KİFRÎ- Kifrî Tevgera Azadiya Civaka Kurdistan Yönetim Kurulu Üyesi Hawrê Kifrî Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün gençler için önemine ve işgalci TC devletinin işgal saldırılarına ilişkin ajansımıza konuştu.
Hawre Kifrî konuşmasında Başurê Kurdistan’a dönük gelişen saldırılara değinerek değerlendirmelerinde şu ifadelere yer verdi;
Bilindiği üzere faşist Türk devleti uzun bir zamandır tüm Kürdistan ve Kürtler üzerinde kirli politikalar yürütüyor. Özellikle de son süreçte Başurê Kurdistan’da yoğun bir şekilde saldırı ve komplolar geliştirdi. Devrimcileri ve yurtseverleri katletmesi de faşist Türk devletinin bir konsepti. Aynı zamanda ekonomisini ele geçirmek için Başurê Kurdistan’ın kültürüne, ahlakına ve tarihini hedeflemektedir.
Diyebiliriz ki her yönüyle Başurê Kurdistan topraklarına dönük yoğun saldırılar var. Son günlerde cesaretli bir yazar ve Kürt olan Tevgera Azadî Yönetim Kurulu Üyesi Şemal katledildi. Aynı zamanda Maxmur’da ki saldırıda bir yurtseverimiz yaşamını yitirdi. Yine Faşist Tüek devletinin Şarbajar dağlarını bombalaması sonucu 2 Rojhilat’lı gerilla şehadete ulaştı.
Hewrê Kifrî sözlerine şöyle devam etti;
Görüyoruz ki işgalci TC devleti Rojavayê Kurdistan’a dönük saldırılar ve komplolar devam etmekte. Faşist Türk devleti Kürdistan’ın bütün topraklarına ayrım gözetmeden saldırmaktadır. Başkaldıran bir Kürt Afrika’da bile olsa ona saldırırız. sözü faşist TC devletinin gerçeğini gözler önüne sermektedir. Bu yüzden özellikle Kürdistan gençliği olarak faşist Türk devletinin bu saldırılarına karşı tutum sahibi olmalı ve rolümüzü oynamalıyız. Gençlerin bütün devrim mücadelelerinde gençler öncü rol oynamışlardır. PKK’ye baktığımızda ise kuruluşunda bir grup gençle başlıyor. Bu yüzden esas rol gençlere düşmekte ve bu temelde rol ve misyonumuzu yerine getirmeliyiz.
Dağlarda ya da kentlerde rolümüzü oynamalıyız
Çünkü düşman Kürt halkını katledip ortadan kaldırmak istemektedir. Ama biliyoruz ki AKP- MHP faşist rejimi, ve faşist Türk devleti bu kirli saldırılarıyla daha fazla yenilgiye uğrayacak ve bitecektir. Geliştirilen komplolara son vermek için fedai bir ruha ihtiyaç var. . Dağlarda ya da kentlerde rolümüzü oynamalıyız. Düşman daha fazla kan dökmeden farklı saldırılar gerçekleştirmeden gençler olarak eylemlerimizle topluma öncülük edebiliriz.
Bilindiği üzere faşist Türk devleti uzun bir zamandır Önder Apo üzerinde ağırlaştırılmış tecrit uygulamakta. Bu tecrit bugünde devam etmekte ve görüyoruz ki ne avukatlar ne de aile ile görüş olmasına izin vermiyorlar. Bu tecrit ahlaki ve insani bir değer bırakmamıştır. CPT gibi insan haklarını savunan uluslararası bir kurum dahi bunun karşısında sessiz kalıyor. Onlarda bu suçun bir parçasıdır. Çünkü Önder Apo uluslararası bir komployla tecrit altına alındı. Biliyorlar ki Önder Apo Ortadoğu ve tüm dünya için alternatif bir projenin sahibi.
Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak amacıyla Kürdistan ve dünya genelinde bir kampanya başlatıldı. Gençler olarak bizler de Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için üzerimize düşen görevleri yapmalıyız.