HABER MERKEZİ-Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı HDP, HDK, DTK, TJA, MED TUHAD-FED ve DBP tarafından düzenlenen Büyük Gemlik Yürüyüşü faşist Türk devletinin ağır baskı ve zor koşulları altında gerçekleşti. Yürüyüşe katılan halka, milletvekili, siyasetçilere gaz bombası, tazyikli su ve sokak ortasında işkence ederek saldıran Türk devletinin engellemelerine rağmen halkın kararlılığı dikkat çekti.
KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, “Gemlik Yürüyüşü hem Kürdistan hem de Türkiye kentlerinden çok büyük bir katlımla gerçekleşti. KONGRA-GEL olarak bunu çok önemli görüyoruz. Bu yürüyüşe öncülük eden parti ve kurumları kutluyoruz. Yine bu yürüyüş ve mitinglere katılan halkımızı da kutluyoruz” dedi.
Kartal, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın ve İmralı’da esir tutulan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ile Hamili Yıldırım’ın yaşamından endişe duyduklarını belirtti. Kartal, “25 Mart 2021’den günümüze değin Rêber Apo’nun durumu nedir? Aile ve avukatlardan kimsenin elinde herhangi bir bilgi yoktur” diye belirtti.
Kartal, Türk devletinin işgal saldırılarının merkezinde İmralı tecridinin yattığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“İşgalci devlet, Türk devleti bu soykırım siyasetini halkımız üzerinde Bakur, Başur, Rojava, Rojhilat; ülke içinde, yurt dışında uyguluyor. Bu siyasetin merkezinde İmralı’daki tecrit var. Bu nedenle halk olarak biz Rêber Apo’nun yaşamından endişeliyiz. Onun sağlığından ve onunla birlikte İmralı’da esir tutulan üç arkadaşının durumundan endişeliyiz.”
Her kurum kendisini sorumlu girmeli
Savaş politikalarının merkezinde İmralı tecridinin olduğunu belirten Kartal, Kürt halkına uygulanan soykırım saldırılarının son bulması için İmralı’daki tecridin son bulması gerektiğini vurguladı. Herkesin tecride karşı sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirten Remzi Kartal, şöyle devam etti:
“Bu nedenle tecridin kırılması için Gemlik’e yönelik başlatılan yürüyüş çok önemlidir. Bu, çok kutlu bir tutumdur. Bu çerçevede halkımızın tamamı kendini sorumlu görmelidir. Tüm parti, dernek, kurum kuruluş kendini bu anlamda sorumlu görmelidir.
İmralı’daki tecride karşı, Rêber Apo üzerindeki tecride karşı herkesin tutum sahibi olması gerekir. Çünkü bu tecrit kırılana dek halkımız üzerindeki soykırım durmayacak. İşgalci devletin, Türk devletinin Bakurê Kurdistan’daki saldırıları halkımız üzerinde, siyasi partiler, tüm medeni örgütler ve tüm halkımız üzerinde yürütülüyor. Yine Rojava, Başûrê Kurdistan’da gerilla ve halkımız üzerinde, ülkede ve yurt dışında, her yerde yürütülen bu siyasetin sebebi İmralı’daki tecrittir. Bu tecridin kırılması gerekir. Tecridin kırılmasıyla birlikte artık bu siyasetin önünü alabiliriz.”
Mücadeleyi zafere taşıma çağrısı
KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, şu çağrıları da yaptı:
“Kürdistan ve Türkiye’de kendini sorumlu gören parti ve kurumlar, faşizme karşı kendini sorumlu gören tüm parti, dernek, kurum ile aydın, yazar, gazeteci şahıslar, İmralı’daki tecridi Kürt halkının üzerinde bugün yürütülen savaşın merkezi olarak gören herkes bu anlamda tutum sahibi olmalıdır. Tecride karşı sesini yükseltmelidir. Faşizmin önünü alabilmek için tecride karşı ortak, birlikte, örgütlü genel bir çalışma ile mücadelemizi yükseltmemiz gerekir.”