HABER MERKEZİ – Sizler özellikle bir yoğunlaşmayı yaşadınız, konferans yaptınız. Ancak halen özgür yaşamaya ilişkin bir yabancılık söz konusudur. Eski bireysel ilişkileri tam bırakmış veya onlardan kurtulabilmiş değilsiniz. Bu durumunuzu şöyle değerlendiriyorum; sizin yaklaşımınız ya geleneksel ilişki düzeyi, ya gelişen inkarcılık ya da çok yüzeysel bir küçük-burjuva yaklaşımı oluyor. Öğrencilerde gözüken bir yaklaşımla yola çıkma görülüyor. Bunların çıkış yolu olmadığı, PKK’ye katılımın bu esaslar dahilinde, çıkışlar temelinde yapılamayacağı anlaşılmalıdır. PKK’de gelişen özgürlük düzeyi kapsamlıdır. PKK’de kadın özgürlüğüne biçilen rol bir çok devrimin içerdiklerinden çok daha kapsamlıdır ve birçok yeniklikleri de içeriyor. Kürdistan’da değil özgür kadın yaşamı, ulusal inkarcılık, toplumsal kaos, çürümüşlük ve dağılma var. Kürdistan’da kişiliksizlik iliklere kadardır, yaşam bütünüyle ortadan kaldırılmıştır. Böylesine objektif bir gerçekliğe cevap verecek bir parti yaşamı ve partinin özgürlük düzeyi kadının özgürlüğüdür.
Bütün bu gerçekleri göz önüne getirerek buna anlam vereceksiniz. Bu açıdan da size özgür bir tartışma zemini sunduk. Sizi bazı dayatmalardan, özellikle erkek egemenlikli yaklaşımların etkisinden uzak tutmaya çalıştık. Yine hem savaştan uzak tutmaya çalıştık, hem de savaşta kolayca imha olmayacağınız uygun sahalara yerleştirdik, ancak bundan fazla yararlanamadığınız ortaya çıktı. Biz, kadını rasgele ele alamayız. Ne olduğu gibi kabul ederiz, ne de onu böyle biçimsel bir geçiştirmeyle yeterli kılarız. Kadın çalışmaları kapsamlı bir olaydır. Özgürleşen kadın, özgürleşen toplumdur, ülkedir. Bu size büyük özgürlük görevlerini yükler ve kendi kimliğinizi bulup ortaya çıkarmaya yarar. Size göre özgür yaşam, toplum için yaşamdır. Onu bulup değerlendirmek gerekir. Bu da size bir anlayış, bir program, bir örgütlenme gereğini hissettirir ve bunu gerekli kılar. Gerçeklerin sizin için ne anlama geldiğini ifade edemiyorsunuz. Kimsiniz, nesiniz, nasıl olmalısınız sorularını bile kendinize sormuyorsunuz; o zaman yaşamdan ne bekleyebilirsiniz? Köylerde erkeğin egemenliğine ayarlanmış kadın olmaktan, kentlerdeyse düzenin çok kötü bağladığı bir ilişkiden öteye gidemezsiniz. Bunun da özgürlük olduğuna, yaşanabileceğine asla inanmıyoruz ve bu lanetlidir.
Özgür yaşamanın gereğine inanma, onun tartışmasını yapma ve kendini ikna etme hususlarını o kadar kapsamlı ele aldım ki, sizin de buna karşılık kadın cinselliğini -ki, bu erkek için de geçerlidir- değerlendirmekten tutalım felsefenize kadar yaşamınızı bir bütün olarak yeniden gözden geçirmeye ihtiyacınız var. Çünkü yaşadıklarınız sizi tanınmaz hale getirmiştir. Ne duygularınıza, ne sevgilerinize, ne aşklarınıza, ne bağlılıklarınıza insan fazla değer biçemiyor. Çünkü bunların hepsi sömürü toplumuna göre erkek egemenlikli yaklaşımlar tarafından ayarlanmıştır ve parti de bunu kabul edemez. Ya özgürleşirsiniz, partileşirsiniz ya da tasfiye olursunuz. Bunun orta yolu da yoktur.
Kadın yoldaşlarımız biraz da bu konuda zorlanıyorlar. Zorlanma yerine çözümlenme ve gelişmeyi yaşama, doğru yoldur. Özgürlük daha fazla sizin için, kadın cinsi içindir. Kazanan daha fazla o olacak çünkü en çok kaybeden odur. Buna inanacak, duygu sevgi ve aşk arayışınızı özgürlük arayışınıza bağlı kılacaksınız. Özgürlüğünüzün de savaşımla elde edildiğini bir an bile göz ardı etmeyeceksiniz. Bu açıdan savaş için örgüt sorunlarına büyük ilgi gösterecek ve mümkünse savaş çizgisinin uygulanmasında elinizden gelen katkıyı sunacaksınız. Bütün bunlar olduğunda sizin için özgürlük sahası biraz daha gelişir. Bunu canı gönülden, bir nimet olarak karşılayacaksınız. Çünkü ilk defa özgürlükle tanışıyorsunuz. Özgürlük soylulaştırıcıdır ve sizin insanlık içine şereflice girmenizi sağlar. O olmadan aşkı aramayın, zaten yoktur da. Ararsanız bunun sonunda kölelik vardır, rezillik vardır. Kaldı ki halen kendinizi anlamış değilsiniz. Ben neye göreyim, niçinim, taleplerim nedir? Karşımdaki erkek nedir, dayatılan erkeklik neyi içeriyor? Bu erkeklik baskı, sömürü, çirkinlik-güzellik ve duygular konusunda nasıldır? Bir çocuk gibi ufak bir etkilemeyle aldanıyor ve yaşamı öyle karşılıyorsunuz, ki bu açıdan kadın aptaldır, eksiktir denilir. Kendi önemli yaşam sorunlarında bu kadar hesapsız olan birisi, çocuk muamelesi görür; kocası ister döver, söver, isterse kullanır, kişilik diye bir hak tanımaz. Siz de duygularınızın kurbanı olur gidersiniz. Bu doğru bir özgürlük yaklaşımı değildir.
Görülüyor ki, özgürlük düşüncesi gerekiyor. Bu konuda sormanız gereken ve cevabı istenen bir çok husus vardır. Çünkü yaşadığınız kamplar pratiğinde, oradan oraya sürüklenen olmaktan öteye gidememiş, hatta genel toplum yapısından bile daha geri bir duruma düşmüşsünüz. PKK bu değildir; PKK, kadını yüceltiyor, dönüştürüyor, özgürleştiriyor ve mal-mülk konusu olmaktan çıkarıyor. Buna inanacak ve buna katılacaktınız. Daha soru sormayı ve yargılamayı bile bilemezseniz köle gerçekliğine, boyun eğmeciliğine karşı özgür yaşamdan nasıl bahsedeceksiniz. Nasıl sevgi ilişkilerimiz, duygu ilişkilerimiz diyebileceksiniz. Yaşamın temel kurallarının, özgürlük kurallarının farkında bile olmayacak, ama bir şeyler isteyeceksiniz; bu, çocukların isteme tarzına benzer ve çocuklara da çocukça muamele yapılır. Biliyorsunuz ki, bu da yirmi-otuz yaşını bulmuş kişilere layık bir tarz değildir. İnsan bundan biraz sıkılır.
Önderlik bu konuda da imkan yaratıyor. PKK Önderliği özgürlük önderliğidir, kadın özgürlüğünün önderliğidir. Çözümlemeler var, Önderlik hemen bir çok konuda sorular sorduğu kadar cevaplar üretiyor. Çok yeteneksiz, yetersiz olan, yaratmayan kadın kişiliğinin nasıl yetenekli, yeterli ve yaratıcı olabileceğini ortaya koyuyor. Kadının savaşta, politikada, üretimde ve duyguda, hemen her sahada nasıl üretebileceğini ortaya koyuyor. Buna yüksek değer biçecek, partiye katılımı böyle yapacaksınız. Önderliğe katılımı böyle yaparsanız, siz kazanırsınız. Kazanmayı bildiğiniz oranda da özgür yaşayabilecek, çirkinlikten kurtulacak, her türlü bağlılık kokan ve kendine güvensizliği yaşatan durumları aşacaksınız. Bunlar da bizim için ulaşılması gereken ideal kişilik özellikleridir.
Bu konularda kendiniz tartışma geliştirmelisiniz. Her zeminde bu imkanı bulamayabilirsiniz, ama hiç olmazsa parti zemininde bu çözümlemelerin yardımıyla geçmişinizi, yaşamınızı sorgulayın ve size, özgürlüğünüze uygun olanı bulun. Bu konuda tutuculuğa gerek yok, gelenekselliğe mahkum olmak en çok size kaybettirir. Ucuz düzen içi ilişkiler hiçbir umut vaat etmiyor. Kendi kişiliğinizi inkar etmeyin. Kendi cinsinizden, cinselliğinizden utanmayın, tam tersine bununla gurur duyun. Kadının da soylu, erdemli olabileceğine inanacak ve bunu yaşamın içinde, yaşamla özdeşleştirip öyle değerlendireceksiniz. Fakat kendinizi abartmayacak, ucuzca ve toplumda çok yaygınca olduğu gibi kişiliğinizi pazarlamayacaksınız. Özellikle cinsel yaklaşımlarınız pazarlamacılıktan uzak olacak, kendinizi çok doğal kılacaksınız. Unutmayın ki, bu konularda feodal veya küçük-burjuva yaklaşımlarını bir adım bile aşmış değilsiniz. Cinselliğiniz elinizde neredeyse bir ticaret metası gibidir. Veya bu durumu hiç farkında bile olmadan yaşama gibi bir inkarcılıkla yüz yüzesiniz. Kendi kişiliğine böyle iki yüzlü, meta biçiminde yaklaşanlar asla özgür ve doğal ilişkilerin sahibi olamazlar. Bu tutum sahiplerinin sağlıklı bir ahlakları da olmaz. Bu da yaşamın reddidir. Böyle yaşayanların ne sevgisi, ne aşkı olur. Çünkü bu kişiliklerin tutarlılığı yoktur, yaptıkları kendi kendini kandırmacadır.
Özgür ve doğal ilişkiler olmadığında siyasallaşma da, askerileşme de olmaz; olsa da tek boyutlu, biçimci olur ve sonuçta başa bela kesilir. Feodal-entrikacı, feodal komplocu erkek-kadın ilişkisi gibi tarihte çokça örneği görülen bir çok olumsuzluğun kaynağı olan ilişkilere yol açarsınız. Bu, PKK militanına yakışmaz ve kabul da görmez. Bu hususlar çözümlenmiştir. Bu temelde kendinizi yeniden gözden geçirecek ve kendi yaşamınız konusunda da karar sahibi olmayı hakkınız olarak göreceksiniz. Temel gerçekler vardır; yurt gerçekliği, örgüt gerçekliği, özgürlük gerçekliği bununla sıkı sıkıya bağlıdır. Bu olmadı mı hiçbir gücünüz yoktur. Bu temel gerçeklerle bağlantılı olarak insan hakları, kadın hakları, kadın özgürlüğü bu temelde geliştirilecektir. Özgür yaşam, erkeklere de doğru ve güzel yaklaşımı, çirkinliklerden ve köleliklerden uzaklaşmayı, her türlü anlamlı sevgi olayına açıklık getirmeyi mümkün kılacaktır. Mümkünse partiye, halka ve yurtseverliğe güç yetirecek, savaşımı geliştirip kazanımları imkan dahiline sokarak bir kaynağa dönüştürecektir. Özgür yaşamı böyle ele alın. Kadın yoldaşlarımızdan özgün olarak da beklenen budur. Bunun çabasını ve başarısını göstereceksiniz.
Çözümlemelerin sizi ulaştırmak istediği düzey böyledir. Yaşadığınız pratikler ve kişilik oluşumlarınızdan çıkarmanız gereken; hem sorgulamalar yaparak, hem de doğruya yaklaşarak çalışmalarınızı bu çerçeve dahilinde sürdürmenizin gerekliliğidir. Bu konuda incelemeyi geliştirin. Araştırmalarınızı, esas itibarıyla da yoğunlaşmanızı temel görevlere başarıyla yürümeyi imkan dahiline sokacak kadar ilerletin. Bir daha görevlerin üzerine yürüdüğünüzde -bu görevler her türlü görev, bu ilişkiler ve bu yaşam her sahadaki ilişki ve yaşam olabilir- doyurucu, yeterli ve başarıyor olmalısınız. Sizler partinin de, Önderliğin de bu olduğunu bilmeli ve bunun dışında bir yaşama geçit vermeyenlerin en başında olmalısınız. Bir yaşam boyu size hükmedecek, sizi yürütecek olan ilkenin bu olduğunu bilerek bunu örnek düzeyde temsil etmelisiniz. Çünkü siz, hemen herkesten daha çok hem buna muhtaçsınız, hem de bunun en gönüllü savaşçıları olarak yürütmeyle karşı karşıyasınız.
Önderlik gerçeği kadına bu temelde güvenir. Kadını hem objektif bir gerçeklik olarak, hem de idealize edilen bir yaklaşımla birlikte ele alır. Çünkü hem doğrunun, hem de güzelin bu olduğuna emindir. Sizlerin de ilgi düzeyinizin bu temelde geliştiği kesindir. O halde gerisi çabadır, kendini sık sık gözden geçirme ve çok inatçı bir biçimde başarıya yaklaşma gücünü kendinde yaratmadır. Bu, kaybedilen kimliği, özgürlüğü ve yaşamı bu temelde size kazandırmayı sağlayacaktır. O halde, gerek partileşmeyi doğru, net yapamamış olanlarınız açısından ve gerekse partiden ciddi bir kopuşu ve farklı bir durumu, başkalaşımı yaşayanlar açısından olsun, partileşmeyi böyle sağlamak en doğrusudur. Eğer Önderlik gerçeğine az-çok bağlılığınız varsa veya bu size bir anlam ifade ediyorsa bu gerçekleri artık kavrayabilmelisiniz. Her şeyle oynayabilirsiniz, ama partileşme ve bu temelde önderlikselleşme değerleriyle asla oynamamalısınız. Belki size çok kutsal gelen şeyleriniz olabilir, ama bazı değerlerimiz var ki onlardan kolay vazgeçemeyiz, onlarla oynayamayız. Kendi yaşam tecrübemden biliyorum ki; partileşmeyi doğru kavradıkça ve uyguladıkça yaşayabilir, çok vahşi olan düşmana karşı yaşamı kazanabilir veya imhayı önleyebiliriz. Bu temelde de başarabiliriz.
25 Ekim 1993
ABDULLAH OCALAN