HABER MERKEZİ –
Önder Apo’nun çözümlemelerinden …..
– Bizim en önemli bir sorunumuz, parti temsilimizin tam yapılamayışıdır. Parti iyi temsil edilemiyor. Mesele olanakların az olup olmaması değildir. Eskiden bir bakıma mazur görülebilecek eksik ve yanılgılı katılımın şartları da artık günümüzde ortadan kalkmıştır. Tam ve yetkin bir katılım için koşullar olgundur. Ama tam da bu noktada, Parti temsilciliğimizin birçok görev alanlarında -gerillada, kitleler içinde, yurtdışında- gelişmenin değil, gerilemenin nedeni olma durumları ortaya çıkıyor. Halen bu eğitim faaliyetlerimize bile hayli yanılgılı yaklaşıldığı görülüyor. Bütünüyle dönüp dolaştığımız husus, doğru katılımı gerçekleştirmektir. Her devrimin temel şartı, örgüt temsilciliğini başarıyla yerine getirebilecek militanı ortaya çıkarmak, gelişmesine yardımcı olmak ve bunu gerçekleştirmektir.
Parti gerçekleri diyorsunuz, ama birçokları bu gerçeklerden habersiz olarak yaşayabiliyor. Tartışılmalı ve bunlar ortaya çıkarılmalıdır. Parti temsilciliğine ulaşmanın onurlu bir görev olduğu bilinmelidir. Bu onur, sadece ve sadece görevler başarıldığı oranda kazanılır ve bu da insanı mutlu eder. Bundan başka bir Particilik tanımıyoruz. Ama bütün örnekler, bunun pek de böyle gelişmediğini ortaya koyuyor. Bu yanılgıları Partimize yakıştırmamalıyız. Yanılgılı yaklaşımlara, hatta bazen aldatmaya kadar giden, kendini bile aldatabilen konumlara müsaade etmemek gerekiyor. Bunun eski-yeni katılımlarla da fazla ilişkisi yoktur. Partili olmaya karar verdiğiniz andan itibaren, Partideki yürüyüşünüzün böyle gerçekleşmesi gerekiyor.
Kimlere partili denir? Bir partilinin belli başlı vasıfları nelerdir? Bunların üzerinde duruyoruz. Zaten biz bunu çok kapsamlı bir biçimde ele alıyoruz. Diğer ülkelerde böyle değildir. Onlar kendilerini örgüt eğitimi açısından belli bir seviyeye getirmişlerdir. “Kabul” dedikleri andan itibaren görevlerinin bilincindedirler. Görevlerini nasıl yerine getireceklerini bilirler. Örgütte kaldıkları müddetçe, en azından örgütle fazla çelişmeden rahatlıkla bu görevi götürebilirler.
Bizde öyle değildir. Bizde “partiye katıldım” diyenin bile katılım derecesi belli değildir. Nasıl katıldığı belli değildir. Kendisinin bile farkında olmadığı bir katılımdır. Büyük eksikliklerle doludur. Her şeyden önce eğitimsizdir, bilinçsizdir. Partililik nedir, hatta bir parti nedir fazla bilemez. Partinin işleyiş kuralları nedir; görevleri nedir; kendisinden beklenen nedir? Bu konularda bir hayli yanılgılı ve yetersizdir. Dolayısıyla genelde bizdeki üyelik şartı sağlanmadan “biz PKKliyiz” deniliyor. Bunu aşmak gerekir. Sağlam üyelik koşullarına ulaşmak gerekir. Üyelik koşullarının bilincinde olmak kaydıyla, örgüt mensubu olmaya önem vermek gerekiyor. Bu da bir örgüt eğitimidir. Partili olma konusunda, kendinizi eğitme görevinizi yerine getirmedir. Biz, burada liberalizmi uygulamadık. Herkesin rast gele kendisine “Parti üyesiyim” demesini zaten uygun görmüyoruz. Bu nedenledir ki biz, partilileşmeyi başlı başına bir mücadele ve bir eğitim olayı olarak ele alıyoruz. O halde, katılanların da bunun kıymetini ve değerini bilerek, her yönüyle kendilerini buna vermeleri gerekir.
Dediğim gibi, yine de sağlam bir partilileşme imkanı vardır. Her yönüyle doğrulanmış, gelişmelerin çok iyi sağlanabildiği parti ölçüleri vardır. Artık bunları uygulamak gerekir. Katılıma kesin karar verilmişse, bunları böyle bellemek ve özümsemek gerekir.
Bugün, her şeyden daha fazla ihtiyacımızın olduğu tek husus, parti çekirdeğimizin güçlendirilmesidir. Bu aşamada, hiçbir şey bu görevin önüne alınamaz. Çünkü en önde gelen görevimiz, sağlam bir parti çekirdeğine ulaşmaktır. Bildiğiniz gibi, parti çekirdeğine ulaşmakta, partiyi daha fazla özümsemekten geçiyor. Her düzeyde partinin ölçülerini yaşamaktan geçiyor. Bütün tecrübemizin sonuçları gündemdedir ve tartışma platformu zengindir. Bu konuda olanaklar istediğimiz sonuçları aldıracak kadar çeşitlilik gösteriyor. Bunları değerlendireceğiz.
Bizim burada her şeyi hazır bir şekilde ortaya koymamız, size son derece rahat bir PKK’lileşmenin gerçekleştirileceği izlenimini vermezsin. Çok zor konumlardan geldiğiniz için, sizin zorluklarınızı paylaşmak amacıyla böylesine rahat bir parti ortamı yaratılıyor. Sadece ve sadece bunun içindir. Aksi taktirde ölüm-kalım savaşımı içinde olan bir hareketin kendisini bırakalım rahat koşullara alıştırmasını, nefes alması bile söz konusu olamaz. Nitekim, düşmanın en azından günlük baskı ve saldırı uygulamalarının olmadığı ya da çok sınırlı olduğu yurtdışı ortamı, insanın kendisini rahatlıkla koyuvereceği bir ortam olmasına rağmen, bizim buradaki yaşantımızın, zindandaki yaşantıdan daha nefes nefese olduğunu belirttik. Yine belirtiyoruz; insan zindanda kendisini fiziksel ve ruhsal açıdan daha rahat bir inzivaya terk edebilir. Ama bu, burada mümkün değildir. Gerçekten mümkün değildir. Bir bütün olarak buradaki yaşantıyı adım adım özümsediğimizde göreceksiniz ki, ülkedeki ve dağdaki insan, daha rahat nefes alabileceği bir konuma ulaşabilir. Ama burada asla! Çünkü burada biraz kendini koyuvermek, desteksiz yuvalanmaya benzer. Burada iç disiplini kendisinde yaşatamayan, kendini sürekli iç disiplinle yenilemeyen ve güçlendiremeyenler yuvarlanıp giderler.
Kendi yaşantımızda bunu nasıl yaşadığımızı sizlere defalarca açtım. Bu, hepimiz için geçerli olabilecek bir yaşam tarzıdır. Başarmak için başka çaresi yoktur. Ama acaba her arkadaş bunu böyle yaşadı mı? Hayır! Baktığımızda, yaşayamamış olduğunu görüyoruz. Neden? Bir devrimci, kendisini dışta da sürekli eğitebilmeli, disipline etmelidir. Zor da olsa, kendini eğitmeli, disipline etmeli ve bu temelde yaşamalıdır.
Bunun yanı sıra, aynı zamanda dışarının kendiliğindenci, insanı düzleştirici, kendi gerçeklerine yabancılaştırıcı, duyarsızlaştırıcı, ülkesini ve hatta insanlığını inkara kadar götürücü, sert darbelere karşı bile duyarsızlaştırıcı ortamının etkisi altına girmesi söz konusudur. Bunlardan etkilenenlerimiz az değildir. Bu temelde bir araya geliniyor ve bunlar da sorun yaratıyor.
Sert yaşam koşullarından dolayı, ülkeden ve cezaevinden gelenler de önemli oranda yabancılaşmaya uğratılmışlardır. Nedir bu yabancılaşma? Doğru devrimci yaşamı her düzeyde yaşamaktan zaten alıkonuluyorlar. Bundan da öteye yaşamın kendisi tehdit ediliyor. Yaşamın en son olanakları bile ellerinden alınıyor. Ve daha sonra da adına eğitim ve düzenle bütünleştirme dedikleri bir sürece alınıyorlar. Çıkanlara, adeta kurumaya yüz tutan bir canlı varlığa su verircesine yaşam suyu veriliyor. Sözde yaşam olanakları tanınıyor. Düzenle bağlantı gıdası olan bu olanaklar -bilinçli veya bilinçsiz- kendiliğinden öne sürüldükçe, bırakalım bu insanları tam partileştirmeyi, bir de bakıyoruz ki onca çaba, onca direnme de boşa gidiyor. Böylece yeniden yaşama dönüş adı altında, düzenle en köhne bir kaynaşmayı yapıyor ve bu insanı artık ayağa kaldırmak mümkün olmuyor.
Evet Bişar şimdi senin katılımın nasıl? Şimdi nasılsın?
Bişar: Daha iyiyim Başkanım.
– Senin çözümlemeni biraz yaptık. Senin yaşadığın ve zaaf dediğin şeyi arkadaş senden daha fazla yaşadığı halde, daha güçlü bir katılımı yeni gerçekleştirecek. Kaldı ki sen o zaman hala cezaevindeydin. Provokasyonun etkisinden bahsettiniz. Arkadaş çok daha yoğun bir şekilde yaşamış, ama yine de aşmak durumunda. Bilebildiğimiz kadarıyla sizinki sınırlıdır. Hapishane pratiği sonrasında da provokasyonun etkisi sınırlı. Uzun bir süre Parti ve mücadele gerçeği dışında kaldınız. Fakat yurtseverlik, Partiyi unutmama ve Partiye kavuşma isteğinizi sürekli canlı tuttunuz. Amansız zorluklar yüzünden, belki de epeyce umutsuzluk yaşandı. Ama yine de Parti düşüncesi sizi yaşattı. Bu belli oluyor. Zor biçimlerde de olsa buraya kadar ulaşabilmeniz bu isteğinizi gerçekleştirme oluyor.
Biz, buraya gelen her öğemize şunu söylüyoruz; PKK, burada her şeyi yeniden yaratıyor. Yeniden açığa çıkarıyor. Bütün hastalıkları tedavi ediyor. Gerçekten de karşı-devrimin emrinde olan bir insanı bile kazanma imkanlarını ortaya çıkarıyor, lime lime olmuş insanımızı sağlamlaştırıyor. Yine çok çeşitli düzeylerde provokasyona uğramış olanları bile kendine getirebiliyor. Çok ağır yetmezlikleri yaşayanları da geliştirebiliyor. Bütün bunları sen de gördün. Daha da göreceksin.
Senin her şeyden önce, daha derinliğine görmen ve yaşaman gerekecek. Dolayısıyla bu temelde, kendini toparlama imkanın artacak, iyi görecek ve iyi yorumlayacaksın. Bunların hepsi parti ortamı içinde olacak. Kesinlikle önemli bir gelişmeyi yaşayabileceksin. Sana sunulabilecek en büyük destek şimdi budur. Senin yaşadığın zor konumlar vardır. O konumlardan böylesine bir gelişmeyi yaşamak, bir nevi yeniden bir yaratılıştır. Senin için yeniden bir doğuştur. Bunun bütün koşulları verilmiş durumdadır. Artık geçen yılları da ödettirecek bir biçimde yararlanman ve gelecekte büyük başarıların sahibi olman için, bugünleri son derece iyi değerlendireceksin. Bunun imkanları fazlasıyla var. Kullanması sana düşüyor. Kararlısın, değil mi bu konuda? Yalnız bunun büyük bir fırsat olduğunu biliyorsun. Bunun için de en ufak bir ikircikliğe düşmek yok.
Aslında gençsiniz. Belki geçmişte büyük görevler başarılamadı, ama şimdi başarmak için birçok imkan var. Bunlara kavuşabilecek durumdasınız. Doğrusu budur. Bence, en kısa dönemde yapıya da epey yararın olabilecektir. Bu mümkündür. Öznel hesapları değil de Partinin ölçülerini esas alırsan, bunun mümkün olduğunu rahatlıkla görebilecek durumdasın. Sizden tümüyle bunu bekleyeceğiz. Zaten bu sizin için yeniden bir doğuştur. Bundan büyük bir mutluluk duymalısın. Sonuç alıcı bir yaklaşım, büyük sonuçlar getirebilir. Öyle umut ediyoruz. Yanılgılar olmamalı. Sübjektif niyetlerle yaşama, kesinlikle eski yapıdan kaynaklanıyor. Ama onun hiçbir çıkış yolu yoktur. Parti, çözümlemelerini yeniden, yeniden ele alın. Göreceksiniz ki, sınırsız gelişme imkanı vardır.
Birçok acınızı, özleminizi giderme ve yerine geçirme durumunuz vardır. Akıllı olmak, çabayı yerinde ve onurlu harcamak, zamanla çok çok başarılı olma imkanlarını ortaya çıkarabilir. Çünkü, sizin yaşadığınız zorluklar -ki bu zorlukları bütün bir halk yaşadı- Parti içinde aşıldı. Siz zorlukların aşılması temelinde, gelişmelerin alabildiğine hızlandığı bir dönemde, yeniden kendini bulma, yetkinleştirme dönemindesiniz. Daha bir şanslısınız. Tabii ki, bu iyi kullanılırsa bir şanstır. Ve siz bunu her yönüyle; geçmişi adeta yeniden, ama olumlu yönden gözden geçirerek yaşarsanız mesafeyi kapatırsınız. Dolayısıyla iyi bir militan olarak sizinde özlediğiniz partiyi seçme ve halka hizmet etme görevinizi bu şekilde gerçekleştirirsiniz. Sende, böyle olur diyorsun değil mi?
Bi.: Evet Başkanım.
– Fakat şimdi gün be gün parti ortamının derin etkisi altına girmeniz söz konusu.
Bi.: Evet, bunun etkisini hissediyorum Başkanım.
– Gerçekleri yaşamak için biraz daha zamana ihtiyacınız olacak. Parti dirilticidir. Yeni gelen arkadaşlar için de söylüyorum; partinin güçlendirici özelliklerini zamanla göreceksiniz. Başlangıçta sizin için zor anlaşılır yönleri olsa da sürecin sonlarına geldiğinizde, kendinizi son derece yetkinleşmiş olarak göreceksiniz. Fakat kendiliğindencilik olmamalı. “Nasıl olsa parti dışardan veriyor” dememelisiniz. Yüksek bir katılımı yaptığınızda bu güçlenme imkanı kat be kat artar.
Eski yaşam öldü. Biz dedik ki, halk olarak daha çocukluk aşamasındayız. Kişiler, PKK’ye gelişte yeniden doğuşu yaşarlar. Sizler için de bu geçerli olabilir. Kararlı, çeşitli yetenekleriyle bunu uygulama durumu, bizi yeni bir yaşam içinde tutabilir. Tabii, eskiyi fazla mesele yapmamak, eskiyle ilişkiyi devrimci bir tarzda kesmek, yeniden dalışlar yapıp eskiye uzanmamak, kişiyi yeni yaşam biçiminde ilerletebilir. Büyüklüğün ve çabanın haklılığı, bu konuda size gerekeni yaptırır. Herhalde, bu konuda bizden isteyeceğin en önemli şey, partinin bunun ortamını açmasıdır. Zaten biz bu büyüklüğü gösterdik. Siz de katılım büyüklüğünü gösterin. Zorlama yerine, biz sizleri belli ölçülerde bir otorite altında tutuyoruz ve doğru temellerde insanlığınızı yaşamaya karar verdiğinizde, istediğiniz gibi size yardımcı olma cesaretini de ortaya koyuyoruz. Bireysel olarak nasıl yaparsanız yapın, biz bu fedakarlığı da gösteriyoruz.
Biz, her zaman şunu iddia ettik; insanımızın, temel yurtseverlik, özgürlük sorunları vardır. Bunu iknayla, zorla insanımızın gündemine koymak istiyoruz. Hiç kimse “köleliğime özgürlük” diye şiar atamaz. Köleliğe özgürlük olamaz! Kölelere özgürlük şiarına evet, ama köleliğe özgürlük şiarına hayır! İşte bunun için size bazı temel değerleri göstermeye çalıştık. Şimdi gördün, tercihini de yapmışsın. Tabii ki, parti bunu destekliyor. Belki, çok çok gelişirsiniz. Bir kurtuluş savaşçısı da olabilirsiniz. Bunun için de imkanlar vardır. Değerlendirmesi kişiye bağlıdır.