında tüm analara özgür bir ülke ve onurlu bir yaşamı hediye ettiğini duyurdu. Daha sonra da devamla anaların doğal yaşamdaki rolü ve ana emeği çerçevesinde yarattığı değerleri işlediğinden en başta gerilla evlatlar analarının değerini daha çok fark eder duruma erişti. Artık Kurdistan’ın oğul ve kızları analara bağlanarak, kendi köklerine daha çok bağlandı. Çünkü ana demek, kendi toprağı, dili, kültürü ve öz değerleri demektir. Daha da ötesine gidersek ana demek Kurdistan demektir. Onun için anaya olan ihanetin bu topraklarda silindiğini büyük bir gururla ilan edebiliriz.
Böylece kendi çocukluğuna ve çocukluğunun temiz hayallerine ana ile çocuk arasındaki saf bağlılığa dönüşün hikayesi burada başladı. Onun için sevinin analar bugün bu bağlılığımız hiçbir gücün kıramayacağı ve ayıramayacağı bir seviyeye ulaşmıştır. Bu birliktenliğimiz bugün tüm dünyada yankı bulmuştur.
Elbette bu yiğit analarımızın yiğit evlatları olacaktır. Kurdistanlı analarımızın doğurduğu evlatlar analarına yaraşır bir direniş sergileyerek anaya layık olmanın destanlarını yazmaktadır. Bu esasta Zilanlar, Semalar, Vejinler, Zozanlar, Réwanlar, Jinler analarının yiğit kızları olurken, Agitler, Bazlar, Êrişler, Andoklar ve Hüseyinler ise analarının kahraman oğulları olarak halkının omzunda yücelmişlerdir.
Kurdistan’da serihıldanla direnen tüm alanlarımız ve analarımız şahsında tüm başkaldıran halkımız; devrimin akışındaki bu güçlü, iddialı, coşkulu katılımınız mücadelemize ışık tutacaktır. Düşman karşısındaki o tutumunuz başarı sözümüz olacaktır. Gerilla kızlarınız olarak istemlerinize cevap olmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ta ki o büyük hayalleriniz gerçekleşene kadar, ta ki özgür bir ülkede öpülesi ellerinizi tutup hep beraber kendi öz sistemimizi inşa edene kadar, ta ki tüm hasretlikleri eriterek çocuklarınızla beraber özgür yaşayana kadar, ta ki hep beraber Rêber APO’yu Amed burçlarında selamlayana kadar…
YJA Star Güçleri
(Arşiv)