HABER MERKEZİ – Hamza arkadaşa büyük değer vermek gerekiyor. Ulusal birliğin harcıyla yoğrulmuş bir yoldaşımızdı. Anılarımız var, benim en eski çocukluk arkadaşımdı. Belki bazı anıları sizlere anlatmıştır da. Benim Şehit Hamza ile kurduğum ilişkinin, her zaman özenle vurguladığım ilişkinin beni nereye götürdüğünü biliyorsunuz. Bu ilişki beni ulusal birlik fikrine götürdü. Ailelerimiz bir arada dolaşmamızı, oynamamızı istemiyorlardı. Bize engel oluyorlardı. Kendi aralarında çelişkileri vardı. Ben ise ısrarla onunla arkadaşlığımı sürdürmek istedim. Çok zor da olsa sürdürmek istedim ve O da takip etti, sadık bir yoldaş olduğunu kanıtladı ve şimdiye kadar da iyi bir yoldaşlık örneğini sergiledi.
Şehit Haki, Halil Çavgun, Mazlum, Kemal, Hayri, yine Agit ve yüzlercesi her birisi bir pırlanta değeri olan bu şehitlerin, bu son halkası da Şehit Hamza yoldaşımızdır. 1990’ın 25 Ocak’ın da gerçekleşen bu şahadet, tarihi bir çözümlemeyle iç içe yaşandı. Kendisi büyük bir pratik hizmetin de sahibiydi. Bu, Partimiz’in tarihinde onun da bir kilometre taşı olması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu sahada beş yıldır candan ve sadakatle çalıştı. Her arkadaşa şu veya bu düzeyde hizmeti oldu. Belki göremediğiniz kadar hepinize şu veya bu şekilde hizmeti olmuştur. Bu olayın bize verdiği acıdan ve olayın kendisinden de bahsetmeyeceğim. Ama düşünce ve ruhta, beni şüphesiz derinliğe bir yenilenmeye götürecektir. O’nu, Parti’nin anlamlı şehitlerinden birisi olarak görüp hareketimizin temel taşlarından birisi haline getireceğiz. Zaten beraber yetişmiştik. En ufak bir acı bile duymuyor şehit olurken, olağanüstü bir durumda çok soğukkanlıydı. Ölüm, O’nun için yoktu, aslında ölmemiş gibi davranıyordu. O’na, somut bir biçimde daha fazla layık olmanın büyüklüğünü yaşayabilmeliyiz.
Halen hatırası çok canlı. Benim en eski arkadaşımdı, çocukluktan beri arkadaşımdı. Ailelerimiz arasında zıtlık vardı, ama ben umursamıyordum. Diyebilirim ki ulusal birliğe doğru gitmeyi ilk defa bu çocukluk arkadaşımla denedim, daha yedi yaşındayken denedim. Bizimle buraya kadar geldi. Önceden sadık bir arkadaştı, sonradan yoldaş oldu. Sizin, O’nun yaşamından çıkarabileceğiniz en önemli sonuç sadakat ve alçakgönüllülüktür. Belki çarpıcı gelmiştir, ama gerçekten şehitlerin anıları insana yüzlerce kitaptan daha anlamlı ve eğer iyi özümsenirse ruhen ve düşüncede gelişmeye hizmet ederler. Hamza sadık bir yoldaştı. Hepinize az-çok hizmeti dokundu. En az beklediğimiz bir sonuçla karşımıza çıktı. Şehitliğini bu biçimde hiç beklemiyorduk, ama ona benzer bir biçimde gerçekleşti. 25 Ocak’ta, o kıyamet gibi günde, fiziki olarak aramızdan ayrıldı. Ama ruhu ve yaşamı tamamen bizimledir.
Siz çok yenisiniz. Kürdistan’ı belki de O’nun şahsında daha iyi ve çarpıcı bir olay olarak göreceksiniz. O’nun anısı sizin için önemli bir dönüşüm temeli olabilmelidir. Bir yoldaşın bütün canlılığıyla gözümüzün önünde yaşaması, bizde bir yürek olur, bir düşünce olur, bir ruh olur. Bu durum olumsuz yönde etkilenmemize müsaade etmez. Kürdistan böylesi şehitlerin şahsında daha da büyütülür ve halkın karşısına temiz bir yürekle çıkarsanız, bu tamamen sevmeye, onu düşünmeye, onu kurtarmaya götürüyor. Günler çok ağır da geçse, sizler bu günleri çok anlamlı kılarak, şehitlerin anısına bağlı kalarak yaşayacak ve oldukça olgunlaşacaksınız. Hamza arkadaşta yakalayabileceğiniz en önemli özelliklerden biri de olgunluktur. Bunlar sizin için de değerli ve bu biçimde yaşamınızda oldukça etkili olacak hususlardır. Anılara başka türlü yaklaşmamak gerekir.
Anılarını yüceltmek gerekiyor. Kendinizi gerekirse yüz kat büyüterek, anılarına karşılık vermeniz gerekiyor. Bütün şehitlerin yaşamını tekrar tekrar büyüklüğünüzün bir aracı haline getirerek, onları yaşayarak karşılık vermelisiniz. Bizim şehitlerimiz çok büyüktür, acıları çok büyük ve derindir. Ama biz, onların büyük acısını PKK’ye ve onun büyük militan kişiliğine büründürerek yaşatıyoruz. Başka çaremiz de yok. Ağlamakla, kendimizi acılı duygulara bırakmakla altından çıkamayız. Bu durumda bizim ilk yapacağımız iş, 1990 hamlesine katılacak PKK militanları başta olmak üzere, tüm Kürdistan halkını bu anı temelinde daha olgun, daha güçlü bir savaşım içinde tutmak ve anıyı bu temelde gelişecek güçlü savaşımda somutlaştırmaktır. Bu hepimiz için geçerli olan tarzı da ortaya çıkarıyor.
Hamza arkadaşı yakinen tanıyorsunuz, ama benim en yakın arkadaşımdı, çocukluk arkadaşımdı. Beş yıldır burada en yakınımdaydı ve durmadan Parti’ye hizmet ediyordu. Benim için ulusal birlik timsaliydi.
Sizler yeni geldiniz, sizlerin şahsınızda neyi yakalıyorum? Halkımızın çok uzağına düşmüş bir alanında, vatanın çok uzak bir köşesine gelmişsiniz. Burada biçilen anlam sizlere her şeyi verir. Sizi mutlaka Kürdistan’ın yiğit bir değeri haline getirebilir. Bunun için tüm gücümüzü ortaya koyuyoruz. Bu anlamda bize vereceğiniz karşılığın, Kürdistan’ın muhtaç olduğu büyüklüğe ulaşmak olacağına inanıyorum. “Yaşım ve tecrübem” demeden kendinizi bu büyüklüğe ulaştırın. Çabalarımızın karşılığını vermiş olacaksınız. Bunlar olursa, yaşam daha da anlam kazanacaktır. O zaman şehitlerin yeri daha fazla büyür içinizde. Aksi durumda, bir karşılık vermezsek, böyle olamazsak; bu ağır koşullarda düşmanın imhasını boşa çıkaramayız; çılgınlığı, jenositi karşısında ayakta duramayız.
Daha önceki konuşmalarımda sıkça belirttiğim gibi, şehitlerin anısına büyük değer biçmek gerekir. Hazineler değerindedirler. Ne kadar yüce değerler varsa, ona ulaşma gücündedirler. Sizler de ona ulaşabilirsiniz. Tertemizsiniz, bütünüyle gençliğinizle, en ufak bir kişisel çıkar peşinde olmadan, bir halkın hizmetine kendinizi verebilirsiniz. PKK gibi şehitlerle dolu, onların abideleşmiş ifadesine katılacak bir büyüklük sergileyebilirsiniz. Bu anlamlıdır. Ben bu anlamı iyi değerlendiririm ve ona da çok iyi göz-kulak olurum. Bu temelde şehitlerin anısının çarpıcı bir şekilde hepinize, bütün genç katılanlara çarpıcı bir şekilde yansıtılmasına özen gösteririm. Eminim ki sizler de buna ulaşabilirsiniz. Büyüklüğü, olgunluğu, alçakgönüllülüğü yerinde ve zamanında yaşayabilecek durumdasınız. Bu size güç verecektir. Sizler de şehitlere layık olursanız, bu, Parti’ye ve halka güç verecektir. Ve bunda çok ısrarlı davranırsanız, onların yerini kat be kat doldurabilirsiniz. Gençliğinizin coşkusu ve enerjisiyle onların anısını çok ileri bir düzeye götürebilirsiniz. Böyle olursa, bu acılar bizi biraz daha güçlendirir. Sizler böyle olursanız, PKK daha fazla kazanır. Mutlaka böyle yapmalıyız. Ve bunda kararlıyız.
Ben de, şu anda büyük şehidimizin anısına en uygun kişilikle karşılık vermeye çalışıyorum. “Ocak Çözümlemeleri”ni şehidimizin anısına veriyoruz. Büyük bir hassasiyet gerektirdiğini, “Ocak Çözümlemeleri”nde kıyamet koparırcasına hissettirmeye çalıştım. Sonuçta onun özlemini, önümüzdeki atılıma yansıtacağız. Bu sizlerin de özlemidir ve mutlaka olacaktır. Bu temelde daha da güçlenerek çıkacağız. Başka türlü bir şey beklenemez, bu zayıflık demek olur. Kendinizde gücü buluyorsunuz. Duygusal veya zayıf olma biçiminde değil de; bugünü yaşamınızın bir dönemeci, bir kilometre taşı haline getirmeye, büyük yüreğe, büyük Kürdistan yurtseverliğine, PKK’nin büyük militanlığına ulaşma haline getirmeyi bileceksiniz. Belki aylarca, hatta yıllarca sağlayabileceğiniz bir mesafeyi, bugünün ertesine sağlamaya yönelmeyi böyle yapacaksınız. Her zamankinden daha fazla hem büyümüş olacağız, hem yekvücut olacağız.
Şehitler bizde gerçekten yaşamını sürdürüyorlar. Biz onların yaşamının ayrılmaz bir parçasıyız ve onlara gereken değeri vermiş olacağız.
Önder APO