BREMEN – 26.11.22 tarihinde öğlen saat 11:00 sıralarında yaklaşık 10 enternasyonalist gençten oluşan bir grup, Bremen’deki “Die Grünen” partisinin eyalet üye toplantısının gerçekleştirildiği yerde eylem gerçekleştirdi.
“Ellerinize kan bulaştı, faşizmle işbirliğine hayır” yazılı bir pankart açan enternasyonalist gençler, Kürtlere yönelik soykırım ile Alman devlet yönetimi arasındaki bağlantıya dikkat çekti.
Grup yaptığı konuşmada “Die Grünen” partisinin çifte standartlarına değindi. Bir yandan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını “tahammül edilemez ve insanlık dışı bir suç” olarak kınarken, söz konusu Türkiye’nin Rojava’ya yönelik hava saldırıları olduğunda sessiz kalmalarına dikkat çekti.
Enternasyonalist gençler partinin oylayabileceği bir önergeyi sundukları ifade ediliyor. Bremen Yeşilleri bu önergeyle, kendisi de bir Yeşil olan Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un saldırı konusundaki sessizliğini bozmaya ve Baerbock’u siyasi eylemde bulunmaya çağırdı.
Verdikleri önergeyi ve Bremen’deki Yeşiller Partisi’nin tepkisini yorumlayan enternasyonalist gençler şunları söyledi;
“Ukrayna’nın arkasında durulduğunun ifade edildiği Ukrayna savaşına ilişkin karardan sadece birkaç kelimenin değiştirilmesi gerekiyordu. Karar metninin hemen hemen aynı olmasına rağmen, genel kurul bugün kararı tartışmaya bile gerek görmeden reddetti. Ancak “Die Grünen” gibi bir Alman partisinin gerçekten bir şeyleri değiştireceğini düşünmüyoruz! Almanya’da feminizm, çevre koruma ve insan hakları gibi değerleri temsil ettiğini iddia eden Yeşiller Partisi, eylemleriyle bir kez daha kendini ifşa ediyor ve Jin, Jiyan, Azadi gibi sloganlarla süslenmeyi sevdiklerini gösteriyor – ancak iş gerçekten destek ve dayanışma göstermeye geldiğinde bu konu tartışılmıyor bile. Bremen Yeşilleri kimin, yani faşist Türk devletinin tarafında olduklarını göstermişlerdir. Ve böylece partilerin güzel vaatlerine ve sloganlarına güvenilemeyeceği kanıtlanmış oldu! Mücadelemizi kendi ellerimize almalıyız! Bu ikiyüzlü davranışı kınamaya devam etmeliyiz. Bu bağlamda Göttingen’deki parti bürosunun işgalini de selamlıyoruz.”