HABER MERKEZİ – Jina Emini’nin katledilmesiyle birlikte Doğu Kürdistan ve İran’da halk serhildanları yeniden başladı. 2008-2009’dan bu yana İran halkının işgalci ve soykırımcı rejime karşı ayaklanmaları devam ediyor. Bu ayaklanmalar İran rejimini değiştirmese de işgal ve soykırım sistemine kolay teslim olmayacaklarını göstermiştir. Elbette bunun tarihsel bir temeli var. Halk, Şah rejimine karşı direniş ve devrim yaptığında, Humeyni ve müttefikleri devrimi başlattığında, gerçek liderler soykırımcı rejim tarafından öldürüldü. Şu anda devam eden işgal ve soykırım sistemi bir hırsızlık ürünüdür. Hırsızlık üzerine kurulu bir sistemden demokrasi ve özgürlük beklenemez. Özgürlük ve demokrasi, iktidar sistemine değil, topluma ait kavramlardır. Topluluklar kendilerini özgürleştirebilir ve demokrasiyi inşa edebilir. Devlet asla halka demokrasi getirmez. Devlet güç inşa eder, tiranlık inşa eder. Demokrasiyi inşa eden halktır.
Serhildanlarda halkın ne istediği önemlidir. Halkın isteği serhildanın rengini ve sesini de belirler. Devletten demokrasi ve özgürlük talep edilmez. Özgürlük ve demokrasi halkın kavramları olduğuna göre, insanların kendi demokrasilerini kurmaları ve kendilerini özgürleştirmeleri gerekir. Demokrasi ve özgürlük talep edilmez, elde edilir, inşa edilir.
Serhildan devrimin ilk adımıdır. Serhildan, eylem ve protestolardan farklıdır. Serhildanlar eylemler ve protestoları içerebilir. Ancak serhildanlar, sistemin reddidir. Amacı rejimi değiştirmek değil, işgal, soykırım ve faşizm sistemini değiştirmektir. Ayaklanmaların amacı halkın kendi otoritesini kurmasıdır.
“JIN JIYAN AZADI” sloganı, Doğu Kürdistan ve İran’daki ayaklanmaların amacını ve ideolojisini gösteriyor. Kadın şahsında toplumun hayatı çalındı. Toplum, kadın şahsında köleleştirilmiş ve ele geçirilmiştir. Kadının özgürlük düzeyi, toplumun özgürlük düzeyini gösterir. Bununla karşılaştırıldığında, kadınların kölelik düzeyi, toplumun kölelik düzeyini gösterir. Hayat bir kadınla başlar ve özgür bir hayat yaşamak için önce kadın özgür olmalıdır. Özgür bir kadın, demokratik ve özgür bir toplumu, demokratik ve özgür bir toplum ise demokratik bir ulusu ortaya çıkartır. Bu sloganla ayaklanmaların amacı her zamankinden daha aydınlatıcıdır.
Serhildanın amacına bağlı olarak serhildan taktikleri de önemlidir. Halkın elindeki en büyük silah halk kitlesidir. Bir ayaklanmada kitle ne kadar büyükse, karşıt güçler o kadar korkar. İnsanlar binlerce, yüzbinlerce hatta milyonluk kitleleriyle kendilerini koruyabilirler. Bu kalabalığı bir araya getirmenin bir yoluna ihtiyaç var. 21. yüzyılda teknik araçlar çokça kullanılmaktadır. Özellikle dijital medya aracılığıyla insanlar arasında hızla gündem oluşturulmakta ve kısa sürede büyük bir kalabalık tek bir yerde toplanmaktadır. Tabii ki bu bir avantaj. Ama buna karşı ulus-devlet bu teknik cihazların kontrolünü eline alıyor ve kendisine bir tehdit gördüğünde bu cihazları derhal devre dışı bırakıyor. Dijital medya çizgileri yakalar ve toplumun bilgilerinin ayrı ayrı oluşturulmasına izin vermez. Toplum tarafından alternatif yollar sunulsa da bunlar kalıcı çözümler değildir. Dijital medyayı kullanma yöntemlerinin yanı sıra klasik yöntemlerin kullanılması da önemlidir. İsyanı güçlendiren ve kalıcı güç inşa eden şey, toplumu örgütlenme yöntemleridir.
Devam Edecek…
Dilovan Feda yazdı