HABER MERKEZİ – 19 Temmuz 2012’de kurulan Rojava Devrimi, tüm halklar ve insanlık için özgür ve demokratik bir yaşamın umudu haline geldi. Özgürlük isteyen her birey kendi geleceğini ve varlığını Rojava devriminde görmekte. Bu yüzden Rojava Devrimi toplumsal devrimin yanında enternasyonal bir devrim haline gelmiştir.
Kadınların öncülüğünde başlayan Rojava Devrimi, kadınlara ve ezilen halklara ilham kaynağı oldu. Bu temelde, bu devrimde yerlerini alan enternasyonal genç kadın ve erkek, Rojava Devrimi’nin kendileri için yeni ve özgür bir yaşam fırsatı olduğunu belirterek; “Bu devrimin amacı özgür bir yaşam kurmaktır, devlet kurmak değil. Bu devrimin önemli bir anlamı vardır, bu devrim insanları köklerine ve hakikatlerine yaklaştıracaktır. Bugün herkes işgalci Türk devletinin nasıl olduğunu görüyor. Osmanlı gibi, insanlığa yeni tehditler oluşturmaktadır. Bu yüzden bu devrimi kendileri için bir tehdit olarak görüyorlar.
Ajansımıza konuşan enternasyonalist gençlerin konuşmasının tamamı şöyle;
Ermeni olan Têkoşer Armeni adlı enternasyonal gencin ailesi Osmanlıların, Ermeni’lere yönelik katliamları sırasında Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı. Ermeni savaşçı, Osmanlı rüyasını bir kez daha yenilemek isteyen Türk devletinin işgal saldırılarıyla ilgili şunları söyledi; “Osmanlı saldırıları ve katliamlar nedeniyle ailem ülkesinden tehcir edildi ve Avrupa’ya gitti. Osmanlı yüzünden Ermeni halkı dünyanın dört bir yanına dağıldı. O yüzden birey olarak, kültürümden, tarihimden, toprağımdan uzak kaldım. Bir kez daha gerçekliğime dönmek için Rojava Devrimi’nin özgürlük mücadelesine katıldım. Burada görüyoruz ki bu devrim sadece ulusal bir devrim değil, bütün gerçeklikleri içerisinde barındıran bir devrimdir. Kürt halkının düşman tarafından her zaman yok edildiğini görüyoruz ve Kürt halkının buna karşı gösterdiği direnişi de görüyoruz. Süryani, Ermeni ve Arap halkı yan yana, imha saldırılarına karşı savaşıyorlar.”
“Rojava devrimi hegemonya devletlerin varlığına yönelik bir tehdittir”
“Çünkü bu devrim bir hakikat devrimi ve ben bu devrime katıldım katıldım. Bu devrimin amacı özgür bir yaşam kurmaktır, devlet kurmak değil. Bu devrimin önemli bir anlamı var, bu devrimin insanları köklerine ve hakikatlerine yaklaştıracak. Bugün herkes Osmanlı gibi işgalci Türk devletinin insanlığı nasıl tehdit ettiğini görüyor. Bu devrim onların varlığına tehdittir. Onların tehditlerden de korkmuyoruz, halkımızın iradesi güçlü, direniş ruhu çok güçlü. Aynı zamanda bu devrim sadece Rojava’da değil tüm dünya halkları için bir umut. Çünkü diğer tüm ülkeler topluma ve halka baskı yapıyor. Geldiğim ülkede de yaşam özgür değil, hepimiz umuyoruz ki bir gün bu sistem sona erer. Eğer bu sistem yıkılırsa yerine özgür yaşam kurulacaktır.”
“Bu devrimde herkes özgürlüğü için savaşmalı”
“Bu devrimin yeri özgür yaşamın başladığı yerdir. Gün geçtikçe bu devrim büyüyüp gelişiyor. Rojava Devrimi’ni kendileri için bir umut olarak gören tüm dünya insanları onu korumak için mücadele etmelidir. Herkes gelip bu sistemde yerini alsın, özgürce yaşayabilene kadar verili sisteme karşı savaşsın ve dirensin. Gelemeyeceklerse de kapitalist sisteme ve faşist Türk devletine karşı mücadeleyi bulundukları yerde yükseltsinler.”
“Asla teslim olmayacağız, özgürlük mücadelesini tüm dünyaya yayacağız”
“İşgalci Türk devleti saldırdığında tek başına saldırmaz, arkasında NATO’nun gücü vardır. NATO ve Rus silahlarıyla savaşır. Kapitalist sistem nerede olursa olsun birdir. O yüzden hepimiz savaşmak zorundayız. Ona karşı her yerde savaşmak ve özgür bir yaşam kurmak zorundayız. Bu devrim ve mücadele her yere yayılana kadar diktatörün ve kapitalist sistemin tehditleri bitmeyecek. Rojavayê Kurdistan’da kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. Asla boyun eğmeyeceğiz, bu özgürlük mücadelesini tüm dünyaya yayacağız. Sonunda tüm dostlara ve tüm savaşçılara, tüm şehitlere karşı başarılar diliyorum. Onların önünde eğiliyorum ve şunu söylemek istiyorum; “Yaşasın faşizme karşı enternasyoal mücadelemiz.”
“Faşizm nereye saldırırsa orada mücadelemizi yükselteceğiz”
Aynı zamanda aslen Amerikalı olan Sakîne Tolhildan isimli genç kadın, 19 Temmuz Devrimi’ne, kadının devrimi olduğuna dikkat çekerek; “Rojava’ya geldim çünkü buradaki insanların özgürlük için savaştığını, yeni bir yaşam talep ettiğini ve bir kadın devrimi inşa ettiğini duydum. Aynı zamanda DAİŞ faşizmine ve Türk devletine karşı direniş ruhuyla savaştılar. Rojava’da Kurdistan, DAİŞ ve faşist Türk devleti başarısız oldu. Türk devletinin şimdi yeniden başlatacağı savaş, özgürlükçü insanları yok etmektir. DAİŞ Rojava’ya saldırdığında Türk devletinin elindeki tüm imkanları kullandığını çok iyi biliyoruz. DAİŞ, halkın ve savaşçıların direnişine karşı başarısız olduğu için Türk devleti intikam almak istiyor, bu yüzden saldırılarına ara vermeden devam ediyor. Biz enternasyonaller olarak bu saldırıları sadece Kürt ve Arap halkına karşı görmüyoruz. Tüm insanlığı ilgilendiriyor, bu yüzden herkes bu mücadelede yerini alsın. Faşizmin saldırdığı her yerde mücadelemizi yükseltecek ve halkımızı koruyacağız.”
“Rojava Devrimi özgür bir yaşam için en iyi yoldur”
Sakine Tolhildan konuşmasının sonunda tüm Enternasyonal gençliğini seslenerek: “Devrimi savunabilecek olan gelsin, olduğu yerde kalmasın. Ülkesini kurtarmak, özgür bir yaşam sürmek isteyen herkes Rojava’ya gelip doğru mücadeleyi öğrenmeli. Herkes ülkesini savunmakla yükümlüdür. Faşizme karşı ayağı kalkın!” dedi.
“DAİS’i nasıl yendiysek diğer tüm güçleri de yeneceğiz”
Ayrıca Avustralyalı genç Zozan Atakan şunları söyledi; “Rojava’ya geldiğimde büyük bir umutla geldim ve hala umudum var. Rojava Kürdistan’da 5 yıllık mücadelede birçok görev üstlendim. Efrîn’den, Derazor’a Serêkaniyê’ye kadar devrimci görevlerimizi yerine getirdik. Rojava devriminin 10. yıl dönümüne yaklaşıyoruz ve kendimi bu devrimin içinde görüyorum. İlk geldiğimde buradaki durumu tam olarak anlamadım. DAİŞ saldırıları Türk devleti ve BAAS rejimine karşı ne kadar adar çok insanın kendi kendini örgütleyebildiğini gördüm, bu halk örgütlenmesi benim için bir ilham kaynağı oldu. Bu 10 yıllık devrim sürecinde çok şeye tanık olduk. Şu an zor bir süreçteyiz. Ben de çetin savaşlarla karşılaştım. Aynı zamanda Kürt ve Arap halkı yüz yıldır soykırımcı ve faşist bir savaşla karşı karşıya. Şimdi Türk devleti bize karşı büyük bir savaşa hazırlanıyor, biz de yapabiliriz. DAİŞ’i nasıl yendiysek diğer tüm güçleri de öyle yeneceğiz.”
“Tüm gençler bu devrime katılmalı, özgür bir yaşam için savaşmalı”
“Temmuz ayındayız, bu ayda işgalci Türk devletine ağır darbeler vuran iki tarihi gün var, biri 19 Temmuz diğeri 14 Temmuz. Onun için tüm gençlerimize sesleniyoruz; Gelip mücadelede yerlerini almaları, geleceklerini inşa etmeleri ve özgür bir yaşam için savaşmaları ve direnişe katılmaları gerekiyor.”
NC// Helîn Qereçox