HABER MERKEZİ – Önder Apo üzerinde geliştirilen uluslararası komplo 24. yılını geride bırakıyor.
Komplo Kürt halkının hafızasında asla unutulmayacak bir yere sahip. Çünkü amaçlanan Önder Apo şahsında başta Kürdistan halkı, kadınları ve gençleri başta olmaz üzere ezilen bütün kesimleri karanlığa mahkûm etmekti.
9 Ekim’de başlatılan komplo süreciyle Önder Apo esir alınmak istendi ve bunun için Suriye Hükümetine baskılar gelişti. Bunun üzerine Önder Apo Suriye’den çıkmak durumunda kaldı.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutan Atilla Ateş 16 Eylül 1998 yılında Suriye Hükümetini tehdit ederek Önder Apo’nun faşist TC devletine teslim edilmesini istedi. Bunun ardından Türkiye ve Suriye sınırında yoğun bir askeri hareketlilik gelişti. Eğer Önder Apo Suriye’den çıkmasa faşist Türk devleti NATO, İsrail ve Amerika desteği ile Suriye’ye dönük askeri harekat gerçekleştirecekti.
Gelişen siyaset ve politikalar neticesinde 9 Ekim 1998 yılında Önder Apo Suriye’den çıkar. Suriye’den çıktıktan sonra Yunanistan, Rusya ve İtalya’a kalır. Komplocu devletlerin baskısı üzerine bu ülkeler Önder Apo’ya ülkede kalmaması için dayatmalarda bulunur.
Son olarak 15 Şubat 1999 yılında Önder APO’nun Kenya’da esir alınması üzerine faşist TC büyük zafer naraları atsa da perde arkasında komplonun esas yürütücülerinin NATO devletleri ve Amerika olduğu açıktı.
Komplodan 9 ay sonra Önder Apo avukatları yoluyla komploda yer alan güçleri açığa çıkartarak şunları belirtmişti;
“Operasyon başta Washington ve Tel Aviv’de özel bir merkez tarafından yürütüldü. Suriye’den çıktıktan sonra inisiyatif NATO’nun eline geçti, Yunanistan’a gidişim NATO’nun kontrolünde gerçekleşti.”
Dönemin başbakanın Bülent Ecevit ise 2005 yılında itirafta bulunarak ” Öcalan’ı Amerika olmadan almak mümkün değildi. Amerika Öcalan’ı bize teslim etti. Açıkcası sebebini bilmiyorum.” ifadelerine yer vermişti.
Önder Apo’nun esir tutulmasıyla Kürt Özgürlük Hareketini ve Kürt halkını tamamen esir almak istediler. Geliştirilmek istenen uluslararası komplo Önder Apo’nun Demokratik Ulus paradigması başta olmak üzere Kürt özgürlük mücadelesi, gerilla direnişi ve Rojava devrimiyle boşa çıkartıldı.
Nuçe Ciwan Ajansı olarak 9 Ekim Komplosu’na ilişkin Önder Apo ile kalan ve 20 yıl boyunca Önder Apo’nun eğitimlerini alan kendini örgütleyen ve Kürt özgürlük mücadelesinde büyük emekler vermiş ailelerle söyleşilerimizi yayınlıyoruz.
Dosyamızın birinci bölümünde Weqfa İbrahim bizimle konuştu ve Önder Apo’ya olan özlemini dile getirdi.
‘Başkanımı burdan İmralı’ya kadar selamlıyorum’
Adım Weqfa İbrahim. Komün sözcülüğünde yer alıyorum. Burdan İmralı’ya kadar Başkanıma selamlarımı gönderiyorum. Önderliğimiz en değerli önderliktir. Keşke o günler yine gelseydi de Önderlik Sahasına gidebilseydim ve onu görebilseydim. Onu bir daha göreceğime çok inanıyorum. Önderliğimi selamlıyorum ve onun gözlerinden öpüyorum.
1994 yılında Önderlik sahasına gittim. Gittiğimizde çok heyecanlıydık. Öyle ki Önder Apo’nun sorunlarına dahi cevap veremiyorduk. Önderlik 4 saat boyunca aralıksız bizi çözümledi ve değerlendirmeler yaptı. Her cümlesinde bir anı her kelimesinde yüz anlam vardı. Önderliğimiz sıradan bir önderlik değildir. Bu kadar devletin bir araya gelmesi de bu yüzdendi. Önderliğimizden korkuyorlardı. Korkmasalardı bu kadar ihanet ve düşmanlık geliştirmezlerdi. Önderliğimizi tutsak aldıkları günden bu yana işkence yapıyorlar.
Türk devleti tarihten bugüne kadar hergün büyük bir düşmanlık besliyor. Önderliğimize karşı da öyledir. Ama bütün dünya gözlerini kapatmış ve görmek istemiyor. Türk devletinin hiç bir başarısı yok. Kendisini hep halklar üzerinden yaşatmış. Tarihimizde ne kadar devrim gelişmişse hepsini bir şekilde baskıladılar. Önderliğimize de aynı şeyi yapmak istediler. Bu yüzden kendini satanlar ve ihanetçilerle Önderliğimizi teslim almaya çalıştılar. Bütün hegemonik güçlerin bu komploda payı var. Sözde insan hakları diyorlar. Hani nerede insan hakları? Önder Apo öyle bir önder ki binlerce insan onun için kendini yaktı, 40 milyon Kürt onun önderliğinde yaşıyor, binlerce insan onun özgürlüğü için mücadele ediyor. İnsan hakları bunu da görmüyor mu? Eğer biz Önderliğimize sahip çıkmazsak kimse sahip çıkmaz.
‘Önderliğimizi görme umudum her zaman var’
24 yıldır Önder Apo İmralı Adası’nda tek başına yaşıyor. Kimse neden tek başına orada büyük bir tecrit altında en zor şartlar altında yaşıyor diye sormuyor? Halk olarak kendimize sormamız gerekiyor. Kimseden bir beklentimiz olmamalı. Biz kendimiz Önderliğimizi özgürleştirmeliyiz. Önderliğimizi bir daha göreceğimize inancımız var.
Önderliğimiz sıradan bir önderlik değil. Önderliğimiz şahsında bütün Kürt halkına dönük işkence uyguluyorlar. Önderliğimizi yok etmek bizi, Kürtlüğümüzü ve ülkemizi yok etmektir. Bu yüzden Kürt halkı olarak ele ele vermeli ve Önderliğimizi özgürleştirmeliyiz. Partimize ve şehitlerimize sahip çıkalım. Önderliğimizi özgürleştirmeyene kadar hakkımızı alamayız.
Biz eski Kürt değiliz. Bir söz sahibiyiz. Önderliğimize ve şehitlerimize bir söz verdik ve sonuna kadar onların izinde olacağız. Kanımızın son damlasına kadar Önder Apo’nun özgürlüğü için savaşacağız ve onu özgürleştireceğiz.
NC// Diren Bagok