BEHDÎNAN – HPG Basın İrtibat Merkezi, şehitlere ilişkin yaptığı açıklamada, şunları belirtti:
“19 Nisan 2022 günü işgalci TC ordusunun Metîna alanına yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda Kürdistan’ın üç parçasından PKK saflarına katılarak halkımızın özgürlüğünü sağlamak için kendini adayan Arîn, Sarîna, Simko ve Çiya yoldaşlarımız şehadete ulaşmıştır. Kürdistan’ın üç parçasından Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne katılarak savaşan yiğit yoldaşlarımız hem PKK’nin ulusal özgürlükte ulaştığı düzeyin, hem de hareketimizin Kürdistan’ın özgürlüğü için verdiği bedellerin hakikati olmuşlardır. Şehit yoldaşlarımızın izinde yürüyerek ve mücadelemizi zafere taşıyarak anılarını ve isimlerini Özgür Kürdistan’da mutlaka yaşatacağımızın sözünü veriyoruz. Başta şehit yoldaşlarımızın değerli yurtsever aileleri olmak üzere tüm Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Arîn Bargiran
Adı Soyadı: Rıskiye Çakar
Doğum Yeri: Sêrt
Anne – Baba Adı: Süphiye – Abdulhamit
Şehadet Tarihi ve Yeri: 19 Nisan 2022 / Metîna
Kod Adı: Sarîna Amed
Adı Soyadı: Cahide Çetin
Doğum Yeri: Amed
Anne – Baba Adı: Mekiye – Bülent
Şehadet Tarihi ve Yeri: 19 Nisan 2022 / Metîna
Kod Adı: Simko Serhildan
Adı Soyadı: Behzat Serhildan
Doğum Yeri: Banê
Anne – Baba Adı: Zîbe – Hisên Omer
Şehadet Tarihi ve Yeri: 19 Nisan 2022 / Metîna
Kod Adı: Çiya Serêkaniyê
Adı Soyadı: Ali Haci
Doğum Yeri: Serêkaniyê
Anne – Baba Adı: Lima – Halit
Şehadet Tarihi ve Yeri: 19 Nisan 2022 / Metîna
ARÎN BARGIRAN
Alikî aşiretinden olan Arîn yoldaşımız Sêrt’de yurtsever ve koçer bir ailede dünyaya gelmiştir. Ailesinin ve yakın çevresinin hem yurtsever olması hem de hareketimize birçok katılım ve şehitlerinin olması Arîn yoldaşımızın küçük yaşlardan itibaren özgürlük mücadelesini tanımasını sağlamıştır. Ailenin politik duruşu Arîn yoldaşımızın kişiliğinin şekillenmesinde etkili olmuş, halkımızın yaşadığı varlık sorununa karşı duyarsız kalmamıştır. Bundan dolayı halkımızın var olma savaşını veren hareketimize karşı sempati duymaya başlamıştır. 2014 yılında dayısının DAİŞ barbarlığına karşı Êzidî halkımızı koruma savaşında şehadete ulaşmasıyla birlikte, dayısının silahının kaldırılması gerektiğini düşünerek, önceden hayalini kurduğu gerilla saflarına katılmaya karar verir ve Egidlerin diyarı olan Gabar’da gerilla saflarına katılır. Temel eğitimini tamamladıktan sonra gerilla yaşamına hemen alışır. Daha önce dinlediği gerilla hikayelerinden bildiği ve daha sonra kendisinin dahil olduğu PKK’nin yoldaşlık ilişkilerinden, yaşamından, hakeza Önder Apo’nun yaratıcısı olduğu kadın kurtuluş ideolojisinden çok etkilenir. Özellikle Partimiz PKK saflarında kadının değer görüp, öncü olması kendisini etkileyen başat konu olmuştur. Arîn yoldaşımız artık kendisinin de bir parçası olduğu bu yaşama dört elle sarılır. Koçer olduğundan dolayı emeğin kutsallığını ve değerini iyi bilen Arîn yoldaşımız emekçi özelliğiyle bulunduğu her alanda öncü olmayı kendisine ilke edinmiştir. DAİŞ çetelerinin saldırısı karşısında, başta kadınlar olmak üzere yok edilmek istenen Êzidî halkımızın feryadına cevap olmak için kendi önerisiyle Şengal alanına geçmiştir. Şengal’de binlerce yıllık gerici eril zihniyetin yeni temsilcisi olan DAİŞ’e karşı sıktığı her kurşunla kadınların intikamını almıştır. Şengal’in özgürleştirilmesiyle tekrar yüzünü dağlara çevirmiş, orada edindiği tecrübelerle, Heftanîn alanında DAİŞ barbarlığını geride bırakan daha köhnemiş bir zihniyete sahip olan sömürgeci soykırımcı Türk devletine karşı iki yıl boyunca büyük bir kararlılıkla aktif mücadele yürütmüştür. Faşist Türk devletinin ağır darbeler aldığı Heftanîn’deki eylemlere katılarak öncülük misyonunu yerine getirmiştir. Kadın Kurtuluş İdeolojisi’nde kendini derinleştirerek Saralardan Bêritan, Viyan, Esmer ve Mizginlere değin şehit yoldaşlarımızın bıraktıkları mirasa özlü ve fedaice katılarak layık olmayı başarmıştır.
SARÎNA AMED
Sarîna yoldaşımız, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nde sembol olmuş ve yüzlerce yiğit evladını özgürlük saflarında şehit vererek bedel ödemiş olan Amed’in Çınar ilçesinde doğmuştur. Amed şehrinin politik duruşu Sarîna yoldaşımızın üzerinde de etki oluşturmuştur. Bu etki giderek sistem içindeki çelişkilerini ortaya çıkarmıştır. Her ne kadar Amed gibi bir şehirde büyümüşse de ülkemizi sömürgeleştirmeye çalışan soykırımcı Türk devletinin asimilasyon politikalarından dolayı anadilini konuşamadığı ve binlerce yıllık kadim kültürünü yaşayamayacak hale geldiğini fark ederek bir arayış içerisine girmiştir. Bu arayışlarının sonucunda faşist ve soykırımcı devletten, Önderliğimizin deyişiyle “sömürülen ilk halk, sınıf ve cins olarak’’ ezilen tüm kadınların hesabının sorulması ve intikamının alınarak özgür bir ülkede anlamlı bir yaşamın kurulması amacıyla 2014 yılında yönünü Kürdistan’ın asi ve baş eğmez dağlarına vererek gerilla saflarına katılmıştır.
Burada gördüğü temel eğitimlerle Kürt benliğini ve bilincini ileri bir aşamaya taşırmayı başararak Kürdistani değerlerle bütünlemiştir. Önder Apo’nun “kendini tanı” belirlemesiyle, kendini tanıdığı müddetçe, kadın olarak özgücünün farkına varmış, yine Önder Apo’nun ideoloji ve paradigmasıyla düşmanın onda yaratmış olduğu tahribatlardan an be an arınma çabasında olmuştur. Tüm mücadele hayatında yoldaşları arasında olgun, yetenekli ve moralli katılımıyla örnek bir militan olmayı başaran Sarîna yoldaşımız büyük emek vererek değerler yaratabilmiştir. Önder Apo’nun “savaşan özgürleşir, özgürleşen güzelleşir, güzelleşen sevilir” belirlemesinden hareketle sistemin tüm kirliliğine karşı amansız bir savaş içerisinde olduğundan dolayı yoldaşlarınca sevilen bir militan olmuştur.
SİMKO SERHILDAN
Simko yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’ın Banê şehrinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailenin yurtsever olmasından ötürü daha küçük yaşlarda Kürt ve Kürdistanî değerlerle büyümüştür. Simko yoldaşımız, işgal edilerek parçalara ayrılan ülkemizin Başûr ve Rojhilat sınırında büyümesinden dolayı daha küçük yaşlarda ülkemizin dört parçaya bölüştürüldüğü ve sayısız defa katliamlardan geçirilen halkımızın soykırıma uğratılmak istendiği gerçeğinin farkına varmıştır. Bu, kendisinde büyük bir kine neden olmuş ve yapılan tüm katliamların intikamının alınması gerektiği inancıyla büyümüştür. Aileden aldığı köklü direniş geleneğinden dolayı zamanla aktif mücadeleye katılması gerektiği kanısına varmıştır. Özgürlük hareketimizin gerillalarıyla tanışması kendisinde bir dönüm noktası oluşturmuştur. Gerillalar şahsında PKK yoldaşlığını, yaşamını ve halkımızın özgürlüğü için verdiği amansız mücadeleyi görmesiyle gerilla saflarına katılmaya karar verir. Özgür bir yaşam ve ülke adına 2014 yılında gerillaya katılmıştır. Saflarımızda örgütlü ve bilinçli bir mücadele sürdürebilmek için sadece duyguların yeterli olmadığını fark eden Simko yoldaşımız Önder Apo’nun yaratmış olduğu felsefeyi daha iyi öğrenmek için kendini Apocu fedai bir militan haline gelmiştir. Apoculuğun öz değerleriyle kendini eğiten Simko yoldaşımız bağlı, temiz, saf ve emekçi özellikleriyle her arkadaşımızın beraber çalışma yürütmek istediği bir kişilik haline gelmiştir. Etkilendiği PKK yaşamı ve yoldaşlığının daha da güzelleştirilmesi ve zenginleştirmesi için büyük bir çaba ve emek sergilemiştir. Bunun için her zaman önde olmayı tercih etmiş ve hep öncü olmuştur. Duruşuyla ve katılımıyla yanındaki arkadaşlara güven vererek yoldaşlarının da mücadeleye aktif katılımında öncülük etmiştir. Sürekli moralli ve coşkulu katılarak tüm zorlukların üstesinden gelmeyi başaran Simko yoldaşımız anlamlı bir yaşamın militanı ve sürdürücüsü olmuştur. Yine düşmanın askeri yönelimlerine cevap olabilmek ve Önder Apo’nun fedaisi ve demokratik modernitenin profesyonel bir gerillası olabilmek için askeri akademilerde eğitim görmüş; Apocu felsefeyle öğrendiklerini askeri alanla da birleştirerek profesyonel bir gerilla olmuştur. Hem ideolojik hem de askeri alanda hareketimize yeni taktik açılımlar kazandıran büyük komutanlarımızdan olan şehit Simko Serhildan yoldaşımızın ardılı olarak bu uğurda müthiş bir çaba sarf etmiştir. Olanca hassasiyet, duyarlılık, özdisiplin ve fedakarlık gerektiren birçok stratejik çalışmada yer almış ve bu çalışmaları başarılı bir şekilde yürüterek, büyük bir komutan adayı olduğunu ispatlamıştır.
ÇİYA SERÊKANİYÊ
Çiya yoldaşımız Kürdistan tarihinde açığa çıkardığı kültürel birikimle önemli bir konuma sahip olan Serêkaniyê’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Rojava Özgürlük Devrimi şartlarında gençlik yıllarına adım atan Çiya yoldaşımız Rojava Özgürlük Devrimi’nden çok etkilenmiştir. Yıllarca ağır baskı ve zulüm altında yaşayan bir halkın evladı olarak Önder Apo felsefesi ile açığa çıkan bu özgürlük ortamında yaşamayı borçlu olduğumuz şehitlerimize layık olmaya çalışan Çiya yoldaşımız bunun mücadele etmekten geçtiğinin farkındaydı. Bunun için 2016 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Kürdistan’da gerçek özgürlüğün ancak sömürgeci Türk devleti başta olmak üzere tüm işgalcilerin yenilgiye uğratılmasıyla mümkün olabileceğine inanmış, bunun da profesyonel devrimcilikten geçtiğine ikna olmuştur. Bunun için gerilla saflarına ilk katıldığı andan itibaren kendisini hem ideolojik hem de askeri anlamda geliştirmeye çalışmış, büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Kürdistan dağlarını biricik özgürlük mekanları olarak değerlendirmiş, insanın ancak bu dağlarda kendisiyle buluşabileceğine, kendisi olabileceğine inanmıştır. Tüm gençliğin gerilla saflarına katılarak sömürgeci Türk devletiyle savaşması gerektiğini düşünen Çiya yoldaşımızın kendisi de her zaman savaşın en yoğun yaşandığı alanlara gitme önerisinde bulunmuştur. Demokratik Modernite Gerillacılığının esasları üzerine kendisini eğitmeyi birinci görev olarak belirlemiş, profesyonel bir gerilla olabilmek için önemli bir emeğin sahibi olmuştur. Emekçi, mütevazi ve sade kişiliği ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başaran Çiya yoldaşımızın bizlere devrettiği özgürlük mücadelemizi mutlaka başarıyla sonuçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.
Şehadetleriyle mücadele azim ve kararlılığımızı daha da keskinleştiren Arîn, Sarîna, Simko ve Çiya yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.”