BEHDÎNAN – HPG-BİM yaptığı yazılı açıklamada, “Pêşmerge Bakan Yardımcısı sıfatıyla konuşan KDP’li bir yetkili ile Duhok Valisi’nin yaptığı açıklamalar ve ayrıca aldığımız bazı istihbarat bilgilerine göre KDP güçleri Türk devletiyle aramızda yaşanan bu stratejik savaşa müdahale etme hazırlığı içerisindedir” diye uyardı.
HPG-BİM’in açıklaması şöyle:
“İşgalci Türk devletiyle Avaşîn’den Metîna’ya kadar uzanan geniş bir arazide Türk devletiyle çok yoğun bir çatışma süreci içerinde olduğumuz biliniyor. Özellikle 25 Mayıs’tan bu yana Metîna-Amediyê Tepesi hattında çok yoğun ve kıran kırana bir biçimde güçlerimizle sömürgeci faşist Türk ordusu çatışmaktadır. Türk devleti güçlerimize karşı çağın tüm tekniğini ve yasaklanmış kimyasal silahları kullanmasına rağmen tıkanmış ve ilerleyememektedir.
Bu savaş Kürt halkı ile Türk işgalciliği arasında çok tarihi bir savaştır. Ancak dün Pêşmerge Bakan Yardımcısı sıfatıyla konuşan KDP’li bir yetkili ile Duhok Valisi’nin yaptığı açıklamalar ve ayrıca aldığımız bazı istihbarat bilgilerine göre KDP güçleri Türk devletiyle aramızda yaşanan bu stratejik savaşa müdahale etme hazırlığı içerisindedir. Metîna’nın kuzey cephesinde güçlerimizle Türk devleti arasında bir savaş durumu vardır. Metîna’nın doğusunda ise çok daha yoğun bir çatışma durumu sürmektedir. KDP güçlerinin geride kalan Metîna’nın güney tarafını tutması halinde Türk devletinin öngördüğü güçlerimiz üzerindeki kuşatma ve imha planı tamamlanmış olacaktır. Böylece KDP de bu imha sürecine dahil olmuş olacaktır. Açık ki KDP’nin Metîna’ya dönük bu tehlikeli planı, bize karşı savaş ilanı anlamına gelecektir. Çünkü Serê Metîna’nın önemli yerlerinde güçlerimiz vardır. Oraları tutması ancak saldırı ile olabilir. Bu da bizim hiç istemediğimiz yeni bir sürecin başlatılması anlamına gelecektir.
Savaşın yayılma riski
Bu durum, şimdiye kadar KDP’nin Türk devletine sağladığı desteği üst bir düzeye taşıma anlamına gelir. Bu da Türk devletinin öteden beri planladığı, savaşı Kürtler arası bir savaşa dönüştürme planının hayata geçmesi anlamına gelmektedir. KDP’nin bu biçimde Türk devletine yardım etmek üzere savaşa dahil olması, yani Metîna’daki güçlerimize saldırması, bilinmeli ki yalnızca Metîna’yla sınırlı kalamaz ve genel bir savaşın başlatılması anlamına gelmektedir.
Bu açıdan başta Güney Kürdistanlı sorumlu siyasi güçler olmak üzere, tüm aydın, sanatçı ve yurtsever kurumlar ile bütün Kürdistanî güçleri, böyle bir saldırının önüne geçmek için sorumluluklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Biz şimdiye kadar her şeye rağmen bu sürecin Kürtler arası bir çatışmaya dönüşmemesi için en azami düzeyde sorumluluklarımıza sahip çıkmaya çalıştık. Ancak mevziilerinde bulunan güçlerimize saldırılması halinde, güçlerimizin de kendini savunacağı açıktır. Bu açıdan sürecin çok tehlikeli bir noktaya geleceği de görülüyor. Bu nedenle tüm halkımızı ve tüm yurtsever güçleri bu konuda sorumluluklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.