HABER MERKEZİ – Rêber APO 1978 yılında küçük bir grup gençle PKK’yi kurdu. PKK’nin attığı ilk adımlar genç kadroların adımlarıydı, gençlerin adımlarıydı. Rêber APO “Genç başladık, genç başaracağız!” dedi, çünkü Rêber APO’nun da açıkça belirttiği gibi PKK bir gençlik partisidir, gençlerin partisidir ve gençlerin önderliğinde kapitalist modernitenin eski, jerontokratik sistemine, ataerkilliğe ve ulus devlete karşı mücadele eden bir partidir.
Emperyalist, hegemonyacı, faşist sistemler gençliği kendi amaçları için kullanmak istediğinden, gençler ve kadınlar üzerinden toplumu köleleştirmek istediğinden, toplumun geleceğini ve enerjisini çalmak istediğinden, toplumun öncüsü rolünün bilincinde olan gençlik, bu sömürücü, köle sahibi katliamcı sisteme karşı mücadele etmektedir. Dünyanın her yerinde, gençliğin yıkıcı sisteme karşı direnişine ve mücadelesine rastlanabilir, ister küçük ister büyük ölçekte olsun, gençlik toplumu esaret altında tutan eski, modern sisteme direniyor.
Gençlik bu özelliğe sahip olduğu için dünyanın her yerinde saldırıların, baskı, sömürü ve asimilasyon yöntemlerinin hedefi olmaktadır. Bu nedenle dünyanın pek çok yerinde gençlik, sistemle yaşadığı bütün çelişkilere rağmen gençlik karakterini bir bütünen açığa çıkaramamaktadır. Egemen rejimler tarafından gençleri kandırmak ve psikolojik düzeyde yok olmalarını sağlamak için kullanılan psikolojik ve özel savaş saldırıları altında birçok genç etkilenmektedir. Yani denilebilir ki sistem ruhi ve düşünsel olarak gençlere yönelik ciddi bir yaşlandırma politikası uygulamaktadır.
PKK, bir gençlik partisi olarak buna karşı mücadele etmektedir. PKK, Rêber APO’nun önderliğinde militan, devrimci gençliği örgütleyerek üçüncü bir yol, iktidar zihniyetinin karanlık derinliklerinden bir çıkış yolu çizmektedir. Gözlerin görmesini sağlayan, kalpleri ısıtan ve bu yıkımdan çıkış yolunu aydınlatan bir ışık, bir güneş ışığıdır.
Binlerce genç insan bu yolda kendilerini feda etmiş, kalplerini ve ruhlarını bu özgürlük ve insanlık mücadelesine adamış ve faşist jerontokrasinin yöntemleriyle eski dünya güçlerinin desteğine güvenebilen bir düşmana karşı sahip oldukları her şeyle savaşmışlardır. Gençliğin elinde bu yönüyle maddi bir güç ve imkan yoktur, gençliğin sahip olduğu şey inancıdır, imanıdır, kararlılığıdır ve gücünü buradan alır.
PKK Gençliği, Apocu gençlik 44 yıldır, düşmanın çok büyük, çok güçlü, çok fazla araç ve imkâna karşı her anlamıyla bir direniş sergiliyor. Ancak gençler 44 yıldır devrimci tarihin kitaplarında başarının yollarını çiziyor. Bu yollar onların kanlarıyla çizilmiş ve en kutsal değerleri yaratmıştır. Bu yollar dünyada eşine benzerine rastlamayan kahramanlıklarla döşenmiştir ve tam da bu yüzden bu gençlik bu çağdışı düşman karşısında ne yok olmuş ne de kaybetmiştir, aksine büyük başarılar elde etmiş ve düşmanı sadece lanetlenmiş bir köpek gibi saldırabileceği bir duruma sokmuştur.
Gençliğin gücü genel kamuoyu tarafından küçümsenmiş ve özel savaş araçlarıyla gençlik hiçbir şey yapamayacağına inandırılmış ve inandırılmaktadır. Gençleri kontrol etmek ve istedikleri gibi şekillendirmek için onların umutlarını ve inançlarını ellerinden almaya çalışıyorlar. Ancak gençler olmadan bu sistem de hiçbir şey işe yaramaz. Gençler ekonomiyi ayakta tutan işçilerdir, gençler bilimi ileriye götüren öğrencilerdir, gençler eskinin savaşlarını yapan askerlerdir, gençler yeni yollar ve yöntemler keşfeden kaşifler ve mucitlerdir. Etrafınıza bakarsanız, kararların alındığı yerler, güç merkezleri dışında gençliğin bu çağdışı sistemlerin hizmetinde olmadığı bir yer bulamazsınız. Gençler ayak takımı, çıkarlarına göre sömürülebilecek emekçi kitleler olarak ilan edilmiş, gençler kazanılması mümkün olmayan ve birkaç aldatıcı söz dışında gençlerin kendilerinin de hiçbir şey bilmediği bir savaşa vicdansızca gönderilen top mermileri haline gelmiştir.
Eğer gençler kendilerini bu sistemden kurtarırlarsa, bu sistem yok olacaktır. Gençlik örgütlenir ve toplumsal kurtuluş açısından üzerine düşen rolü yerine getirirse, bu sistem yok olacak ve toplum yeni bir güç kazanacaktır. Bu gençlik kendini oluşturur ve direnişe geçerse kazanabilir. PKK’nin 44 yıllık bir deneyime dayanan ve hem kendi tarihinden hem de dünya çapındaki devrimci hareketlerin tarihinden pek çok önemli ders çıkarmış olan yolu da bunu göstermektedir. PKK’yi, özellikle de Rêber APO’yu örnek alanlar, ondan öğrenenler ve onu anlayanlar, Apocu militan kişiliğin kazanan bir kişilik olduğunu çok çabuk anlayacaklardır. Bu yüzden PKK’ye her yönden saldırılıyor. Bu nedenle emperyalist devletler, açıkça katliamlar yapan ve katliamları hedefleyen faşist bir lider etrafında birleşiyorlar. Bu yüzden en azılı düşmanlar Kürt toplumuna karşıdır.
Çünkü Rêber Apo daha çok gençken bunun farkına varmış ve gençleri genç yaşta eğitmeye ve örgütlemeye başlamıştır. Gençleri önemli rollerine hazırlamaya başlamış, bu emperyalist devletlere karşı duracak temel bir güç haline gelmiştir. Rêber Apo gençlere güçlerini geri verdi, sistemlerin yüzlerce yıldır gençlerden emdiği umudu gençlere aşıladı. Gençlik ateşini yaktı ki bu ateş öyle kolay kolay söndürülemeyecek bir ateş.
Bu nedenle PKK’ye, militanlarına ve özellikle de Rêber APO’ya yönelik her türlü saldırı her şeyden önce gençlere yönelik bir saldırıdır. Bu nedenle hareketin, sembollerinin ve sloganlarının kriminalize edilmesi gençlere yönelik bir saldırıdır. Gençlere saldıran her kim olursa olsun, buna uygun bir karşılık beklemelidir.
Çünkü onurlu ve haysiyetli gençlik bilir ki, eğer gençler kendilerini doğru bir şekilde eğitir ve örgütlerse, hiç kimse gençlere karşı bir şey yapamaz. Doğru bilinç, hayata karşı tutum ve örgütlenme ile gençlik yolunda hiçbir engel, hiçbir bariyer ve hiçbir sınır yoktur. Gençliğin yenilmez enerjisi doğru örgütlenmeyle, doğru eğitimle, doğru düşüncelerle açığa çıkar ve bu düşünceler PKK’den gelir, Rêber APO’dan gelir, Şehitlerden gelir. Bu düşünceler Kürdistan’ın 44 yıllık özgürlük mücadelesinden gelir. Demirci Kawa’dan Mazlum Doğan’a uzanan Newroz ateşinden gelir. Bu ateş şimdi dünyanın dört bir yanında, tepe tepe, dağ dağ yakılıyor, özgürlük ve insanlık mücadelesi için çağrıda bulunuyor.