LYSS – Bugün Biel kentinde yürüyüşlerine başlayan gençler öğlen yemek molasını Seelandheim kasabasında verdiler. Mola sonrası CDK-S adına siyasetçi Metin Mintaş gençelere yönelik bir seminer verdi.
Metin Mintaş verdiği seminerde Kürdistan’da ki ihanetçi çizgi ve bu ihanetçi çizgiye karşı neler yapılması gerektiği üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Yapılan sunumda Kürt halkının mücadelesi ve yaşanan ihanetlere vurgu yapılarak mücadelenin gereklerini hatırlatan Mintaş Kürdistan tarihinde yaşanan ihanetlerde örnek vererek şunları söyledi:
“Kürdistan tarihinde çok defa ihanet yaşamıştır. Barzanilerin ihaneti ilk değildir. Kürt tarihinde 150 yıldır hep ihanetler yaşandı. Kürt mücadelesi bu ihanetler sonucunda akamete uğramıştır. Barzani ailesinin Muhabat Kürt Cumhuriyetinin yıkılmasında da etkisi vardır.
KDP’nin kuruluşunda yer alanlar daha sonra Barzani ailesinin ihanetini görüp oradan ayrılarak YNK’yi kurdular. Sürekli ihanet içinde olan Barzani ailesi Saddam Hüseyin’in tanklarına binerek Hewler’e gelmiş ve bir katliam gerçekleştirmiştir. Yine Türk MİT’i ile birlikte Hewler’de hastaneyi basmış onlarca yaralı gerillayı şehit etmiş ve halen katledilenlerin cenazelerinin nerede olduğu bilinmemektedir.
Güney savaşı sırasında Türk devleti ile birlikte Kürt özgürlük gerillalarına yönelik saldırı gerçekleştirmiş ve Şehid Beritan şahsında Kürt özgür kadını teslim almak istemiştir. Beritan Heval’in direnişi, ihanetçi çizgiye bir tokat gibi vurulmuştur” dedi.
KDP’nin Şengal’de Ezidi halkını DAİŞ’e karşı savunmasız bıraktığına vurgu yapan Mintaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu saldırılara karşı direnmeliyiz”
“Barzani ailesi DAİŞ’e karşı Ezidi halkını savunmasız bırakıp kaçmıştır. Bunun sonucu olarak binlerce insan katledilmiş ve binlerce kadın DAİŞ tarafına kaçırılmıştır. Kendileri milyon dolarlık servetleriyle dünyanın bir çok yerinde malikaneler satın alırken Güney halkı açlıkla karşı karşıya kalmıştır. Geçen yıl Belarus sınırında binlerce insanımız açlıkla karşı karşıya kalmıştır. Bugün bu ihanetçi çizgi Kürt özgürlük mücadelesine karşı işgalci Türk devleti ile birlikte hareket ediyor. Gerilla alanlarına dönük işgal saldırılarında kimyasal silahlar kullanılıyorlar. Bütün bu alçakça saldırılara karşı Medya Savunma alanlarında gerilla muhteşem bir direniş sergiliyor.
Önder APO’nun izinde 40 yıldır bir mücadele sürmekte. Yine bizim hareketimiz bir insanlık harekettir. Kapitalist modernitenin mücadelemize yönelik saldırıları devam ediyor. Bizlerde bu saldırılara karşı direnmeliyiz.”
Düzenleenen seminer sonrası yürüyüşlerine devam eden eylemciler yürüyüş boyunca bildiriler dağıttı ve İsviçre kamuoyuna yönelik bilgilendirmede bulundu. Coşku ve motivasyonun hiç düşmediği yürüyüşte gençler gerillanın mücadelesini sahiplenmeye ve yarın son bulacak Uzun Yürüyüş eylemlerine katılmaya çağırdı.
Akşam saatlerinde Lyss kentine ulaşan yürüyüşçüler Lyss tren garında bir basın açıklaması yaptı. Gençlik aktivistleri tarafından burada gerçekleştirilen sunum ve konuşmaların ardından eylemlerinin 2’nci gününü sonlandıran yürüyüşçüler yarın Lyss’den Bern kentine kadar yürüyecekler.