HABER MERKEZİ
Kürt Kadınları Teali Cemiyeti 1919’da İstanbul’da yaşayan bir grup Kürt kadın tarafından kuruldu.
Kürtler açısından oldukça yıkıcı sonuçlar doğuran birinci dünya savaşının hemen akabinde, İstanbul’da bir grup Kürt kadını milli bir şuur etrafında bir araya gelerek bir cemiyet kurmaları tarihi bir vakıa olmanın yanında önemli bir sembolik değer taşımaktadır. 1919 gibi oldukça erken sayılabilecek bir tarihte bir araya gelip kendi halkları için tarihe bu notu düşen bu kadınların mücadelesi bugün hala yaşatılmaktadır.
Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin kuruluşu Jin Dergisinin 20. sayısında derginin yazarlarından Memduh Selim Beg tarafından “İki Hayırlı Olay” isimli yazısı ile duyurulur. 26 Nisan 1919’da Serbesti gazetesinde çıkan bir haberde ise cemiyetin kurulacağının haberi yapılır. Beg bu durumdan kaynaklı memnuniyetini “Kürdlük’e taraf olan bu cemiyetden dolayı ne kadar medyûn-ı şükrân (teşekkür borçlu) olsak yeridir,” demekte ve Kürdçülük akımının bu cemiyeti kurmuş olan kadınlardan başlıca beklentisini “kadınlarımıza vatan, vazife, fedâkârlık hisleri aşılayan tam birer ana oldukları gün ‘Kürd kadınlığının asrî zihniyetle inkişâfı (çağdaş görüşlerle ilerlemesi)’ emeline ermişler demektir,” sözleriyle özetlemektedir.
Kürt şair Abdurrahim Rahmi ise cemiyetin kuruluşunu “Ji bo Civata Dayikan” isimli Kürtçe şiiri ile kutlar. Kadınlar Dünyası dergisinde yayınlanan beyannamelerinde ise cemiyetin bir başkanı, iki başkan yardımcısı, altı asil üyesi, sekreteri ve kasa görevlisi olduğunu görmekteyiz.
Cemiyete dair elimizdeki kısıtlı bilgilere göre cemiyetin faaliyetlerinden iki tanesini bilebiliyoruz. Biri Sultanahmet Meydanında okuttukları mevlüt bir diğeri Şişli Etfal hastanesinde maddi durumu yetmeyen erkek çocukların toplu sünnet töreninin düzenlenmesi. Bu faaliyetlerin duyurusu da Jin Dergisinin son sayısı olan 25. sayısında derginin yazarlarından Aziz Yamulki tarafından yapılmaktadır. Yamulki bahsi geçen yazısında kadınlara dair şunları belirtir;
“Çünkü her ulusta olduğu gibi, Kürd uygarlığının gelişip ilerlemesinde de en önemli öğeyi, kadınların gelişip ilerlemesi ve yükselmesi sağlayacaktır. ”
Sultahnahmet Meydanında okutulan mevlütte konuşan cemiyet kadınlarından Encum Yamulki “Kürt kadınlarının çağdaş bir zihniyete kavuşturulması için çalışmaları gerektiğini ve ırk, dil, din ayırmaksızın bütün kadınları bu mücadeleyi sahiplenmesi” gerektiğini belirtmiş ve cemiyetlerinin amacını şöyle açıklamıştır;
Hanımefendiler, biz Kürdler, akvâm-ı muhtelifeyi (çeşitli kavimleri) kardeşleşdiren İslâmiyet’in zuhûrundan (ortaya çıkışından) yani asırlardan beri Türk milletinin en sâdık bir muhibbi (seveni), en kuvvî (güçlü) bir dostu ve en zahîr (coşkulu) bir kardeşi olarak bulunuyor. Bugün bütün milletlerin mukadderâtı (alın yazıları) başka şekiller aldığı ve herkese bir hak verildiği bir zamânda bizler de kendi hakkımızı istiyoruz, çünkü ortada milyonlarla Kürd var ve büyük bir Kürdistan var. Mukaddes emeller (kutsal amaçlar) uğrunda en ziyâde çalışmak isteyenlere ve milletlerine olan muhabbetlerini (sevgilerini) göstermiş oldukları fedâkârlıklarla isbât eyleyenlere cümlemiz bütün mevcûdiyetimizle medyûn-ı şükrânız (bütün varlığımızla teşekkür borçluyuz). Cemiyetin küşâd (açılış) merâsimine koşarak gelen muhterem hanımlarımız ve kardeşlerimiz her sûretle muâvenet edeceklerini (destek olacaklarını), Kürdlük’ün teâlisi (yükselmesi) için ne yapılmak lâzımsa bilâ-tereddüd (tereddütsüz) yapacaklarını Kürd sözü verdiler. Öteden beri “Kürd sözünden dönmez.”
Encum Yamulki açıktan bir Kürdistan davasından, bu davaya verilecek destekten söz etmektedir. Ve bu amaçla hayır işleri işleyeceklerini, dostları olan kadınlarla bir araya geleceklerini belirtmekte ve bütün kadınları bu davayı sahiplenmeye çağırmaktadır. Kürt ulusunun bireyleri olarak bu davayı benimsemek ve bunun için çalışmak Kürt Kadınları Teali Cemiyeti için de öncül amaç olarak durmaktadır.
Hem dönemin dünya koşullarını hem Osmanlı’nın içerisinde bulunduğu durumu hem Kürtlerin bir yandan mücadele etmek zorunda kaldıkları Türk milliyetçiliğini düşündüğümüzde Kürt kadınların böyle bir teşvike başlaması ve bunun için çabalamaları her ne kadar kadın mücadelesini önüne koyan bir çıkış olarak görülemese de seslerini, sözlerini söylemeleri, zaten akışı devam eden bir ideolojiye karşı pasif kalmaktansa kurucu birer gönüllü öznesi olarak kendilerini görmesi Kürt kadınlarının tarihe düşen bir notu olmuştur.
Büyük olayların meydana geldiği 1919 yılında, Kürt aydınlarının desteği ile birkaç kültürel örgüt ile beraber Kürt Kadınları İlerleme Komitesi kuruldu. Kürt kadınlarının enletektüel düzeyini geliştirmek, maddi durumlarının ve toplumsal yaşamlarının değişmesi için çalışmak ve onlara yardımcı olmak hedefi ile kuruldu. Ama bu komitenin çalışmaları uzun sürmedi. Konstantinopolis milliyetçilerinin hilekarlıkları ve soruşturmaları yüzünden dernek tüm şubeleri ile beraber kapatıldı.
1919’da Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin kuruluşu, Kürt kadınlarının Kurdistan mücadelesindeki varlıkları somut bir şekilde ortaya koyarken, 1919’da temelleri atılan bu mücadelenin bugün KJK, PAJK, YJA-Star, Komalên Jinên Ciwan gibi örgütlerin mücadelesi ile zirveye ulaşıyoruz diyebiliriz.