HABER MERKEZİ – Atom Savaşına Karşı Uluslararası Doktorlar Birliği / Toplumsal Sorumluluk Taşıyan Doktorlar (IPPNW) örgütü, Türk ordusunun Güney Kürdistan’da kimyasal silahlar kullandığının tespiti için bağımsız bir soruşturma açılması gerektiğini duyurdu.
IPPNW İsviçre adına bir rapor kaleme alan Dr. Josef Savary ve Dr Jan van Aken, Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın PKK’ye karşı yürütülen operasyonlar sırasında göz yaşartıcı gaz kullandığını açıkça kabul ettiğini ifade ederek, “Bu durum Kimyasal Silahlar Sözleşmesinin açıkça ihlalidir ve uluslararası toplum tarafından yasal olarak takip edilmelidir” dedi.
‘KANITLARA ULAŞILDI’
IPPNW İsviçre ve Almanya’dan bir heyet 20-27 Eylül 2022 tarihleri arasında Güney Kürdistan’a bir heyet gönderdi. Heyet bu ziyaret sırasında Türk ordusu tarafından Kimyasal Silahlar Sözleşmesinin olası ihlalleri konusunda bazı kanıtlara ulaştığını duyurdu.
Heyetin ulaştığı kanıtlar arasında Türk ordusu tarafından terk edilmiş alanda klor üretmek için kullanılabilecek hidroklorik asit ve çamaşır suyu konteynerı, kimyasal silahlara karşı koruma sağlayan gaz maskeleri kutuları yer alıyor.
Heyet raporunda ayrıca ANF tarafından yayımlanan ve Türk askerlerinin bir mağara yakınında gaz pompalama cihazı hazırlığında görüldüğü görüntülere de yer verildi.
KDP HEYETİ ENGELLEDİ
Raporda, dört kişiden oluşan IPPNW heyetinin KDP tarafından engellendiği, bu nedenle kimyasal saldırı mağdurlarıyla görüşmenin mümkün olmadığı belirtilerek, “Heyet, parlamento üyeleri, sivil toplum kuruluşları ve toplum aktivistleri ile geniş bir yelpazede kişiler ve kurumlarla görüşmeler gerçekleştirmiştir. Ayrıca, iddialarla ilgili bir dizi video ve fotoğraf da incelenmiştir” denildi.
Türk Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Gare’deki bir saldırıda “gözyaşartıcı gaz” kullanımını itiraf ettiği açıklamasına da dikkat çekilen raporda, “Göz yaşartıcı gazın gösterilerde olduğu gibi isyan kontrolü amacıyla kullanılmasına izin verilmekle birlikte, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi (CWC) uyarınca askeri bir ortamda kullanılması kesinlikle yasaktır” denildi.
‘TÜRK DEVLETİ KİMYASAL SİLAHLAR SÖZLEŞMESİNİ İHLAL EDİYOR’
Raporda devamla şunlar belirtildi: “Türkiye’nin silahlı çatışmalarda göz yaşartıcı gaz kullanımının yasaklanmasını görmezden gelme konusunda bir geçmişi olduğunu belirtmek gerekir. 1999 yılında bir Alman laboratuvarında yapılan analizler Türk ordusunun PKK ile mücadelede göz yaşartıcı gaz kullandığını kanıtlamıştır. 2010 yılında Türk ordusunun askeri sınıf göz yaşartıcı gaz bombaları ürettiği tespit edilmiş ve bu durum Kimyasal Silahlar Sözleşmesini açıkça ihlal etmiştir. Ve 2004 yılında Türk askerlerinin askeri ortamlarda göz yaşartıcı gaz kullanımı eğitimi aldığı ortaya çıkmıştır.”
‘BAĞIMSIZ HEYET OLUŞTURULMALI’
Türk ordusunun Güney Kürdistan’da PKK’ye karşı kimyasal silah kullandığını gösteren bazı işaretlerin bulunduğuna dikkat çekilen raporda, 2021 sonbaharında Werxelê’de yaşanan çatışmaların ardından bölgede 30 litrelik boş bir hidroklorik asit bidonu, 5 kiloluk çamaşır suyu bidonunun tespit edilmesinin bu kapsamda değerlendirilebileceği vurgulandı. Heyete göre söz konusu maddeler klorin üretmek için kolayca kullanılabilir.
Askerlerin arkalarında bıraktığı gaz maskesi kutularındaki C2A1 ibaresine de dikkat çeken heyet, “Türk askerlerinin neden kendilerini kimyasal maddelerden korumak zorunda oldukları sorusu ortaya çıkmaktadır. Türk hükümeti şimdiye kadar PKK’yi Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullanmakla suçlamadı” dedi.
Raporda Güney Kürdistan’da Türk ordusu tarafından kimyasal silah kullandığına yönelik şüphelere karşı OPCW tarafından bağımsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunuldu.
Heyet ayrıca saldırıdan etkilenen kişiler için Dünya Sağlık Örgütü’nden de tıbbi yardımda bulunmasını istedi.