HABER MERKEZİ – Bundan daha fazlası olabilir mi diye sorarız? Yok o kadar da değil, bunu da yapmazlar herhalde, bir daha yapmazlar dediğimiz olur.
Her hücresinden faşizmi her soluğunda Kürt nefretini hissettiren faşist bir çete devletinden bahsediyorsak ahlaksızlığı değil bir daha binlerce kez daha yapılabilir. Neyden mi bahsediyoruz?
2015 yılında Amed Sur’da faşist TC ordusuna karşı halkı için direnen ve şehadete ulaşan Şehit Welat Çiya (Hakan Arslan)’dan bahsediyoruz. Kemikleri 7 yıl sonra bir torbada babasının eline sıkıştırılarak verildi. Hepimiz o ilk anda Halise anneyi, Şehit Egit’i gördük. O acıyı bir kez daha yaşatmak istediler Kürt halkına. Ve babası şu sözleri sarfetti “Diyarbakır başıma yıkıldı.”
Tarihte benzeri olmayan bir düşmanla karşı karşıyayız. İnsanlık namına tek bir kırıntı bile taşımayan ve bütün varlığını Kürtlerin katli üzerinden ayakta tutmaya çalışan, yaptığı vahşiliklerden büyük bir zevk alarak her defasında daha da acısını yaşatmak istemeyen bir düşman. Kürtlerin canı yandıkça yüzlerinde o iğrenç gülümseme beliriyor her seferinde. Ve haddini her seferinde biraz daha aşıyor.
Her halkın onurunu temsil eden değerler vardır. İşte Kürt halkı için bu değerler onu özgür yarınlara taşırma uğruna bedeller ödeyenler ve canlarını feda edenler değil midir? 50 yıllık özgürlük mücadelesi boyunca belki de dillerimize peleseng olan söz değil mi şehitler onurumuzdur diye ? Eğer bir yerde şehitlerimizin kemikleri ailelerine torbalarda teslim ediliyorsa bunun karşısında sadece büyük bir vicdan azabı yaşayıp bunun üzüntüsünü sanal medyadan birkaç cümleye mi sıkıştıracağız?
Sonra o şiirlerden dökülen satırlar geliyor aklımıza
Duy artık behey Allah’ın kulu, bıçak kemikte.
Duy da silkin n’olursun, bu ne biçim uyku bu.
Bıçak kemikte
Verilmemiş alınmış hep, yük vurulmuş dağlar gibi
İnsanlık bu mu? Çalıyor sömürünün imdat çanları,
Kımılda da kurtar şu onurunu
Bıçak kemikte.
Bıçak kemiğe dayanalı çok oldu ve artık hesap sormanın zamanı geldi.
İnancımızı daha da bileyeceğiz. Bunun öfkesiyle nefretiyle, düşmandan hesap soracağız. Kürdistan halkı Kürdistan gençliği hesap soran bir Önderliğin ve hesap soran bir partinin halkı, gençliğidir. Düşman bütün değerlerimize en kutsalımıza; şehitlerimize ve en büyük değerlerimiz olan ailelerimize bu şekilde yaklaşma cürretini gösterememelidir hiçbir yerde.
Bu yüzden düşmandan hiç etmediğimiz kadar nefret etmeli, hiç duymadığımız kadar öfke duymalı ve hiç almadığımız kadar intikam almalıyız. Onurumuza, kutsalımıza saldıran bu güruhlara vereceğimiz en büyük cevap bu olacaktır. Eğer vicdanlarımız biraz daha sızlamasın istiyorsak, eğer bu yükün altında ezilmek istemiyorsak o zaman üzerimize düşen görevleri yapmalı ve APOCU gençlik ruhunu açığa çıkartarak hesap sormalıyız. Artık yarına kalır yanına kalmaz dememeliyiz. Alınması gereken hesaplar yarına bırakılmamalıdır.
Nurhak Boran Amanos