HABER MARKEZI – PKK Yürütme Komitesi Üyesi Xalîde Engîzek, 23 Aralık’ta Fransa’nın Başkenti Paris’te yaşanan katliama ilişkin ANF’ye konuştu.
Katliamın sıradan bir olay olmadığının altını çizen Engîzek, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Evîn Goyî’nin özellikle hedef alındığını vurguladı. Bu katliamın 9 Ocak 2013 yılında yaşanan Paris katliamının devamı olduğunu kaydeden PKK Yürütme Komitesi Üyesi Xalîde Engîzek, “Bildiğiniz gibi 23 Aralık günü Fransa’nın başkenti Paris’te bir katliam yapıldı. Katliamda değerli yoldaşımız KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evîn Goyî), değerli sanatçı Mîr Perwer (M. Şirin Aydın) ve değerli yurtseverimiz Abdurrahman Kızıl katledildi. Saldırıda yaralanan insanlarımız da var. Partimiz adına tüm yaralılara acil şifalar diliyoruz, şehit ailelerine ve halkımıza başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Şehitlerimiz, özgürlük şehitleri ölümsüzdür. Düşmandan yoldaşlarımızın, halkımızın, yurtsever insanlarımızın intikamını mutlaka alacağız. Düşmana olan kinimiz ve öfkemiz çok fazla.
Halk ve hareket olarak şunu çok iyi bilmemiz lazım; bu katliam sıradan bir olay değil. Zaman ve mekanı çok önemli. 9 Ocak Paris Katliamı’nın yıl dönümüne yakın bir süreçte yaşanan 2. katliamda direk heval Evin hedef alınmıştır. Çünkü heval Evin özgürlük hareketinde, yine kadın özgürlük mücadelesinde çok önemli bir role sahipti. Heval Sakine, Fidan ve Leyla’nın şehadetinin 10. yılı anması için çalışmalar içerisindeydi. Dernek’te hazırlık ve anma yapmak istiyorlardı. Yine Paris, yine Kürt kadını, yine Kürt öncüleri hedef alındı. Bu katliam 9 Ocak Paris Katliamı’nın devamıdır. Yine DAİŞ çetelerinin 2016 yılında Paris’e yönelik saldırının devamıdır. Kürt halkını, Kürt öncülerini bu şekilde hedef alanın kim olduğunu bilmek gerekir. Tek bir güç bunu amaçlıyor o da AKP-MHP faşist hükümetidir. AKP-MHP faşist hükümeti Kürt halkını ve Özgürlük Hareketini imha etme üzerinden varlığını sürdürmek istiyor.
Kurdistan halkı ve ezilen tüm halkları soykırıma uğratmak için de halklara öncülük eden PKK’yi ve özgür kadın çizgisini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bizim için konu nettir. Bu katliamı planlayan ve yapan Türk devletidir, MİT’tir. Şuan yaşlı Fransız biri yaptı, cezaevinden yeni çıktı, sabıkası vardı şeklinde bir senaryo hazırlamışlar. Kurdistan halkını, Fransa ve dünya kamuoyunu kandırmak istiyorlar. Oysaki bu bir siyasi katliamdır. Planlı ve programlı bir şekilde MİT tarafından hazırlanmıştır. Fransa devleti de bu konuda suçlu ve sorumludur. Eğer Fransa devleti 9 Ocak Paris Katliamı’nı aydınlatmak isteseydi, 3 Kürt kadının şehadetini araştırsaydı, adil bir yargılama yapsaydı, gerekli cezalar verseydi, ülkesinde faşist güçlerin ve Türk istihbaratının örgütlenmesine izin vermeseydi böyle bir katliam tekrarlanmazdı” dedi.
HEVAL EVÎN DİREKT HEDEF ALINDI
Fransa devletinin Türk istihbaratına ve çetelerine zemin sağladığını sözlerine ekleyen PKK Yürütme Komitesi Üyesi Xalîde Engîzek, konuşmasının devamında şu noktalara dikkat çekti: “Paris’te yaşanan katliamın suçlularından biri Türk devleti, diğeri ise Fransa devletidir. Kürt kamuoyu ve dünya kamuoyu bu gerçeği görmelidir. Çünkü Türk devletinin, faşist AKP-MHP hükümetinin dünyanın gözü önünde Bakur’da yaptıklarından kimse hesap sormuyor, kimse önünü almıyor. Muhalefet susturuluyor, bastırılıyor, sanatçılar, gazeteciler tutuklanıyor, demokratik tüm haklar gasp ediliyor, kimse özgür bir şekilde kendini ifade edemiyor. Türk devleti tüm baskı ve saldırılara rağmen sonuç alamıyor. 2 yıldır Özgürlük Hareketini Kurdistan dağlarında yok etmeye çalışıyor. 8 aydan fazla bir zamandır Zap’a yönelik saldırılar aralıksız devam ediyor. Kurdistan dağlarında sonuç alamayan Türk devleti Rojava’ya ve yurt dışında olan Kürtlere saldırıyor.
Türk devletinin Kürt halkına ve öncülerine saldırmasını temelinde yenilen DAİŞ’in intikamını almak var. Faşist AKP-MHP hükümeti DAİŞ’in ortağıdır, zihniyetleri, yaklaşımları, yol ve yöntemleri aynıdır. Özellikle kadın öncülerden intikam alıyor Türk devleti. Tüm dünya AKP-MHP’nin DAİŞ ortağı olduğunu biliyor, DAİŞ’e yol verdiler, eğittiler, desteklediler. Kurdistan halkı da PKK öncülüğünde DAİŞ çetelerine karşı büyük bir mücadele yürüttü, tüm insanlık için savaştı. PKK ve Kürt halkının (Özellikle Rojava’da) herkesin zulmünden korktuğu DAİŞ çetelerine karşı insanlık adına savaştı. Bu savaş tüm kadınlar için, insanlık için verildi. Ve başarı ile sonuçlandı. Bu yüzden insanlığın bedel ödeyen bu halka, öncülerine sahip çıkması ve görevini yerine getirmesi gerekir. Fransa devleti koalisyon üyesi ülkelerden biri, bundan dolayı görevine sahip çıkması ve sorumluluk alması lazım.
Katliamda özellikle heval Evin hedef alındı. Çünkü heval Evîn kadın hareketinin öncülerinden biriydi. Kadın hareketi, kadın ve toplumun özgürlüğü için savaşıyor. Bu savaşta Kürt kadınları tarihi bir öncülük yapıyor. Bugün Kürt kadınları hem fiziki, hem de düşünsel olarak özgürlük ve özgürlük ve demokrasi mücadelesinde büyük bir rol oynuyor. Rojhilat başta olmak üzere 4 parça Kurdistan’da özellikle tünellerde, Zap, Metina, Avaşin’de Kürt kadınları mücadeleye öncülük ediyor ve bu savaşta tüm insanlığın onurunu savunuyor. Demokratik bir Türkiye ve Ortadoğu için, 4 parça Kurdistan’ın, Kurdistan kadınlarının ve toplumunun özgürlüğü için bu cesur, öncü kadınlar direniyor ve canlarını feda ediyorlar. Kürt kadınlarının öncülük ettiği bu mücadele bugün tüm dünyada yankılanıyor.”
FRANSA HÜKÜMETİ DEMOKRATİK DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMALI
Faşist AKP-MHP hükümetinin erkek egemen sistemi temsil ettiğini vurgulayan Engîzek, bundan dolayı öncü kadınların hedef alındığını ifade etti. Tüm kadınların ve halkların bu katliama tepki göstermesi, sessiz kalmaması ve özgürlük mücadelesine sahip çıkması gerektiğini belirten Engîzek, “Fransa hükümeti katliamın gerçekleştiği andan itibaren bazı açıklamalar yaptı. Adalet Bakanı’nın yanı sıra birçok yetkili açıklama yaptı, böyle bir katliamı kabul etmediklerini belirttiler ama Fransa hükümetinin bu çabalarını eksik görüyoruz. Kürt kadın öncüsünün hedef alındığı bu siyasi katliamı adli bir olay, cinayet gibi göstermek istiyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değil, bu tutumu kabul etmiyoruz. Bu olay siyasidir, katliamdır, direk Kurdistan halkının iradesine yapılan bir saldırıdır.
Dünden beri bu saldırıyı yapan kişinin psikolojik rahatsızlıkları olduğunu söylüyorlar. Bu şekilde yaparak katliamı sıradan bir olaymış gibi göstermek istiyorlar. Tetikçi kim olursa olsun, tetiği çeken, arkadaşlarımıza namluyu dayayan kim olursa olsun asıl failin Türk devleti olduğunu biliyoruz. Biz çocuk değiliz, hareket olarak bu olayların farkındayız, kimin, kimi ne kadar örgütleyebildiğini çok iyi biliyoruz. Bunlar bizi ilgilendirmiyor, bizi ilgilendiren tek şey bu katliamın Fransa hükümeti tarafından soruşturulması, araştırılması ve aydınlatılması lazım. Hareketimize ve halkımıza açıklama yapılması gerekir. Fransa hukuku bu olayı aydınlatmazsa, Kurdistan halkı, hareketimiz ve tarih karşısında suçlu olacaktır. Tarihe kara bir leke olarak geçecektir.
Heval Sakine, Fidan ve Leyla’nın katilleri doğru bir şekilde yargılansaydı bugün bu katliam tekrarlanmazdı. Olay adli değildir, katil de sıradan biri değildir. Sıradan olsa bile bizim için katliamın perde arkasında olanlar lazım. Kürt halkı ve özgürlük hareketi olarak bu meselenin peşini bırakmayacağız. Hukuki olarak, siyasi olarak sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu katliamı aydınlatana kadar elimiz Fransa hükümetinin yakasında olacak. Fransa hükümetinin demokratik değerlerine sahip çıkması gerekir. DAİŞ’e karşı Kürtlerle ortaklığına sahip çıkması lazım. Eğer sahip çıkmazsa hareket olarak bu katliamın peşini bırakmayacağız. Herkesin bunu böyle bilsin” şeklinde konuştu.
YURTSEVER HALKIMIZ ÇOK KUTSAL BİR TUTUM SERGİLEDİ
Kürt halkına da çağrıda bulunan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Xalîde Engîzek, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Değerli, onurlu, direnişçi, kahraman yurtsever halkımız katliam karşısındaki tutumunuz çok kutsal bir tutumdu. Tüm dünya Kurdistan halkının değerlerine, öncülerine, mücadelesine bağlı, politik ve örgütlü bir halk olduğunu gördü. Eğer örgütümüz halkımızı durdurmasaydı hiç kimse durduramazdı. Avrupa devletleri bunu çok iyi bilsin. Bu halk örgütlü bir halktır. Değerli halkımız görevini yerine getirmiştir, onurlu ve kutsal bir duruş sergilemiştir. Halkımızın direnişini selamlıyoruz. Fakat halkımız bu gerçeği bilmelidir; mücadelemiz, amaç ve hedeflerimiz çok büyüktür.
Rêber Apo’nun paradigması tüm insanlık için geçerli olan büyük bir paradigmadır. Amacımız demokratik ve özgür bir dünya yaratmak. Bu Önderliğimizin isteği ve hedefidir. Bundan dolayı mücadelemiz, direnişimiz büyük ve bedelleri de çok büyük oluyor. Heval Evîn’in, heval Mir’in, heval Abdurrahman’ın kanı o kadar değerli ki Kurdistan devrimi uğruna aktı. Halkımız şehitler gerçekliğini bilecek ve bağlı kalacaktır. Bu yüzden yaşananlara basit yaklaşmayacağız. Şehitlere yaklaşım dar, duygusal ve sıradan olmamalıdır. Şehitlerimizi tüm dünya halklarına ulaşma vesilesi yapmalıyız, Fransa’da yaşayan tüm halklarla dostluğu daha fazla geliştirmeli, ilişki kurmalıyız.
Heval Evîn Botan’nın, Kêla Memê’nin eteklerinde büyüdü. Partiye çok genç yaşta kaldı, partide büyüdü. Bütün ömrünü mücadeleye verdi. Heval Evin’in coşkulu, heyecanlı, fedakar ve dürüst duruşu biz yoldaşlarına her zaman örnek olacaktır. Tüm halkımız için de ölçü olacaktır. Yine değerli sanatçımız heval Mir ve heval Abdurrahman şahsında Kurdistan yurtseverlik ölçüsü daha da büyüdü. Devrimci Halk savaşı çerçevesinde halkımız bundan sonra her alanda kendisini savunacaktır. Özsavunma temel hedefimiz olacaktır. Bir kez daha hareketimiz adına şehit ailelerine, tüm Kurdistan halkına ve hareketimize başsağlığı diliyoruz. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır. Son 2 günde Zap, Metina ve Tepê Cudi’de özgürlük gerillaları düşmana ölümcül darbeler vuruyor. Zap’ın doğusunun ve batısının birçok bölgesini düşmandan temizlediler. Bu vesile ile gerillanın direnişini ve mücadelesini, özellikle de Medya Savunma Alanlarını düşmandan temizlemek için yaptıkları son eylemi selamlıyoruz. Yine halkımızın direnişini de selamlıyoruz, hepsine başarılar diliyoruz.”